Çek bir zafer

Hedefe yürüyen Montella ve bizim çocukları paçalarından çekenler özür dileyecek mi?

 

- Turnuva ve iddia devam ederken hakaret korosunun gürültüsü ile Çekya karşısına çıkan bizim çocuklar, beraberlik parolasıyla kontrollü oynuyordu. 20 dakikada iki doğru karttan Barak’ın atılmasına kadar…

 

-  On kişi kalan Çekler, beş yarma ile birinci duvarı, önlerinde üç adamla ikinci duvarı örünce, top tamamen bize geçti. Bol paslaşmalarla Çek seddini aşma çabalarımız ilk yarıda sonuç vermedi.

 

-  Coufal ve Soucek’in bizi de on kişi bırakma amacıyla hakemi ve maçı provoke etmeye çalışmaları, kulübedeki gol silahı Patrik Schick’in kart görmesine sebep oldu. 

 

-  37’de Kenan’ın faulünde VAR’ın devreye girmemesi ise bizim şansımızdı.

 

-  İlk yarıda top bizdeydi ama, sahadaki iki namağlup Mert’ten kalecimiz, devrenin başında ve sonunda iki gollük şuta geçit vermedi.

 

 

DEVREYE HIRSLI VE HIZLI GİRDİK

 

 

-  Çekya’yı ceza sahasına hapsettik. Barış’la, Arda’yla, Kenan’la zorlamalarımız, kaptanımız Hakan Çalhanoğlu’nun çok bilenlere cevabıyla tabelaya yansıdı. Artık her şey yolundaydı. Hedefe 40 dakika kalmıştı.

 

-  Ve o berbat psikoloji devreye girdi. Hemen geri çekildik. Çekler 10 kişi ile yüklendi. Faulle karışık golü attılar. (Mert’in blokajını bozan bu golü İspanya, İngiltere, Almanya aleyhine vereceklerini hiç sanmam.)

 

-  Bu yetmezmiş gibi hakem aleyhimize döndü nedense… Bize yapılan faullere devam, itiraz eden oyuncularınıza konfeti gibi sarı kartlar… Ama o bile yürüyüşümüzü durduramadı. Cenk ile madalyayı boynumuza taktık.

 

 

MAÇIN ADAMI: BARIŞ ALPER