Allahü teâlâdan başka şeylerle meşgûl olan kimse, âhıretini harap etmiş olur.
Ebû Riyah Dücânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1224 (m. 1809) senesinde Beyrut’un Decin köyünde doğdu. 1294 (m. 1877) senesinde Yafa’da vefât etti. Zamanındaki büyük âlimlerin derslerine ve evliyanın sohbetlerine devam ederek icazet aldı ve çok talebe yetiştirdi.
Bu mübarek zat sohbetlerinde buyurdu ki:
“Bedbahtlığın, zarar ve ziyan içinde olmanın en açık alâmeti, Allah yolunda her gün ilerleyememektir.”
“Tasavvuf ehli arasında, emr-i ma’rûfa ve nehy-i münkere nikâr denir.”
“Allahü teâlâ, kendi rızâsını isteyenlerin yardımcısıdır.”
“Üç kısım ilim vardır ki, bunlar tövbe, tevekkül ve hakîkat ilimleridir. Tövbe ilmi ki, bu ilmi seçilmişler (büyük zâtlar) ve avam (diğer insanlar) kabûl ettiler. Tevekkül ilmi ki, bunu seçilmişler kabûl etti, ama avam kabûl etmedi. Hakîkat ilmi ki, insanların ilim, akıl ve anlayış seviyelerinin üstünde olduğu için, çok kimse onu anlayamaz.”
“Allahü teâlânın azâbına müstahak olanlar, her an gaflette bulunanlardır. Bunlar, başlarına gelmesi muhtemel olan korkunç azaptan gâfil oldukları için, kendilerini emniyette ve rahat hissederler. Her zaman uyanık olan kalpler ise, her an korku ve hüzün ile dolu olurlar. Devamlı âhıret için hazırlık yaparlar. Dolayısı ile bu kimseler cezaya müstahak değildir.”
“İnsana, âhırete giden yolda şu dört şey elbette lâzımdır! Birinci olarak, itikâd ve amel. Kendisine lâzım olan ilmi öğrenip tatbik etmek lâzımdır ki, bu ilim yolcuya yön verir, idâre eder. İkinci olarak, bir zikir lâzımdır ki, bu yolcuya tenhâda arkadaşlık etsin. Bu zikir yardımı ile yalnızlık çekmesin. Üçüncü olarak, bu yolcunun haram ve şüphelilerden sakınması ve dünyâya düşkün olmaması lâzımdır ki, uygun, olmayan düşünce ve başka şeyler kendisini meşgûl etmesin. Dördüncü olarak, bir yakîn lâzımdır ki, bu yolcuyu gideceği yere kadar götürsün. Ömründe bu dört şeyden ayrılmayan saadete kavuşur.”
“Dünyâ ne demektir biliyor musunuz? Gönlüne gelen ve seni Allahü teâlâdan uzaklaştıran her şey dünyâ demektir. Seni O’ndan başka bir şey ile meşgûl eden her şey de fitnedir. Bu kısa ömrü, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylere yaklaşmakla geçiren, O’ndan başka şeylerle meşgûl olan kimse, âhıretini harap etmiş olur. Bu ise, akıl sahiblerinin yapacağı şey değildir.”
Vehbi Tülek'in önceki yazıları...