‘CHP’nin göreceği zarar umurumuzda değil ama ülkeye, şehirlerimize yazık; yapmayın, etmeyin. Partiniz elinizden gidiyor ey CHP’liler, uyanın!’ dedik...
Hem de ta CIA-FETÖ kaset operasyonundan bu yana…
Umursadılar mı? Asla.
***
Yıllarca hükûmeti “F tipi” diye FETÖ üzerinden eleştirip…
Tam da FETÖ bütün gövdesiyle devleti ele geçirmek için saldırılara başlamışken…
Aklı başında, iradesi elinde bir siyasi parti ne yapardı?
Bunu alabildiğine avantaja çevirirdi.
CHP ne yaptı?
Tam aksini.
Genel başkanına kaset operasyonu çekerek partisini dizayn eden, yıllarca “F tipi” diye işaret ettiği FETÖ’yle sarmaş dolaş olup, hükûmeti devirmeye, devleti birlikte ele geçirmeye uğraştı (!)
Bugün İBB önündeki kızgın kalabalığın o gün bu tuhaflığa çıtı çıktı mı?
Hayır.
***
Ülkemizin baş belası bir başka terör örgütü…
PKK’nın çözüm sürecini bitirip askerimize-polisimize ve sivil vatandaşlarımıza saldırılara tekrar başladığı Temmuz 2015’in hemen öncesinde ne vardı?
HDP (DEM) ve CHP’nin “Birlikte iyi salladık” diye mutluluktan havaya uçtukları 7 Haziran 2015 seçimleri.
Dikkat edin, bir ay öncesi…
O tarihten bu yana, üstelik PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’nin çukur hendek olayları ile ülkemizi fiilen bölmeye teşebbüs edecek kadar ileri gittiği bir dönemi de içine katarak, CHP’nin bunları desteklemediği ve bunların desteğini almadan girdiği bir tek seçim vaki midir?
“Bir oy CHP’ye, bir oy HDP’ye” kampanyası yürütecek kadar ete kemiğe bürünen iş birlikleri ortadayken, bugün Saraçhane önünde toplanan zevat, ne yapmaktaydı?
Gözlerini kör eden Erdoğan düşmanlığından dolayı, bu kanlı, iğrenç, aşağılık iş birliğini de mazur karşılamaktaydı (!)
***
Gelelim yerel seçimlere…
2019’da da, 2024’te de Ekrem İmamoğlu’nun HDP’lilerin oyunu almak için onlara her türlü kontenjanı açtığını, HDP’ye açılan kontenjanın aslında Kandil’e açılmış kontenjan olduğunu bilmeyen var mı?
Varsa bile o onun aptallığı!
Birileri aptal olabilir yahut aptala yatıyor olabilir de, bu devletin terörle mücadeleden sorumlu kurumları var…
Onlar da aptal olmak, seçim kazanmak için terörle kucak kucağa oturanların pisliğine göz yummak zorunda mı?
***
‘Kent Uzlaşısı’ kılıfına saklanan terör ittifakı ve yolsuzluk soruşturmalarından CHP’li Belediye Başkanı gözaltına alındı diye İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan CHP’liler, oy verdikleri sandıkta HDP ile aynı adayı desteklediklerini bilmiyorlar mıydı?
Sıfır ihtimal, sıfır…
Sadece umursamıyorlardı!
‘Erdoğan gitsin de, ülke ne olursa olsun’du onlar için…
Hizmet yokmuş, devlet batmış, ülke bitmiş, çok da umurlarındaydı.
Böyle bir hassasiyetleri olsaydı, biri de çıkıp “PKK silah bırakmadan HDP ile seçim iş birliği yapmak ne demek? Böyle bir şey hem ülkeye, hem CHP’ye ihanettir” demez miydi?
Dün bunu söylemeyenlerin bugün terörle iş birliğinin hesabını soran yargıya karşı çıkma hakkı var mı?
***
İstanbul’da CHP’lilere terör operasyonu nereden başladı?
Esenyurt’tan…
Önceki başkan da CHP’liydi, üstelik o da HDP’lilerin desteğiyle seçilmişti.
CHP’li Kemal Deniz Bozkurt'a 5 yıl dokunmayan yargı, Ahmet Özer’i niye tutuklayıp, yerine kayyım atadı?
Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun baskısıyla Esenyurt’a Kandil’in adayı CHP kadrolarından aday yapılmış, onun da kırmızı kategoride aranan teröristbaşı Remzi Kartal başta olmak üzere, 690 terör örgütü mensubuyla telefon trafiği yakalanmıştı.
Çorap ilmek ilmek söküldü, nihai zanlıya ulaştı.
Kim o?
Seçim kazanmak için her yolu mubah gören…
Siyasetten ürettiği para kuleleri gibi gayrimeşru kazanç ile CHP gibi bir partiyi bile delege delege satın alabilen…
“Bu siyasi gücümle bana kimse dokunamaz” pervasızlığı ve kibrine kapılıp, her türlü herzeyi rahat rahat yiyebileceğini zanneden…
Önüne ne konulursa konulsun, inkâr edince kitlesini kandırabileceğini düşünen…
İngiliz Büyükelçisi ile yediği yemeğin, o gece milyonların karda mahsur kalmasından daha önemli olduğunu söyleyebilen…
Oralardan aldığı güce güvenip “Haydi bana gelin de görelim” diye Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kafa tutabileceğine inanan…
Hırsı ve fütursuzluğuyla kendisini o koltuğa taşımış herkesi bin pişman eden…
Bundan dolayı da CHP içinden bir kesim tarafından devletin ilgili kurumlarına tüm pislikleri belgeleriyle ihbar edilen bir figür.
Ekrem İmamoğlu.
***
Yaptığı her şeyin çok iyi takip edildiğini, dosyalandığını gayet iyi biliyordu, ama umursamıyordu.
Koskoca İstanbul’u kent lokantaları ve kreşlerle kandırıp oy alabildiği için var gücüyle İstanbul’dan ürettiği bütün parayı siyasi ikbaline kullanıyordu.
Bunun yolu PKK’ysa PKK, delegeyse delege, İngiliz’se İngiliz…
Dosyadan, PKK’ya para vermekten tutun da, İngiliz merkezli bir firmaya 16 milyonun bütün verilerinin açılmasına varana kadar her gün bir skandal patlıyor.
Ekrem Bey ise sadece “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” diyerek geçiştiriyor.
Onu anladık…
Haydi kurultayda suç ortaklığı yaptığı için Özgür Özel’in tavrını da anlarız.
Ya sokağa dökülenler!
Kaset operasyonundan bu tarafa nereye savrulduğunuzu sorgulamadığınız gibi, şimdi de o dosyanın içinde nelerin olduğunu sorgulamayacak mısınız?
Öyle olduğu anlaşılıyor.
Peki, siz sorgulamasanız bile, görevi bu olan yargı mensupları ve kurumlar da sorgulamasın mı?
Siz CHP’liler, dokunulmaz mısınız?
Yücel Koç'un önceki yazıları...
Yücel bey CHP lliler bu adam akp li olsaydı sadece küfür ederlerdı CHP liler in dini imanı islam duşmanlığıdır…
Bu olanlar resmen kalkışmadır. Devlet'in otoritesine kafa tutanların, Hükûmet'e ve Yargı'ya başkaldıranların, polisin canına kastedenlerin ve bu teröristleri kışkırtanların cezası verilmelidir.