M. Necati Özfatura

Borsa adım adım 50 bine tırmanıyordu. Zaten 50 bin psikolojik hedef idi. Türkiye'de ekonomi dörtnala gidiyordu hatta bazı ekonomistlere göre nerede ise uçmak üzere idi. İşte bu dörtnala giden atı, bir gecede tökezlettiler!..

Türkiye ne zaman ekonomik olarak düzlüğe çıksa, ekonomiyi en az 10 yıl geriye götüren siyasi krizler meydana getirilmekte böylece demokratik düzen ve çok partili rejim, insan hak ve hürriyetleri inkıtaya uğramaktadır. Türkiye'de cumhuriyet ve laiklik asla tehlikede değildir ama bazılarının menfaatleri tehlikededir. Kimsenin siyasi istikrarı ve bununla doğru orantılı olan ekonomik istikrarı bozmaya hakkı yoktur.

Dünya, zenginliğine zenginlik katarken Afrikalı insanlar fakirleşmektedir... 1970 yılında dünyadaki 10 fakirden sadece 1'i Afrika'da yaşarken, 2007 yılında (37 yıl sonra) dünyadaki her 2 fakirden 1'i Afrika'da yaşamaktadır.

Lübnan'da İngilizce yayınlanan "The Dail Star" 12 Nisan 2007 tarihli sayısında Almanya'nın eski başbakanı Joschka Fıscher'in: Kosova'nın Birleşmiş Milletler planı doğrultusunda tam bağımsızlığa geçişi, herkes için iyi seçenek. AB'ye bağımsız bir Kosova'yı desteklemek konusunda çok iş düşüyor. Zira Balkanların kaderiyle AB'ninki iç içedir. Kosova konusu önümüzdeki aylarda başta Avrupa olmak üzere uluslararası toplumun ihtilaf çözme kapasitesini zorlayacak, dediğini yazmıştır.

GAP henüz tamamlanmadı. Bu proje tamamlandığında milli gelirin artması yanında bölgede işsizlik son derece azalır. Şanlıurfa'da GAP'ın sulama kanalları büyük oranda bitti. Ve dönüm başına su parası 10 YTL oldu. Diyarbakır'da Dicle'den motopompla su çekiliyor. Dönüm başına sulama maliyeti 150 YTL'dir.

Siyasi istikrar ile ekonomik istikrar arasında doğru orantılı, çok hassas bir münasebet vardır. 1950'den bu yana Türkiye'de süre gelen siyasi gerilim zirveye çıkarsa, ekonomi de dibe iner. Ekonomide bahar havası şarttır. Cumhuriyet asla tehlikede değildir. Ama bazılarının rantı, menfaatleri ve makamları tehlikededir. Türkiye şu anda 200 küsur ülke içinde 17. ekonomik güçtür.

MÜSİAD Konya Şubesinin yaptığı araştırmaya göre: Türkiye dünyanın en değerli topraklarına sahip olan, 4 mevsimin yaşanabildiği, aynı anda 2 mevsimin birden görülebildiği, bitki çeşitliliği açısından da dünyanın en önemli ülkeleri arasındadır.

Türkiye ne zaman ekonomik olarak tünelden düzlüğe çıksa ve gelişmeye başlasa emperyalist güçler ve bunların Türkiye'deki temsilcileri bilerek ya da bilmeyerek ülkeyi karıştırmak için her çareye başvurmaktadırlar. Bir gün içinde 11 vatan evladının şehid edilmesi ve hukuk bilgisinden mahrum kişilerin anayasayı kendi siyasi görüşlerine göre yorumlamaları tehlikeli gelişmelerdir.

Ekonomik gelişme ekonomik istikrara ve bu ise siyasi istikrara bağlıdır. Maalesef son günlerde, başta cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere incir çekirdeğini doldurmayan ve sanal sebeblerle ülkenin ekonomik ve siyasi istikrarı bozulmak istenmektedir. Son 5 yıl içinde ülkede son derece önemli gelişmeler oldu. Emperyalist güçler ve içerde bazı menfaat odakları asla güçlü bir Türkiye istemezler. Çörçil'in vasiyeti; Türkiye güçlenirse savaş dahil her çareye başvurularak önlenmesidir.

Türk asıllı ve Türk vatandaşı olmadıkları ve çoğu ise Türkiye'nin nerede olduğunu bile bilemedikleri halde dünyada (Türk ve İslam Dünyası dışında) 22 bin kişi (aile) "Türk" soyadını taşımaktadır.

Çanakkale Boğazı'nda "Hisarcık Tepesi"nde 5 bin yıllık (M.Ö. 2920 ile M.S. 500 arasında) üst üste 9 kentin harabeleri vardır. 1868'de Türkiye'ye gelen Alman Heinrich Schliemann ve bilahare bu bölgeye gelen İngiliz Frank Calvert, bölgeden paha biçilmez hazineleri ülkelerine kaçırdılar.

Moskova çapında yapılan ve 4 bin okulun katıldığı "Biyoloji ve Çevre Olimpiyatı"nda ilk üç dereceyi Moskova 56 Numaralı Uluslararası Rus- Türk Koleji aldı. Kolej aynı başarıyı 3 yıldır devam ettirmektedir. Bu yılki olimpiyatta 3 birincilik, 2 ikincilik ve 4 üçüncülük alarak birinci olmuştur.

Türkiye, dünya demir-çelik üretiminde 2006 yılında 23.3 milyon tonla Fransa, İngiltere ve İspanya'yı geride bırakarak 11. olmuştur. Demir-çelik üretiminde ilk 10 ülke şöyledir: 1- Çin 418.8, 2- Japonya 116.2, 3- ABD 98.5, 4- Rusya 70.6, 5- Güney Kore 48.4, 6- Almanya 47.2, 7- Hindistan 44, 8- Ukrayna 40.8, 9- İtalya 31.6, 10- Brezilya 30.9 Türkiye'nin 2013 hedefi 38 milyon turisti ülkeye çekmektir. 2006 yılında turizm gelirinde 8. ve turist sayısında 9. sırada olmamıza rağmen; dünya turizm sektöründe payımız yüzde 2.7'dir. Otellerin servis kalitelerinin yükselmesi ve fiyatların düşmesi ile Alman turistlerin Türkiye'ye yönelik rezervasyonları yüzde 50 arttı.

Anadolu çok sayıda medeniyetlerin, imparatorluk, devlet ve beyliklerin olduğu gibi dinlerin, kültürlerin ve kavimlerin beşiğidir. Almanya'nın bilim dergisi "Bild der Wissenchaft" Temmuz 2000 sayısında belgelere dayanarak "İnsanlığın kültür tarihi Anadolu'dan kaynaklanmaktadır" görüşünü savunmaktadır. Yine bu dergiye göre: "Uygarlığın beşiği Anadolu'dur. Uygarlık Filistin ve Mezopotamya'dan başlamıştır. 6 yıldır Şanlıurfa'nın Göbekli Tepe'de araştırma yapan Alman Arkeolog Klaus Schmidth M.Ö. 9000 yılına ait tapınak ve bir yığın belgeler bulmuştur. Göbekli Tepe yakınında Nevali Çori'de 10500 yıl önce inşa edilmiş tapınak ve yapılar gün yüzüne çıkmıştır. Nevali Çori 1992'de Atatürk Barajı suları altında kaldı.

Türkiye, jeopolitik, stratejik öneme haiz olduğu gibi; Türk Dünyasının kalbi ve beyni durumundadır. Ayrıca İslam Dünyasının tabanında son derece büyük bir sevgi odağıdır.

Son yıllarda Türkiye'de ekonomik açıdan önemli gelişmeler olmaktadır. Bugün sizlere bu gelişmelerden bir kaçını aktarmak istiyorum: İhracat: Yıl Gelir İhracat artışı (Milyar $) (%) 2002 36.173 2003 47.870 32.3 2004 64.011 33.6 2005 73.444 14.8 2006 85.761 16.7

Avrupa Birliğinin son 26 ve 27. üyesi olan Bulgaristan ve Romanya; AB kriterlerinin çoğunu yerine getirmediği halde siyasi sebeblerle Avrupa birliğine alındı.

Lahey Adalet Divanı'nın Sırbistan ile ilgili kararı adil olmadığı gibi; hukuki gerçeklere aykırıdır. Zaten karar hukuki olmayıp siyasidir. Esasen Birleşmiş Milletler, uluslararası kuruluşların, Lahey Adalet Divanı'nın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği bütün kararlar şahsa, devletlere ve de inançlara göre değişmektedir. Ve bunlardan adalet beklemek adalete saygısızlıktır. Bu kurumlarda çifte standartlı olmanın ötesinde Haçlı zihniyeti hakimdir. Lahey Adalet Divanı 60 yıllık mazisinde ilk defa bir devleti (Sırbistan) soykırım ile yargılamış ama maalesef verdiği karar ile kendisine güveni sıfırlamıştır.

AB kaynaklarına göre, Avrupa Birliğinde 14 milyon Müslüman yaşamaktadır. Bunların 6 milyonu Türk'tür. Müslümanların en yoğun olduğu ülkeler Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Hollanda ve İspanya'dır.

Avrupa Birliği içinde (Almanya-Fransa-İngiltere) eksenine (Polonya-İspanya-İtalya) bu eksene girmek istiyor. Bu 6 ülke dışındaki 19 ülke bir nevi ikinci sınıf sayılır. Hatta son giren Bulgaristan ve Romanya üçüncü sınıf statüsündedir. AB içinde büyükler ile küçükler arasında gizli bir savaş vardır. Avrupa Birliği içinde 2015 yılında Türk iş adamlarının sayısı 160 bin olacağı ve iş yerlerinde 1 milyon kişiye iş temin (istihdam) edeceği ve yıllık ciroları 90 milyar euro olacağı tahmin edilmektedir. Yatırım ise 20 milyar euro olacaktır.