Sevgili...

A -
A +

Doğrusu sana nasıl hitap edeceğimi ve bu kısıtlı zaman içinde sevgimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Ama bu riski almak, bu sürprizi yapmak istiyorum.

 

“Uyuyunca seni uyudum, uyanınca sana uyandım” gibi bir şey demişti bir sair. Bence de sabah uyanır uyanmaz insanın aklına gelen ilk şey, en samimi olduğu şeydir. Seni tanıdığım günden beri her uyanışımda ilk aklıma gelensin.

 

Yalan mı doğru mu bilmiyorum; bir insan kalbi, bir başka insana âşık olup olmayacağına otuz saniyede karar veriyormuş. İki ay önce seni ilk gördüğümde çok özel biri olduğunu hemen anladım. O andan itibaren gözümün önünde olmadığın zamanları kayıp saydım. Artık tuttuğum her dilekte sen vardın.

 

“Galatasaray bu maçı kazanırsa o da seviyor, filmdeki kapıdan önce kadın girerse o da seviyor, bilgi yarışmasındaki adam bu soruyu bilirse o da seviyor, bu kibrit kutusu dik durursa o da seviyor, şimdi bana bakarsa o da seviyor…” gibi.

 

Uzattığımı biliyorum ama tünelden çıkmış gibiyim. Aklıma eseni yazıyorum; bir bütünlük ve mantık yok. Zaten seni tanıdığımdan beri mantıkla isim yok! Başkalarıyla neşe içinde konuştuğunu görünce etlerimin kerpetenle parça parça koparılma acısını yasamamın mantığı olur mu? Seni, sarsılmaz bir duygu ve zamanın yıpratamayacağı bir kuvvet ile sevdiğimi iyi biliyorum. Zorluğunu ve anlamını bilerek diyorum ki, nefesim oldukça seni seveceğim...

 

Karşılık bulamazsam da canın sağ olsun. Çünkü bu sevgi, ihtişamlı bir hayal kırıklığını da hak ediyor. Seninle ilgili yenilgiyi ve yanılgıyı memnuniyetle kabul ediyorum... Seni hak edecek bir izdivaç ve istikbal diliyorum.

 

Şükriye Hoca bu mektubu en samimi arkadaşı Ezgi’ye okuyup bitirdiğinde ikisi de kikir kikir gülüyordu. - Cevap verdin mi peki, diye sordu Ezgi. - Hayır, daha bir şey konuşmadık. Hislerini anlatma yeteneğini yeni öğrendim.

 

Olay şuydu: Bora, okuduğu yüksekokuldaki Geleneksel El Sanatları bölümü sınavında, Şükriye Hoca’ya, cevap kâğıdı yerine yukarıdaki aşk mektubunu vermiş ve bugünkü mutlu evliliğinin temelini bu riskle atmıştı. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Fuat Bayramoğlu17 Kasım 2024 12:45

Efendim Size , Kıymetli @turkiyegazetesi ne çok teşekkür ederek bu haftanın öyküsünü, keyifle ve gençlik yıllarımızı düşünerek okudum. Öyküdeki, Gönül fırtınalarını, incelikle ve ustalıkla satırlara ve cümleleri dökmenize hayran oldum. Öyküde ki, Bora'nın Şükriye hocamıza karş riskine hayranım.