CEP DEFTERİM

> Ertuğrul Sağlam'ın işi zor.... Elinde bakkalın veresiye defteri gibi bir puan cetveli... Hesap kitap yapıyor: "Ankara'dan gelecek 3 puan... artı, Federasyonun kasasında 3 puan... artı, ertelenmiş Kasımpaşa'dan 3 puan... Ya lideriz, ya ikinci, ya üçüncü..." Süper, süper, süper lig! > Türk Milli Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink'in işi daha zor... Macaristan-Rusya maçında Andrei Arshavin'in atağının gol olup olmayacağı heyecanı ile ayağa kalkarken, aynı anda oynanan öteki maçta yani Fildişi Sahilleri - Güney Kore maçında Salomon Kalou'nun aldığı darbenin futbolcuya ne kadar zarar verdiğini merak ediyor, bir yandan da İnönü'de oynanan mücadelede yani Türkiye-Honduras maçında Emre ile Arda'nın yüksek performansına seviniyordu. > Milli Takım'ın Hollanda'da Vitesse ile oynadığı ÖZEL maçı yarım bıraktırmayı başarmış bir ırkın ahvadıyız biz... Fransa'da milli maçı 7 dakika durdurabilmiş bir nesil... İnönü'den cenaze çıkarmış, Avni Aker'de dünyalar güzeli yedi yaşında bir kız çocuğunun kafasını yarmayı başarmış, Ali Sami Yen'in en elit tribününden sahaya yabancı madde atan 29 iş adamını toplayıp Bayrampaşa Cezaevine tıkmış bir futbol sicilimiz var. Spor şiddeti deyince kim "Ben temizim" diyebilir ki? > Bursaspor - Fenerbahçe kupa maçının son dakikasına 3-0 önde giren yeşil-beyazlı ekibin son saniyede yediği golle kupadan elenişini hakem Cüneyt Çakır'a fatura edişi ve sonrasında hakemi öfkesi burnunda taraftarların ortasında bir başına bırakan Bursa yönetimi, acaba Diyarbakır'da yaşadıklarının sonrasında hakemi anlayabilmiş midir?