"Bilgisayarın temel algoritması olan algebrayı (cebiri) ve kodlamayı Müslüman matematik âlimleri bulmuşlardır."
Müslüman olmadıkları hâlde, davet edildikleri toplantıda İslama ve Müslümanların ilim ve fen sahasındaki çalışmalarına hayranlıklarını ifade eden iki konuşmacının beyanları şöyledir:
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden birinin yönetim kurulu başkanı Bayan Carly Fiorina, ana konuşmacı olarak davet edildiği, "Teknoloji, piyasalar ve hayat tarzımız: Geleceğe dair tahminlerimiz" konulu konferansta yaptığı konuşmasının sonunda özetle şöyle dedi:
Öteki medeniyetler yeni fikirlerden korkarken ve sansür uygularken, bu medeniyet devamlı yeni fikirlere açık olmuş ve bilgiyi, kültürü devamlı canlı tutmuştu. Sözünü ettiğim medeniyet, 800’den 1600 yılına kadar uzanan ve Osmanlı İmparatorluğu'nu da içine alan, Kanuni Sultan Süleyman’lar gibi hükümdarlar yetiştiren İslam medeniyetidir. Bu medeniyetin bize sunduğu miras, bugünkü Batı medeniyetinin temelini oluşturmaktadır. Bugünkü teknoloji, İslam matematikçilerinin sayesinde vardır. Sûfî yazar Mevlâna gibi yazarlardan çok şeyler aldık. Kanuni Sultan Süleyman gibi hükümdarlardan tolerans göstermeyi ve liderliği öğrendik. Bu medeniyetten dersler çıkarmalıyız."
Fen adamlarının, İslamiyetin yüksekliğine ve üstünlüğüne hayranlıklarını gösteren canlı bir vesika da şudur:
1956 senesinde memleketimize gelip, atomda saklı muazzam kudret hakkında çeşitli konferanslar veren atom âlimi W. Heisenberg, sözlerini şöyle bitirmişti:
"Bütün konuşmalarımda, atomdaki enerjiden nasıl istifâde edilebileceğini anlattım. Şimdi aklımıza, haklı olarak, şu sual gelmektedir: Bu muazzam kudreti, küçücük yere kim ve nasıl koydu? Buna ancak metafizik, yani ilm-i kelâm [ilahiyat] cevap verecektir."
Adada kendisini gezdiren bir profesörümüz, bu suale, hangi dinin cevap vereceğini sorduğu zaman; "Buna ancak İslam dini cevap vermektedir. Ben ve arkadaşım atom âlimi Hahn bu fikirdeyiz" demiştir.