Güzel bir heyecandı

A -
A +

Maçın başındaki kısa süreli Hollanda baskısını topyekûn “savaşla” savuşturup, hücuma geçtik. Kalabalık geldiğimiz bir anda, Arda’nın sağ ayakla arkaya kestiği topta, üç oyuncumuz birden gol pozisyonuna girdi; Samet, Kaan ve Abdülkerim… Hangisi kafayı vursa gol olacaktı. Samet erken davrandı, kafa ile çiviledi. Devreyi kurtardık.’

 

 

ARDAAA, DİREK!

 

 

Koeman ikinci yarıya hamle adamı Weghorst’u alarak başladı. Kazandığımız frikiği Hakan, Arda’ya bıraktı. Yıldız oyuncumuz 26 metreden kaleyi buldu ama top direkten sekti. Gol olsa, kalan yarım saati diken üstünde değil, koltukta izleyecektik.

 

Hakemin toleransıyla sahada kalan De Vrij, endişelerimizi gole çevirdiğinde önümüzde 25 dakika vardı. Ama takımın ayarları bozuşmuştu. Mert’in rakibi bozma boğuşmasında top ağlarımıza gitti. 

 

 

KIRMIZILAR NEREDE?

 

 

Montella mecburen kadrodaki bütün hücumcuları sahaya sürdü. Cenk, Kerem, Barış, Semih… Hepsi aynı anda sahadaydı. Maçı beraberliğe götürecek şanslar da bulduk ama gün bizim günümüz değildi.

 

Fransız hakem -bence- lehimize vermesi gereken iki kırmızı kartı “yedi.” (De Vrij’in, bariz gol şansında Barış Alper’i indirmesi ve Xavi Simons’un, Mert Müldür’e gaddarca basması.) Ülkesi turnuvaya devam ederken Turpin’in bu maça tayini hataydı aslında…

 

 

 

MAÇIN ADAMI: ARDA GÜLER

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.