> İki takım da ideal kadro ile çıktı büyük maça... Derbinin doğal anlayışı olarak iki takımda da adam adama eşleşmeler ve bunun getirdiği sert mücadeleler vardı.
> İki takım da iki kanadı kullanıyor, iki tarafın stoperleri de arkaya adam kaçırmama konusunda çok dikkatli davranıyordu. İlk yirmi dakikada her şey dengede gidiyordu.
> Sonra klas adamların işbirliği dengeyi bozdu; Oliviera gelen topu hiç bekletmeden Rashica’ya aktardı, o da içeri kesti; İcardi, Omer Colley’nin önüne hamle ederek sert ortaya dokundu, fileleri buldu.
> Beşiktaş on beş dakika mağlup oynadıktan sonra, Masuaku’nun kornerine Saiss’in kafasıyla eşitliği buldu.
> İkinci devre başlarken gördük ki derbide denge menge kalmadı; Aboubakar “maça dönmüş”, Beşiktaş kontrolü ele almıştı. Çok adamla çıktıkları her hücum tehlikeli oluyordu. Aboubakar net fırsatları kullanabilseydi maç erken kopacaktı.
> Beşiktaş forvetlerinin yapamadığını Muslera ile Oliveira birlikte yaptı ve golü ikram etti. Galatasaray kalecisi, elindeki topu baskı altındaki Oliveira’ya verdi, Hadziahmetovic baskıyı yaptı, topu aldı ve ağlara yolladı.
> Uzatma bölümü oynanırken Aboubakar artık “alameti farikası” hâline gelen çarpazdan sert vuruşla golünü yazdı bu derbi zaferi ligi yeniden başlattı!
> Son not… Dubois, Midtsjo, Yunus, Zaniolo, Gomis, Kaan Ayhan, Barış Alper ve Mata’nın yedek oturduğu bir takım öne geçtiği maçı kaybediyorsa, bu Okan Buruk’a yazar.
MAÇIN ADAMI: Gedson Fernandes