Heniyye suikastında verilen mesaj

A -
A +

Suriye’de, Ukrayna’da, Gazze’de olduğu gibi…

 

“Gün gelir, bugün çok konuştuklarımızın hiçbir anlamı kalmaz” diyorduk ya…

 

O günlere ilerliyoruz hızla.

 

***

 

Şu olanlar normal olabilir mi;

 

Geçen sene BM’de Filistinsiz İsrail haritasını gösterdikten 20 gün sonra tuhaf 7 Ekim saldırıları gerçekleşen ve bunu bahane ederek Gazze işgalini başlatan İsrail’in soykırımcı Başbakanı Netanyahu, 10 ay sonra gittiği ABD’de, kongre üyelerince ayakta alkışlanmaktan konuşmasını zor tamamlıyor.

 

Üstelik, Uluslararası Adalet Divanı İsrail’in soykırımını tazminata hükmetmiş, Uluslararası Ceza Mahkemesi Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama taleplerini görüşürken oluyor bunlar!

 

Bu kadarla da kalınmıyor; Netanyahu ABD’deyken bu defa da İsrail’in Suriye’den işgal ettiği Golan’da sivilleri hedef alan bir başka tuhaf saldırı gerçekleşiyor.

 

İsrail peşinen Lübnan’daki Hizbullah’ı suçluyor, İran’ın kontrolündeki Hizbullah “Biz yapmadık” diyor, görgü şahitleri sivilleri öldüren roket ve füzelerin Lübnan’dan değil, İsrail’in ‘demir kubbe’sinden geldiğini söylüyor ama ne fayda!

 

***

 

Daha Gazze işgalini başlattıkları ilk günlerden itibaren bunun Filistin’le sınırlı kalmayacağını, ‘Büyük İsrail’ hayalini tarif eden arzımevut hedefi kapsamında işgali bölge ülkelerine genişleteceklerini birinci ağızdan itiraf eden Netanyahu hükûmetinin, Gazze’den sonra Lübnan’a saldıracağı sır değildi.

 

Sonra Suriye, Irak, Ürdün ve Kuveyt’in tamamını yutmaya; Mısır, Suudi Arabistan, İran ve Türkiye’den sözde kendilerine vadedilen toprakları koparmaya gelecek sıra.

 

İşte bu amaçla yıllardır sınırımızda kurulmaya çalışılan terör devletini engelleyen, 2015 yılında fiilen işgal edilen topraklarımızı terörden arındıran, yaptıkları bütün darbe girişimlerini püskürten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye işgalinin önünü kesmek için Şam rejimini masaya oturtma çabasında.

 

İşte böylesi kritik bir süreçte, İsrail’in, işgal ettiği Suriye toprağı Golan’a atılan roketleri bahane ederek Lübnan işgali için harekete geçmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert tepkisine yol açtı.

 

Türkiye’nin de hedefte olduğuna, bu sebeple savunma sanayiinde çok güçlü olmamız gerektiğine dikkat çeken Erdoğan “Karabağ’a, Libya’ya nasıl girdiysek, bunun benzerini onlara da (İsrail) yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece güçlü olmalıyız” dedi.

 

Erdoğan’ın bu çıkışı, yıllardır taşeron terör örgütleri üzerinden fiilen Türkiye ile çatışan, Gazze işgalinden sonra ise niyetlerini apaçık ifade eden terör devleti İsrail’i çıldırttı.

 

İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın, Cumhurbaşkanı’mızı, nükleer silah yalanıyla girdikleri Irak’ta astıkları Saddam Hüseyin’in akıbetini hatırlatarak tehdit etmesi tartışması sürerken, Erdoğan bir başka sert çıkışı ise Filistin lideri Mahmud Abbas’a yaptı.

 

ABD Kongresinde Netanyahu’yu alkışlama rezaletinin yaşandığı gün, Türkiye de Filistin lideri Abbas’ı Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşturmayı arzulamış, ancak Abbas bu teklife cevap dahi vermemişti.

 

***

 

Biliyorsunuz, Filistin iki bölgeden oluşuyor.

 

Kudüs’ün de içinde yer aldığı Batı Şeria bölgesinin kontrolünü elinde tutan El Fetih’in lideri Mahmud Abbas.

 

İşgal altındaki Filistin’in devlet başkanı.

 

Gazze bölgesi ise Hamas’ın kontrolünde.

 

Onun da lideri İsmail Heniyye idi.

 

Abbas, Ankara’nın teklifine olumsuz cevap verdiği için Türkiye aynı daveti Heniyye’ye yapmıştı.

 

Teklife olumlu cevap veren Heniyye’nin Türkiye’nin sert çıkışı sonrası “Geleceğim” cevabı veren Abbas’la birlikte ağustos ayında TBMM’de konuşması bekleniyordu ki, İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın göreve başlama töreni için gittiği Tahran’da suikastla şehit edildi.

 

***

 

Bu suikastın, Ankara dâhil, birçok yere mesaj verdiği çok açık.

 

Bir önceki İran Cumhurbaşkanı Reisi, İsrail’e düzenlenmesi talimatını verdiği göstermelik saldırının ardından Dışişleri Bakanı ile birlikte şüpheli bir helikopter kazasında hayatını kaybetmişti.

 

İran’ın yeni Cumhurbaşkanı’na da dünkü suikastla mesaj verildi.

 

Zira, Heniyye’nin vurulduğu bina, göreve yeni başlayan Pezeşkiyan’ın bulunduğu yere yaklaşık 150 metre mesafedeydi.

 

Peş peşe gelen akılalmaz suikastlar ve saldırılarla ‘kâğıttan kaplan mı, yoksa gizli iş birlikçi mi?’ tartışmalarının odağına oturan İran’ın itibarını ve güvenliğini nasıl sağlayacağı kendi bilecekleri iş!

 

Ancak verilen mesaj sadece Türkiye ya da İran’la sınırlı değil.

 

El Fetih ve Hamas 10 gün kadar önce Çin’de bir araya gelmiş ve tarafların ‘ulusal birlik anlaşmasına’ yaklaştıkları duyurulmuştu.

 

Akabinde Abbas’ın TBMM’nin davetine katılmadığı skandalı patladı, peşine Heniyye suikastı geldi.

 

MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi; kartlar açık oynanmaktadır ve adı konmamış bir savaş tedavüldedir.

 

Ve böyle bir ortamda, Akdeniz’deki menfaatlerimizi küçümseyen, türlü bahanelerle ‘iç savaş’ tehdidinde bulunan içimizdeki İsrail iş birlikçilerine azami dikkat gerekmektedir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.