Bizim emekli banka müdürü Feridun Amca, neredeyse üç aydır görmediği oğlunu, hiç ummadığı bir yerde buldu.
Cuma namazı kılarken öndeki safta ve tam da kendi hizasında!
Oğlu,
evlendikten sonra, büyük şehri terk eden trenin geride bıraktığı
evlerin giderek seyrekleşmesi gibi, gitgide azalan baba ocağı
ziyaretlerini üç aydır hepten bırakmıştı.
Birinci rekâtta ve
ayaktaydılar; Feridun Amca, oğlunun saçlarına baktı, "Düzgün tıraş
olmuş. Belki de cuma namazı için özel hazırlanmıştır" diye düşündü.
"Ama
eyvah, o da ne! Sağ kulağının arka bölümünde bir iki beyaz kıl var.
Acaba evlendikten sonra mı kırlaştı bunlar? Mutsuz mu yoksa? Kulakları
da bana benziyor. Oğlum benim, namaz nasıl da yakışıyor!
Giydiği
bu montun arkasındaki yazıyı yazan yenilikçi bir tüccar olmalı... Çok
kullandığımız bir sözü İngilizceye çevirip monta bastırmış: 'Vefa is not
only the name of a city' diyor bir yuvarlak halkanın etrafına
dolanarak... Yani, 'Vefa sadece bir semt adı değil' demek oluyor."
Feridun
Amca, oğlunun kendisinden daha çok annesini üzen kayıtsızlığını düşündü
ve "Âdeta vefasızlığı mühür yapıp sırtına yapıştırmışlar da haberi yok
çocuğun" dedi içinden...
...
Oğlu rükûdan doğrulup
ellerini yana salıverdiğinde parmağında yüzük olmadığını gördü.
Aklından, "Acaba takmıyor mu, yoksa abdest alırken çıkardı da takmayı mı
unuttu?" diye geçirdi.
...
İkinci rekâta
kalktıklarında pantolonuna baktı: "Kot pantolon giymiş ama paçaları
yırtık gibi... Gelin hanım paçalarını görüp de dikmemiş mi, yoksa moda
mı bu?"
...
İkinci rekâtın sonunda oğlunun sağ ayak
başparmağını dikerek oturduğunu memnuniyetle gördü. "Güzel, tam tarife
uygun" dedi. "Ama... Güzel olmayan, çorabının taban kısmı eprimiş,
incelmiş, teni görünüyor" diye düşündü.
...
Sağa
doğru selam verirken, iki rekâttır kaçamak bakışlarla süzdüğü kişinin
oğlu ile ilgisiz, bambaşka bir yüz olduğunu gördü Feridun Amca!
İştahla
kırdığı cevizi çürük çıkmış bir nasipsiz gibi... susuzluktan dudakları
çatlamış da ağzına doğru uzattığı dondurmayı yere düşürmüş kısmetsiz
gibi... saatlerdir heyecanla beklediği yolcusu trenden inmemiş bir
talihsiz gibi... boşlukta hissetti kendini...