Acelenin bedeli-Ayrılık

İstanbul'dan, MAHFUZ rumuzlu okuyucumuzun sorusu şöyle: Eşimle yaklaşık 40 yıllık evliyiz. Eşim, yıllardan bu yana başka kadınlarla düşüp kalkıyor. Çok sabrettim. Ancak, eşim şimdi benim aleyhime boşanma davası açmış. Ne yapabilirim? Cevap: Teknoloji olarak gelişmiş ülkelerde bir olumsuzluk çıkmaya başladı sosyal açıdan. Bu da aile kavramının tahrip edilmeye başlanılması. Eskiden insanlar aile ortamında yaşamayı severler ve isterlerdi. Özellikle bahçeli ve müstakil evlerin olduğu zamanlarda büyük aile örnekleri yaygındı. Büyük baba ve büyük anneler, evlatlar ve torunlar hep bir arada bulunurdu. Akşam güneş karardığında bütün aile fertleri bir araya gelir ve akşam sofrasında buluşurlardı. O günün değerlendirmesi, akşam kahvesi içilirken yapılırdı. Dedeler torunlarını öğretici masallarla büyütürlerdi. Böylece şahsiyetli, dürüst ve psikolojik olarak kuvvetli fertler yetişir ve medeniyet gelişirdi. Teknolojinin gelişmesi ile insanların kültürel yapısı da değişmeye başladı. Aileler önce küçülmeye ve sonra da ayrılmaya başladı. Kişilerin acele davranışları, kendi başlarına buyruk hareketleri, istişaresiz evlilikleri ve en mühimi de evlenilecek kişilerde aranılması gereken vasıfların unutulmaya başlanıp da, şıpsevdi evliliklerin oluşmaya başlaması ile yeni çiftlere evlerinin kapılarının ardından, mahkeme kapıları yol olmaya başladı. Bu tutum ve yeni davranış biçimleri aile kavramını zedelemeye ve unutturmaya ve dolayısı ile de toplumun yarınlarını tehdit etmeye başladı. Böylece, kişiler ve toplum içi hukuk düzeni de bozulmaya başladı. Kadının hakları Kocanın açmış bulunduğu boşanma davası nedeni ile elbette kadının da hukuken tanınmış birtakım hakları vardır. Medeni Kanunda bu haklar şöyle sıralanmıştır: 1- Nafaka Hakkı: Bu hak dava süresince tedbir ve davadan sonra ise yoksulluk nafakası adı altında devam edebilecek bir nafakadır. Bu nafakanın takdirinde hakim serbest ise de; tarafların ekonomik ve sosyal durumları bunun tesbiti önemli rol olacaktır. 2- Tazminat Hakkı: Bu hak, maddi tazminat ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılmıştır. Maddi tazminat mahrum kalınacak hayat standardı kaybının zararlarını; manevi tazminat ise, bu evliliğin yıkılmasından dolayı duyulan elim ve ıstırabın bir nebze olsun dindirilmesinin bedeli olarak talep edilmektedir. Tazminat talebinde hakim kusur oranına dikkat edecektir. Bu evliliğin yıkılmasında elbette kadın tam kusurlu olmamalıdır. Geçimsizliğin ve şiddetin nedeni erkek olmalıdır. 3- Tedbir talebinde bulunma hakkı: Erkeğin mal varlığını kaçırma tehlikesi var ise, kadının tedbir talebinde bulunma hakkı da bulunmaktadır.