İddet müddeti ne yaa?

A -
A +

Ailesinin ısrarlı itirazına rağmen, Figen’in peşinden koştuğu ve gerçekleştirdiği aşk evliliği, koyu renkten açık renge doğru heyecanını kaybediyordu nicedir.

 

Ve acı noktayı, yaklaşık bir yılın sonunda, telefonuna gelen bir fotoğraf koydu.

 

Arkadaşının gönderdiği fotoğrafta, kocası, yine kendisinin bir başka arkadaşı ile kafede sarmaş dolaştı. 
Akşamüzeriydi.

 

***

 

Talihsiz Figen, Avcılar’daki bankadan Florya’daki eve eşinden önce gelmişti. Kişisel kıyafetlerini doldurduğu bavulla kapıdan çıkarken Korhan’la burun buruna geldi.

 

Kocası şaşırdı:

 

- Hayırdır Figen?

 

O ana kadar sinirinin ertelediği şey oldu; Figen’in yüzünde ağlama belirtisi yoktu ama iki damla yaş iki gözünden koparak göğsüne yuvarlandı.

 

Elindeki telefonun ekranını eşine gösterdi. Yürümeye devam etti.

 

Korhan şaşkınlığını attıktan sonra karısının önünü kesmeye çalıştı.

 

Figen:

 

- Lütfen, dedi. Sağlık olsun, buraya kadarmış.

 

Kocasının bir iki itiraz denemesini, konuşmadan, sağından solundan geçerek savuşturup aracına bindi.

 

Yeşilyurt’a, ailesinin evine doğru sürdü.

 

***

 

Bir yıl önce babasının ve annesinin uygun gördüğü damat adayı, uzun zamandır tanıdıkları, düzgün, yakışıklı, beyefendi, iş güç sahibi, aklı başında biriydi. Ancak aşk kızlarının gözünü kararttığı için, damat adayını söyleyemediler bile.

 

Üzerine gittikçe ters tepeceğini bilecek yaştaydılar.

 

Bir kafenin ortağı olan Korhan ile evliliğine mecburen yardım ettiler.

 

***

 

Figen, babaevinin önüne geldiğinde bir süre arabadan inemedi. İnemedi. Çünkü başı dönüyor, midesi bulanıyor, kalbi sıkışıyordu.

 

Annesi ile babasının bu “bozgunu” onun yüzüne vurmayacağını, başına kakmayacağını, hatta hareketleriyle belli etmeyeceğini bilmesine rağmen yüreğinde ağrı vardı.

 

Tarihî evlerinin zemin katındaki eczacı, pencereden Figen’i gördü. Bir anormallik sezdi. Dışarı çıktı.

 

Kızın koluna girerek kendi aracına götürdü.

 

***

 

Figen özel hastanedeki kardiyoloğun söylediklerini tam duymuyordu ama onu oraya getiren eczacı Faruk dikkatle dinliyordu:

 

“Büyük üzüntüler sonrası ortaya çıkan ve halk arasında ‘kırık kalp sendromu’ olarak bilinen ‘Takotsubo kardiyomiyopatisi’ söz konusu… Kalp krizinin kapısına dayanmış. İyi ki gelmişsiniz.”

 

***

 

Faruk, Figen’i evine bıraktı; aşağıya, eczaneye indi.

 

***

 

Figen yanılmıştı.

 

Hizmetçi kahveleri dağıtıp odadan çıktıktan sonra annesi:

 

- Ah kızım, dedi. Zamanında bu çocuk senin için bizim ağzımızı yoklamıştı ama sen başka yola girmiştin.

 

- Kim? Faruk mu?

 

Annesi üzüntüyle başını aşağı yukarı salladı.

 

Figen suyu içti, bardağı sehpaya bıraktı:

 

- Keşke söyleseymişsiniz.

 

Anne pencere kenarındaki berjerde oturan ve üzgün bir suratla sokağa bakan babaya korkarak göz attı:

 

- Geç değil ki kızım…

 

Baba karısına döndü, “boş konuşuyorsun” anlamında acı bir tebessümle kafasını sağa sola salladı.

 

Ama Figen her ikisinin de gözlerini büyüten bir cümleyi seslendirdi:

 

- Neden geç olsun? İddet müddeti sonunda bu izdivacın olmasını istiyorum.

 

-----------------

 

İddet müddeti: Müslüman kadının boşandıktan sonra yeni evlilik için üç ay bekleme mecburiyeti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
çağlar 3 Temmuz 2024 15:15

Kardeşimiz hakikaten büyük bir ferasetle hem hayatına hayat katan bir şer'i hükmü hatırlatmış, hem de anne babasını memnun etmiş, bu bilgi ve kalbinden gelen sesle...