Futbolun zirvesi bu ise, yandık…

A -
A +

⏺ Şampiyonluğun iki adayının idari ve teknik yöneticilerinin rakip kulübün ismini dahi ağızlarına almadıkları bir “düşmanlık” döneminde bu derbi nasıl geçecekti?

 

⏺ Okan Hoca zengin kulübesinde Mertens, Yunus, Kaan ve Kerem’i hamle oyuncuları olarak tutarken, performansı yükselen Günay’a rağmen kalede tecrübeyi seçmişti. Mourinho ise muhtemel bir öne geçiş için, Dzeko’yu çıkarıp, savunma duvarının önüne Amrabat beton bloğunu yerleştirmeyi planlamıştı.

 

⏺ Kâğıt üstünde ve milletin dilinde “yılın maçı” bir başladı ki, 45 dakikada iki kaleci yere yatmadı! “Yar bana bir gol fırsatı” diye bekledi durdu, seksen milyon. Fenerbahçe ev sahibine göre daha çok adamla hücuma çıkıyordu.

 

⏺ Mourinho’nun neredeyse “adam adama” markajı Cimbom’u kıpırdatmıyordu. Özellikle topları ezen Frankowski’nin kanadından yüklendi sarı lacivertliler.

 

 

Bizim mahalle derbisi

 

 

⏺  İkinci yarı biraz daha hareketli başladı. Bir kalede Osimhen, öbür kalede Fred pozisyon buldu.

 

⏺ Okan Buruk’un “resmî oyuncu değiştirme dakikası” 70’ten sonra olduğu için, maça ilk müdahale Mourinho’dan geldi. Sarı kartlı Çağlar’ın yerine Djiku’yu, “en zayıf halkası” Szymanski’nin yerine de Amrabat’ı aldı. Ve o Djiku maçın en net fırsatını buldu, Muslera’ya takıldı.

 

⏺ Zaten futbolun olmadığı derbinin son on dakikası da oyuncu değişiklikleriyle durduğu için, dağ fare doğurdu. Biraz Lemina vardı top oynayan… “Bizden sonra maç yoksa devam edelim” arzusundaydı.

 

⏺  Galatasaray kendi sahasında ve maç golsüzken Okan Hoca, Osimhen’i çıkarıp Kaan’ı oyuna alıyor! Derbideki mantık buydu yani.

 

⏺  Herkesin büyüteçle baktığı yabancı hakem, “idare etti.”

 

 

 

Maçın adamı: Lemina

 

 

 

Sadık Söztutan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.