Maç başladı, Beşiktaş bitti. Hayır, sadece Troisi'nin 47. saniyede attığı golden dolayı değil. Fernandes'ten dolayı. Dakikalar ilerledikçe, maçı izlediğimiz grupta hemen herkes aynı cümleyi birkaç defa kurdu: "Abi, bu Fernandes kendisini attırmak istiyor." Tahminler, tespitler 43. dakikada gerçek oldu. Maç başından itibaren kırmızı kart için hakeme davetiye çıkaran Portekizli, 32. dakikada sarıyı, 42. dakikada da kırmızıyı görmeyi "başardı." Hakeme tükürmeye çalışması, taksimetreyi katladı. Disiplin Kurulu'nda "çift sarıdan" muamele görmeyeceği kesin. Beşiktaş yalnız Kayseri maçını kaybetmekle kalmadı; Kadıköy için de yaralandı. TAYFUR.. TAYFUR.. TAYFUR.. Eski çalıştırıcısı Tayfur Havutçu'nun "içeriden" çıkışından sonra Beşiktaş'ın "gönül rahatlığıyla" kazandığı maç yok! Beşiktaş'ın "birlik beraberlik" görüntüsü Belediye beraberliği, Samsun beraberliği, A.Gücü beraberliğini de getirdi! Antalya'da çizgiyi geçen top, G.Antep maçında 90+6'da Egemen'in ofsayt golü ile "sıçrayan çekirge"nin hastalığı, Kadir Has'ta ortaya döküldü. EN AZ SUÇLU CARVALHAL Cesaret ise cesaret. Fernandes'in "ihanetinden" sonra Carvalhal, mağlup durumda ve 10 kişi kalmış takımdan çok kötü oynayan Q7'yi çıkarıp Holosko'yu sahaya sürdü. Keza, maçtaki varlığını oyundan çıkarken anladığımız Pektemek'in yerine Edu'yu oyuna aldı. Ama, dedim ya, Beşiktaş'ın şaftı kaydı bir kere. Umarız çabuk toparlarlar. Pekarik'i neden atmadı? Tepkileri göze alarak diyorum ki, Kamil Abitoğlu FIFA olmayan en iyi hakemimiz. Bir Süper Lig hakem hocasına sordum; hakem, sarı kartı olduğu halde elle oynayan Pekarik'i niçin atmadı? "Her elle oynama sarı kart olmaz" dedi. "Rakibin avantajını kesmesi lazım. Elle oynadığı yer, orta saha ve top yine Quaresma'nın önünde kalıyor."