Öyle bir geçer zaman ki, çuvallarsın

A -
A +

Nefesinizi tutun; uzun bir cümle yazmayı deneyeceğim: Bucaspor'daki sözleşmesi devam ederken bir başka kulüple görüştüğü gerekçesiyle hem Bülent Uygun"u, hem de o malum kulübü (Eskişehirspor) Etik Kurulu'na sevk eden Futbol Federasyonu'nun, Rusya ile mukavelesi devam eden bir çalıştırıcı ile gizlice anlaşmaya vardıktan sonra, "Tartışılmayacak bir hoca getireceğiz" diyerek aylar süren beklemenin sonrasında açıkladığı bugünün "en çok tartışılan hocası" Guus Hiddink, Türkiye'den ikinci kez kovulacak mı? Pekiii... Yapılan mukaveledeki şartlar su yüzüne çıktıkça, "Türkiye'nin tapusuna yarı yarıya ortak" bir adam olduğunu anladığımız Hiddink, bu Milli Takıma Mustafa Denizli'den, Şenol Güneş'ten, Fatih Terim'den farklı ve artı olarak ne katmıştır? Mesela, hiç olmazsa basketboldaki yapılanmaya bakıp Bogdan Tayeviç'i örnek alarak, A Milli Takımın Mirsad Türkcanlar'ını, Mehmet Okurlar'ını, İbrahim Kutluaylar'ını kenara iterek, yeni Rasimler, Semihler, Ömerler, Oğuzlar, Sinanlar, Cenkler bularak -vazgeçtim Dünya Kupası'nda final oynamayı-, şu 2012 eleme grubunda "kafada" olamaz mıydı? Girdiği her seçimi kazanmayı başarmış bir siyasi iktidar, girdiği her yarışı kaybetmiş (2010 eleme, 2012 eleme, 2016 adaylık) bir Federasyonun arkasında daha ne kadar durabilir? Ve Emre Belözoğlu... Türkiye-Macaristan maçında medya tribününe kol hareketi yaptıktan, Türkiye-İsviçre maçında rakip futbolcuyu sahada kovalayıp içeride hayalarını patlattıktan, Kayseri-F.Bahçe maçında Cangele'ye "Senin kafanı keserim" işareti yaptıktan sonra, Milli Takımın en kötü gününde, bir kaptan olarak "Ben bırakacağım" demek gibi bir final yakışırdı sana zaten!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.