> İlk yarım saatte gördüğüm en iyi deplasman taktiği ile oynadı Giresunspor. Defanstan uzun topları Riad Bajic ile buluşturdular. Üstün tekniği ile topu rakip sahada tutan Bosnalı, arkadaşlarının ileri yığılmasını sağladı. O bölgelerde Beşiktaş’a yaptıkları baskı ile siyah - beyazlı oyuncuları hataya zorladı Giresun.
> Bu taktik bir de gol getirdi. Soldan -sanırım- Sainz’ın ortasını şık bir vuruşla ağlara gönderdi Bajic. Büyük maçlarda kalecinin rolü çok önemli malum; Ferhat Kaplan başarılı müdahaleleriyle takımını uzun süre maçta tuttu.
> Şenol Güneş, Fenerbahçe maçının kahramanı Redmond’a yer açmak için Gedson Fernandes’i kesmişti. Redmond yine sahanın her yerine basıyor, aşırı hırsı sebebiyle de sık sık faul yapıp, rakiple tartışıyordu.
> Cenk’in sakatlanması Fernandes’in yeniden sahaya girmesine sebep oldu. İroniye bakın ki, Cenk çıktı, goller geldi. Giresun kaptanı Perez’in amatörce elle oynaması sonrası penaltıyı Aboubakar gole çevirdi ama zıplayıp göğüs tokuşturacağı Cenk olmayınca, maç boyu dalaştığı Bradley Kuwas’a göğüs vurdu.
> Maça ısındıkça açılan Kamerun Aslanı, ilk yarının uzatma dakikalarında Ghezzal’in harika pasında, sert bir vuruşla Ferhat’ın o ana kadar sağlam duran gardını düşürdü.
> Geçen haftaya damga vuran Nathan Redmond gol atmazsa olmazdı. Son dönem yükselen şöhretine yakışan öyle bir gol attı ki, yine gündeme oturdu İngiliz… Beşiktaş’ın seriye bağlamasında -mevkii biraz farklı da olsa- “bizim Rüdiger” Masuaku’nun formunu da unutmamak lazım.
> Tehdit hançerinde, geçen sezon bu sahada dört gollü Beşiktaş, bu sezon İstanbul’da hem Fenerbahçe hem de Galatasaray kanı bulunan Giresunspor bu kez sonunu getiremedi. İyi ki bu sezon iki takım düşüyor, yoksa...
MAÇIN ADAMI: Vincent Aboubakar