Fuat Uğur

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kudüs kararının hemen ardından yaptığı konuşmada İsrail devletini ağır sözlerle eleştirmişti. O konuşmadaki bir cümle çok ilgimi çekti:

Yazan ve seslendiren İlkgül Kaya.

Bakın hareket şu:

Gecikmiş bir konu gibi görebilirsiniz ama benim için değil. Gündem sık değişse de aklımdan çıkmıyor çünkü.

Yaklaşık 15 günden beridir bir one man show izliyoruz. Karşısına taşınmış güdülenmiş kalabalıkların çıkardığı patırtıyla bir öz güven patlaması yaşayan, fantoma gülüşlü bir adamı var ortada.

Dünkü yazımın başlığı şöyleydi:

Öyle tuhaf bir durum ki bu, neresinden bakacağını bilemiyor insan.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tam da bu kritik günlerde anlamlı bir karar alarak milletvekilleriyle gruplar hâlinde görüşmeye başladı. Önceki gün çeşitli illerden 51 milletvekiliyle bir araya geldi ve Habertürk'te yer alan habere göre şöyle konuştu:

CIA (Küresel Amerikan devleti diye okuyunuz) ve FETÖ, Reza Zarrab davası ve Halkbank’a çıkarılacak faturayla bir ekonomik kriz tetikleyerek Türkiye’de 2019 seçimlerine hazırlanıyor.

“Allah aşkına söyle, bunlar da mı yalan?” diye önümü kesti komşum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “belgeleri”nden söz etmekteydi anlayacağınız üzere.

Bülent Arınç, Ahmet Hakan Coşkun ile Fatih Portakal’a de epey söz söyledi ama PKK ve FETÖ medyası dediğim gibi bize söylediklerini manşete çıkarmayı yeğledi.

Zamanı geldi. Ahde vefayı ve kalp kırmamayı düstur edinen insanları daha fazla zorlamadan yapın şu jübilenizi.

AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan önceki gün bir tweet attı ve aynen şunu yazdı:

Habertürk yazarı Murat Bardakçı yine çok mühim bir konuyu açıklığa kavuşturdu ve NATO’daki skandalın ardından Türk hükûmetinin “Bu rezalete sebep olan kişilere Security Clearance adlı güvenlik belgesi nasıl verildi?” diye sorduğunu yazdı.

Yurt dışındaki FETÖ militanları arasındaki fikir ayrılıkları ve karşıtlıkların giderek kutuplaşmaya evrildiğini daha önceki yazılarımda anlatmıştım.

Amerikan ABC televizyonunda yayınlanan Designated Survivor adlı diziyi çok konuştuk geçen hafta. Türkiye ve Erdoğan karşıtı, ABD Başkanı’na Fetullah alçağının saygın bir bilgin-din adamı olduğunu söyleten bir dizi bu. Algı çarpıtmalarıyla ve operasyonlarıyla dolu olan son bölümü Türkiye’den büyük tepki aldı.

Cuma akşamı saat 20.00 civarında komşularımızdan bir hanımefendinin evimize gelmesiyle haberdar olduk. Neredeyse ağlamaklıydı ve biz “Eyvah ne oldu acaba” endişesiyle bakarken “Fuat abi Evyap okullarına FETÖ’den el konulmuş. Kızım ağlıyor öğrencileri çeşitli okullara dağıtacaklarmış” dedi.

Devam eden FETÖ davalarını alan avukatların Atilla Kart ve Metin Feyzioğlu gibi CHP tandanslı avukatlar olmasına pek şaşırmıyoruz.

Önümüzdeki salı günü Kayseri’deki FETÖ davaları açısından önemli bir duruşma var.

İçlerinde olduğumdan biliyorum. Çerkeslerin kahir ekseriyeti muhafazakârdır ve AK Parti’yi destekler. Erdoğan deyince de akan sular durur onlar için.