Lokman Hakîm "rahmetullahi teâlâ aleyh" oğluna şöyle nasîhat ederdi: ?"Oğlum, horoz senden dahâ akllı olmasın! O, her sabâh zikir ve tesbîh ediyor, sen ise uyuyorsun."
Muhammed Gazâlî (rahmetullahi aleyh) hazretlerini talebelerinden birisi, kendi kendine düşünüp; senelerce zahmet çekip çok şey öğrendim. Bu kadar çok ilimden bana en lüzumlu ve faydalısı acabâ hangisidir? Âhirette imdâdıma yetişecek, mezarda dünya dostlarım beni yalnız bırakıp gittikleri zaman, bana arkadaş olacak, mezardan kalkınca, ananın evlâdından, kardeşin kardeşinden, dünyadaki dostların birbirlerinden kaçıp, herkes başının çaresini aradığı vakit beni kurtaracak olan acaba hangisidir? Dünyada, âhirette faydası olmayan acaba hangileridir? Bilsem de bunlardan uzaklaşsam. Çünkü, Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" (Faydasız ilmi öğrenmekten ve Allahü teâlâdan korkmayan kalbden ve dünyaya doymayan nefisten ve Allah için ağlamayan gözden ve kabule lâyık olmayan duâdan Allahü teâlâ bizi korusun) buyurmuştur, diye uzun zaman düşünür. Sonra bunu anlamak için hocası olan Hüccet-ül-İslâm İmâm-ı Gazâlî'ye "rahmetullahi aleyh" mektup yazar. Hüccet-ül-islâm İmâm-ı Gazâlî bu talebesinin mektubuna cevap yazıp gönderir. Cevap özetle şöyledir:
Ey sevgili oğlum! Peygamberimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" dünyaya yayılan nasîhatlerinden biri şudur:
(Allahü teâlânın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gadap ve azap edeceğine alâmet, dünyaya ve âhırete faydası olmayan şeylerle meşgul olması, zamanlarını lüzumsuz şeylerle öldürmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse yeridir...)
Lokman Hakîm "rahmetullahi teâlâ aleyh" oğluna şöyle nasîhat ederdi: Oğlum, horoz senden daha akıllı olmasın! O, her sabah zikir ve tesbih ediyor, sen ise uyuyorsun.
Allahü teâlânın yolunda yürümek isteyen bir kimseye evvela ne yapmak lâzımdır? diyorsun. Önce Ehl-i sünnet âlimlerinin "rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma'în" bildirdiklerine uygun, temiz bir i'tikâd ve îmân lâzımdır.
Bundan sonra, tevbe-i nasûh, yani bir daha işlememek üzere, günahlara tevbe etmek, üçüncüsü, herkes ile helalleşmek, üzerinde hiçbir mahlukun hakkı kalmamak, dördüncüsü, Allahü teâlânın emirlerini yapacak kadar, İslâmiyeti öğrenmektir. Diğer ilimleri lüzumu kadar okumalıdır. Bu lüzum, herkesin sanatına, mesleğine, ihtisâsına göre değişir.
Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" bir Sahabiye buyuruyor ki:
(Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Âhıret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat et! Cehenneme dayanabileceğin kadar günah işle!)