Maç değil, çılgınlık
> Bütün lig maçları böyle olsa… Yani bir o kalede bir bu kalede... Ve ilk yarıda dört gol… Fenerbahçe’den zaten beklenen bu oyuna Karagümrük de ayak uydurunca keyifli bir ilk yarı çıktı ortaya…
>Fenerbahçe taraftarının her maçta tribünleri doldurarak “onayladığı” coşkulu oyun, Crespo’nun uzaktan ve erken golüyle her şeyin yolunda gittiğini gösteriyordu. Ama öyle olmadı; taraftarlar Crespo’nun golü için kucaklaşmayı bitirip yerlerine otururken Borini dönerek müthiş vurdu. Taraftar oturmak yerine yığıldı adeta.
>Ligin diplerinde sürünen Karagümrük’ün sürprizi bu kadar da değildi. Szalai şanssız gününde diyelim, Borini bu kez Kouassi’yi gördü, o da Altay’ın altından ağları…
>Hayda… Baskılı ve paslı oynayan Fenerbahçe’nin başına gelen ne böyle? Mağlubiyet süresi dört dakika sürdü; Lincoln soldan ortaladı, Valencia kafayı yapıştırdı, maça denge geldi. Hele bir ikinci yarı olsun da bakalım. Bu maçta çok ilginç şeyler olacak gibi…
>Gerçekten de ikinci yarı ilk yarıdan daha aksiyonlu geçti. 61, Valencia penaltı gol… 65, Borini penaltı gol… İkilinin düellosu devam ediyor; 71, Valencia penaltı gol.
>Üçleme yapan Enner Valencia maçın adamı olmaya kararlı. Hakem, futbolcular kadar dik duramıyor. Neyse, bu toplu gösteride oraya takılmayalım.
>Andrea Pirlo’nun bitime on dakika kala sahaya sürdüğü iki eski Fenerbahçeliden Caulker kafayla arkaya aşırdı, kötü günündeki Szalai uzaklaştıramadı, Burak Kapacak kafayla maçı dört dörtlük hâle getirdi.
>Maç biterken Jorge Jesus, Batshuayi’ye “Gir ve bitir şu işi” dedi. Maç içinde hatalar yapıp goller yediren Szalai ölçülü bir top attı, Batshuayi de kontrol edip, ağları buldu…
>Tarafsız izleyici için mükemmel bir futbol ortaya çıktı. Çıktı da, bu skorda hocalara epey pay düştü sanırım.