Gök gürlerken ağlarım…

A -
A +

Her hafta Anadolu’da “karnını doyuran” ekranların yemek ve seyahat programlarından biri… 

 

Ünlü erkek sunucusuyla bu defa güneye gitmişti ekip…

 

Yemek pişirtip çekim yaptıkları evlerde, bahçelerde, tarihî konaklarda her şey yolundaydı. 

 

İkinci günün ikindiüzeri, dördüncü yemek durağındaki işlerini bitirip, malzemelerini toparlayarak kaldıkları otele döndüler. 

 

Ekibin şehirlerine geldiğini duyan kimi meraklılar otelin önünde karıncalanıp duruyordu. Bazıları ellerini alnına siper edip burnunu cama dayayarak lobiye, kimisi de kafasını yukarı kaldırıp pencerelere bakıyordu, ünlü sunucuyu görebilmek için… 

 

Akşamüzeri otelin önüne lüks bir araç yanaştı.

 

Telefonda bir restoran patronunun davetini kabul eden ünlü yemek sunucusu, aynada sağını solunu son kez düzeltip, fıs fıs parfümünü de koltuk altlarına sıktıktan sonra araca binmek üzere asansöre yöneldi. 

 

Zaman zaman şimşeklerin ışıklandırdığı yağmurlu bir akşamdı.

 

Restoranın genç patronu da oturduğu için garsonların fır döndüğü torpilli masada yemekler yenildi, içkiler içildi. 

 

Patron ve sunucunun dışında iki kişi daha vardı masada. Biri restoranın mülk sahibi, biri de patronun en samimi arkadaşı.

 

Patron ikide bir, yan yana oturduğu ve hayranı olduğu sunucunun boynuna kolunu doluyor:

 

- Hay ayağına sağlık abi, ne iyi ettin de geldin! Ekranda hayranlıkla seyrettiğimiz değerli insan, şimdi masamızda… Şeref verdin. Bugünü unutmayacağım, deyip duruyordu.

 

Sunucu:

 

- Sağ ol canım sağ ol, yemekler harikaydı gerçekten; içelim, diye cevaplıyordu.

 

İlerleyen saatlerde, dışarıdan bir kadın grubu restorana girdi.

 

Sağa sola bakınıp, patron ve sunucunun bulunduğu tarafın karşısına, cam tarafındaki bir masaya oturdular.

 

Garsonların bir kısmı saygıyla bu kadın grubunun etrafında dönüyordu şimdi.

 

Kadınlardan güzelliği, buğday rengi teni ve uzun siyah saçlarıyla dikkat çekeni, el kaldırarak seyahat programı sunucusunun bulunduğu masayı selamladı. Patron da elle karşılık verdi.

 

Patronun hayranı olduğu yemek sunucusu bu selamlamayı gördü mü, emin değilim.

 

Çünkü sunucu gözünü kadınlardan ayırmadan patronun kulağına eğildi:

 

- Kim o kadın yaa? Travestiye benziyor. Müşteri mi arıyor burada, diye sordu.

 

Lokanta patronu yutkundu, söylediği söz zor duyuldu masada:

 

- Yok abi ya, karım o…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.