> Şampiyonluk havasına girmişsin, taraftarın arkanda coşkuyla duruyor, maçta öne geçmişsin... Ee? Yarım saatte üç gol yemek ne oluyor?
> Belki de tarihin en kaliteli kadrosu… Bu kadar bireysel hata olur mu? Nelsson’un adam kaçırmaları, Muslera’nın topu rakibe atmaları… Hele Lobjanidze, Adekugbe’nin kanadında yıldız oldu. Şaşılacak şey!
> Elbette bu sürprizde Andrea Pirlo faktörünün de rolü büyük. İtalyan futbolunun sembolleşmiş “önce defans güvenliği” ve ani ataklarla rakibi hataya zorlayarak gol bulmak… Bunun başarılı bir örneğini sundu Karagümrük…
> Galatasaray’ın arızası belki de Torreira - Oliveira orta sahasının maça yeterince ağırlığını koyamamasındaydı.
> İki takımın da üçüncü golleri, serseri bir topun boş kaleye atılması şeklindeydi.
> Hakem kararları tartışılır. Özellikle tayinden itibaren Galatarasay taraftarının sosyal medyada VAR hakemi Hakan Ceylan üzerine “oynaması” sonuç vermiş gibi…
1- Zaniolo - Batuhan pozisyonunda kaleci topa dokunuyor.
2- Nicholas’ın eline çarpan top türünden penaltılar kime çalınırsa çalınsın, bendeniz katılmıyorum. (Hakan Ceylan’ın VAR müdahalesi.)
3- Rachica’nın ceza sahasında yerde kalması penaltı için yeterli miydi? (Hakan Ceylan’ın VAR onayı.)
> Sonuçta Galatasaray ölümü gördü, sıtmaya razı oldu. İcardi’nin “şımarıklığı” belki de iki puanın kaybedilmesinde en önemli faktör. Bu görüntü derbi zaferi için yeterli olacak mı, göreceğiz.
MAÇIN ADAMI: Lobjanidze