Halime Gürbüz

Cips, bol yağlı, karbonhidratlı ve kalorili. Ama çok lezzetli... Dur şöyle üç dört tane atıştırayım niyetiyle açılan paketin tamamı bitirilmeden rahat edilmiyor. Cips tercihi kişinin karakterinin bir yansıması diyor, cips bittiğinde parmak yalama eziyetinden kurtulmak için paketlerden taso ıvır zıvır yerine ıslak mendil çıkmasını istiyorum . Bu konuda toplumsal bir hareket başlamalı. Bak, zaten zor yazıyorum tek elim yağlı... Ciddiyim. Çok fazla değil, ama kısmen ciddiyim.

Filmin adı: Desibelin Gazabı Oyuncular: Kullak Deşhen (Horlayan Desibel), Sabır Taşhi (Zavvalli)

Hayatta her şey ters giderken inadına mutlu olmalı! Ters giden her şeye... geç kalışlara... kayıplara...

Başbakan, çılgın proje Kanal İstanbul'u açıkladı. İstanbul'un batısına yapılacak bir kanalla Karadeniz ve Marmara birbirine bağlanacak. Kimileri şaştı, kimileri beğendi, kimileri de çamur attı... Ben mi? Ben, beklemeyi tercih ediyor ve kendi çılgın projelerimi üretiyorum; bizim evden holding binasına kaydırak döşemek...

Şahsen bitkilerle tamamlayıcı tedavinin gerekliliğine, faydasına inanan biriyim. Ancak recaa ediyorum, israar ediyorum, bakk "lüttven!" diyorum; şu sabah programlarına tezgâh açan bitkici amcaları kaldırın!

Eşinin "hanım, sen de çocuğun çok üstüne gidiyorsun" lafına içerleyen anne, hırsını börek tepsisini telle ovarak çıkarmaya çalışıyordu. Spiral hareketlerin hızı, ayaklarını birden yerden kesti, havalandııı, uçtu, uçtu, uçtuuu... paat! Arizona çölüne düştü...

Hastane koridoru... Hiiç hâlim yok, gözlem falan yapamayacağım desem de şartlar zorluyor.

Dün bir anneler gününü daha idrak ettik. Aldık, verdik, hediyeleştik... Rahatladınız mı?! 'Bana hediye gelmeyen özel günden bana ne!' felsefesine sahip olduğumdan yine canım sıkıldı. Ama yine de sizin için günün özetini toparladım;

Tamirci çağırmak gerer insanı. Çünkü tamirciler, çocukken evde bozulan her elektronik alet karşısında "sen mi oynadın len bununla?" diye kükreyen baba edasıyla insana kendini suçlu hissettirirler!.. "Nasıl bozdunuz bunu?/Zıttırı vıttırısyla oynamışsınız bunun!!!/Uhuu uuu, komple değişmesi lazım!/motorunu

İki gün önce kraliyet düğünü vardı; İngiltere Prensi William ve Kate Middleton evlendi. Bin dokuz yüz davetli katıldı, otuz beş milyon pound masraf edildi, düğün davetiyesi kırk bin altın işlemeli havlu bizim Denizli'de imal edildi, iki milyar kişi töreni izledi, televizyonlardan canlı verildi falan filan... Otogarda çuvalının yanına çömelmiş bir maraba vurgusuyla "bize ne la?" demek istiyorum ama olmuyor.

Güya bahar geldi ama ava halaa buz gibim! Bizim işler de kesat. Ayazda kalmış gırnatam, donmuş. Üflerim üflerim ne bir nota çıkar, ne bir tırt. Yalanım varsa na büüle çarpılayım; zobaya atacak udun kalmadı! Gittim, bizim şoparlardan Kanka Kredisi istedim, episi benden züğürt çıktı. Banka kredisi istedim, süslü gacı "kredi talep amacınız?" diye tersledi.

Asansör fobisi olmasa da birçok insanda asansör gerginliği mevcut. Çünkü, kişisel alanın ayaklar altına alındığı yer asansör.

"Öğrenmenin de maliyeti vardır. Önceden öğrenenler indirimli fiyattan öğrenir; otoriteden öğrenenler özgürlük bedeliyle öğrenir; deneyerek öğrenenler etiket fiyatından öğrenir;

-Masal kitaplarına benzedi artık zamane aşkları.. Okuması çok güzel ve zevkli; ama inanması bir o kadar zor...Cemal Safi

Eski Yeşilçam filmlerinden öğrenilenler; -İnsanlar ağlıyorsa, bilin ki gözlerine toz kaçmıştır... -Anneler her zaman "melek" olurlar, sormanın âlemi yoktur!

Origami, çekik gözlü naif Japon dostlarımızın kâğıt katlama sanatı olarak bilinir. Lakin işin aslı öyle değildir: Evvel zaman içinde Temel, hamsi tanıtma ve yaygınlaştırma faaliyetleri kapsamında Japonya'ya gider.

Balyoz Operasyonu, Huzur Operasyonu, Neşter Operasyonu, İcik Operasyonu, Cicik Operasyonu derken, sırada medyatik süper soruşturmalara gebe olmayan bir başka operasyon var; Teyel Operasyonu.

"Ah para, ah para; varlığı bir dert yokluğu yara..." vecizesi döküldü dudaklarımdan. Felsefeye hevesli olduğumdan değil, cüzdanı evde unutmuşum! Aslında zenginimdir, yanlış anlaşılmasın. Bura, şura, ahanda gözünün gördüğüüü taa ora, bütün bu tarlalar bizim. Çantayı silkeledim, cepleri ters çevirdim; ı ıhh kuruş yok...

Zarafet kursunda çaycılık yapan Kazım, o gün 'esnerken ağzını kapatmadığı' için kursiyerlerden bir güzel dayak yer. Ama olsun, kafasına aldığı darbeler ona süpersonik güçler bahşeder. Artık gündüzleri çaycı Kazım, geceleri ise yaydıra yaydıra esneyen kötülerin ağzına marul tıkayan süper kahraman Kazım olarak çifte hayat sürer. Uydur Uydur İpe Diz Yayınlarından çıkan bu hoş kitaptan alıntılar:

California Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma sonucunda; kırık kalbin gerçekten ağrıdığı, insanın canını acıttığı ortaya çıktı.