Tarihî mirasımız depremde yara almadı! Beklenen kötü tablo ortaya çıkmadı

Korkutan 23 Nisan depreminde, İstanbul’daki tarihî yapılar ayakta kaldı. Ayasofya gibi ikonik yapılar zarar görmezken bu durumun istisnası UNESCO listesindeki kara surları oldu. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, İBB uhdesindeki surların restorasyonu için daha evvel onay verildiğini söyledi.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ -İstanbul’da meydana gelen 6,2 şiddetindeki depremden sonra gözler, risk altında olduğu düşünülen kültür varlıklarına ve tarihî yapılara çevrildi. Yaklaşık 35 bin taşınmaz kültür varlığına ev sahipliği yapan İstanbul’da, uzmanlar başta Ayasofya Camii olmak üzere çeşitli yapılara dair endişelerini dile getiriyordu.
Ancak beklenenin aksine altı şiddetinin üzerine çıkan depremde, tarihî yapılarda büyük bir sıkıntı meydana gelmedi. Hâlihazırda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın detaylı incelemeleri devam ederken İstanbul’daki tarihî kara surları bu sevindirici tablonun dışında kaldı.
AYASOFYA ZARAR GÖRMEDİ
Geçtiğimiz haftalarda kubbesinde restorasyona başlanacağı duyurulan Ayasofya Camii’nin ise son depremlerde zarar görmediği öğrenildi.
Türkiye gazetesinin sorularını cevaplayan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini vurgulayarak “Depremden sonra Bakan’ımız Mehmet Nuri Ersoy’un talimatlarıyla geniş bir ekibimiz İstanbul’daki kültür varlıklarının durumunu değerlendirmek üzere sahaya çıktı. Hâlihazırda tespit çalışmalarımız devam ediyor ama bize gelen ilk verilere göre bakanlığımıza bağlı kültür varlıklarında esaslı onarım gerektirecek ölçüde bir hasar tespit edilmedi. Bazı türbelerimizdeki sıva çatlakları dışında olumsuz bir durumdan söz etmek mümkün değil. İkonik yapılarda da kayda değer bir sıkıntı görünmüyor” diye konuştu. İnceciköz, ciddi bir hasara rastlanmayan Ayasofya Camii’nde ise hâlihazırda geniş çaplı bir restorasyon yapıldığını kaydederek “Süreç devam ediyor ve biz bir risk görmüyoruz” ifadesini kullandı.
ACİL DURUMDA MÜZELERE HANGAR SİSTEMİ!
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak tabii afetlere karşı bir eylem planı hazırladıklarını ve şimdi müzeler ve eski eserlerin risk analizlerini eylem planına döktüklerini kaydeden Birol İnceciköz şunları söyledi: İki yıldır bütün Türkiye’deki müze ve eski eserlerimizin risk analizini eylem planına döküyoruz. Özellikle ‘Ulaşımın kapanması durumunda ne yaparız?’ sorunu cevaplamak için bir hazırlık içerisindeyiz. Muhtemel bir depremde İstanbul’daki müzelerde bulunan eserlerin de çevre illerdeki en kolay ulaşılabilir müzeye taşınmasına dair bir planımız var. Ancak Allah korusun, depremde ulaşımın tamamen kesilmesi durumunda ne yapacağımız üzerinde de çalışıyoruz. Böyle bir durumda müzenin bahçesinde veya en yakınındaki millet bahçesinde bir hangar sistemi kurulmasını planlıyoruz. Çünkü acil bir durumda müzede teşhir edilen eserlerin zarar görmeden koruma altına alınması gerekiyor.
"YIKILAN SUR İÇİN İBB'YE RESTORASYON İZNİ VERİLMİŞTİ"
■ Deprem esnasında zarar gören, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Fatih ilçesindeki tarihî surun İBB’nin uhdesinde olduğunu söyleyen Birol İnceciköz “Biz sur hususunda İBB’nin yapacağı restorasyon projelerinin onay makamıyız. Zaten 2020’den itibaren buraların restorasyon projesini etap etap onaylamışız. İş, sorumluluk sahibi kurumun bunu uygulamasına kalıyor” diye konuştu.
PROF. AHUNBAY: KARA SURLARI VE KÜLLİYELERE DİKKAT!
Bazı akademisyenler İstanbul’daki deprem riskinin devam ettiğini düşünüyor. Durumu tarihî yapılar açısından Türkiye gazetesine değerlendiren Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, 1999 depremi sonrasında şehirdeki birçok yapıda restorasyon yapıldığını kaydederek “Fakat hepsine yetişmek ekonomik olarak mümkün olmadı. Bir de kültür varlıkları sürekli bakım gerektiriyor” şeklinde konuştu.
İstanbul’da bazı eserlerin harap hâlde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zeynep Ahunbay “Bunların başında kara surları geliyor. UNESCO listesindeki kara surları ve deniz surlarında birçok harap yer var. Bunun dışında külliyeler içinde bazı harap yapılar mevcut. Mesela Süleymaniye Külliyesindeki restorasyon çalışmaları henüz bitmedi. Öte yandan hiç dokunulmamış medreseler var” ifadelerini kullanıyor.
Bütün eserlerin incelenmesi gerektiğini savunan Ahunbay “Zayıflamış olan binaların beklenen yüksek seviyedeki depreme dayanması güç. Bütün eserlerimizin tek tek elden geçirilmesi, 1999 depreminden sonra ele alınmamış olanların da acil işlerinin yapılması gerekir. İnşallah hiçbir tarihî eserimizi kaybetmeyiz” ifadelerini kullandı.