Hanzade

Annesi, 2009 Eylül’ünde, sel yüzünden tasan Yenibosna’daki Ayamama Deresi’nde boğulan yedi isçi kadından biriydi.

 

Hanzade o tarihte on dokuz yasındaydı.

 

Demek ki annesiz beş yıl geçmişti.

 

O gün bu gündür babası Yusuf abi ile birlikte yasıyordu Halkalı’da.

 

Neyse, bunun konumuzla bir ilgisi yok.

 

Hanzade:

 

- Ben çıkıyorum baba, diye seslendi koridor boşluğuna.

 

- Bekle bi’ saniye, dedi babası içeriden.

 

Telefonu elinde çıkageldi.

 

- Nurgül abla dışarı çıktı, bekliyor baba, dedi kız.

 

- Nereye gidiyorsunuz?

 

- Polat AVM’ye… Kumaş alacağız.

 

- Birlikte mi gidiyorsunuz?

 

- Her zaman ve her yere, diye gülümsedi Hanzade.

 

Pardon, önce Nurgül ablayı tanıtayım, kaldığımız yerden devam ederiz.

 

Üç ay kadar önce taşınmıştı girişteki daireye. Hanzade ile aralarındaki dokuz yas farkına rağmen arkadaş gibi olmuşlardı. Yalnız yasıyordu ve geçmişi ile ilgili tek kelime etmiyordu.

 

Terzilikle geçiniyordu.

 

Şimdi de kumaş almaya gidiyorlardı, Hanzade’ye elbise dikmek için.

 

Yine konu dağılacak ama…

 

Hanımının vefatından sonra Yusuf Bey’e sürekli aracılar geliyordu, “Sununla evlendirelim, bununla evlendirelim” diye.

 

Yusuf abi de her seferinde üç aşağı beş yukarı aynı cevabı veriyordu:

 

- Kızım evlenmeden asla… Ona üvey anne dayatması yapmayacağım.

 

Fakat bir süredir isler değişmişti.

 

Çünkü şimdi kızı babasına teklif ediyordu evliliği… Ama bir şartla… Nurgül abla olursa…

 

Kaldığımız yere dönebiliriz:

 

- Nurgül abla dışarı çıktı, beni bekliyor baba.

 

- Tamam... Geçenlerde sana bitcoin hesabı açmıştım ya… Dört coin vardı hani. Onun üstüne dört tane daha attım. O AVM’nin içinde bir pizzacı var, en üst katta. Orada görmüştüm, “Dört bitcoin, bir pizza” diye. Nurgül Hanım’la birer tane yersiniz. Bakalım gerçekten sanal parayı alışverişte kullanmak pratik miymiş?

 

- Tamam baba, teşekkür ederim.

 

Görüşürüz.

 

Kuması alıp asansörle en üst kata çıktıklarında Nurgül Hanım itiraz etti:

 

- Hayır... Şimdi o islerle uğraşmayalım.

 

Zaten benim kafam da öyle sanal şeyleri almıyor. Çok açım ve bugün ben ısmarlayacağım pizzaları.

 

Şimdi konumuza dönebiliriz.

 

Dediğim gibi, o pizza meselesi 2014 yılındaydı ve o günden bugüne, yani Ekim 2024’e ne çok şey değişmişti.

 

Bir kere Yusuf abi artık hayatta değildi.

 

2019 Şubat’ı mıydı? Hayır… Bir saniye…

 

Hafızamız yaslandı, net çıkaramıyorum.

 

Ama 2020’ydi sanırım. Evet evet şimdi net hatırladım, çünkü 2020 Şubat basında Hanzade’nin annesinin memleketi Van’da çığ faciası yaşanmıştı ve 42 kişi ölmüştü.

 

Yusuf abi ise 2019 Kasım’ında karın ağrısı ve kilo kaybı yüzünden gittiği hastanede pankreas kanserine yakalandığını öğrenmiş, yaklaşık dört ay sonra da vefat etmişti.

 

Hayır, Yusuf abi ile Nurgül abla evlenmedi.

 

Çünkü Hanzade’nin teklifine Terzi Nurgül “Ömür boyu evlenmemeye yeminliyim” diye karşılık vermişti.

 

Ama babasının vefatından sonra Hanzade’nin aşırı ısrarı sebebiyle Nurgül Hanım girişteki kiralık evden çıkıp, genç kızla birlikte yasamaya başlamıştı.

 

Geçen cuma ikindiüzeri Hanzade ile Terzi Nurgül yine pizzacıdaydılar.

 

Onların sanal paralarının sahibi olan bitcoin şirketi, onuncu yılını müşterilerine tam 100 bin pizza hediye ederek kutluyordu.

 

- Burada, senin ikram ettiğin o pizzalardan sonra hayatımızda neler değişti, hatırlıyor musun abla? Babamı kaybettim, seni kazandım, evim oldu, sayende meslek edindim.

 

Nurgül:

 

- Benim de bir kızım bir de onun sayesinde arsam oldu.

 

- Öyle deme, arsa senin sayende aslında… Eğer on yıl önce o bitcoin’leri pizzaya verseydik, 62 bin 700 dolarımız olmayacaktı.

 

Gerçekten de Hanzade, on yıl önce merhum babasının hediye ettiği iki pizza parasının önemli bir kısmıyla bugün Çatalca’nın Oklalı köyünden 3.757 metrekare büyüklüğünde bir arsa satın almıştı Nurgül ablasına… Kalan para da kendisine bir ömür yeterdi…