Eskişehir'den H.Ş. rumuzlu okuyucumuzun uzun mektubunun özeti şöyle: "Kızımın beyi vefat etti. Ona ve iki çocuğuna ben bakıyorum. Elimizdeki iki daireyi sattık. Parası ile, bir müteahhit ile anlaştık. Müteahhit 31 Temmuz 1999 tarihinde daireyi anahtar teslimi bize teslim edeceğini, teslim etmediği takdirde geçecek her ay için rayiç kira bedeli ödeyeceğini yazılı olarak taahhüt etti. Müteahhit inşaatı bitirmedi. Biz dairemizi alamadık. Bu arada yaptığımız araştırma neticesinde; olayın başka bir yönü ortaya çıktı. Meğer, müteahhit bu arsayı kat karşılığı inşaat şeklinde sözleşme ile almış. Arsanın tapusu arsa sahibi adına kayıtlı imiş. Arsa sahibi, 7 daire ve 1 dükkan alacakmış. O da alamadı. Arsa sahibi de hakkını alamadığı için tapu vermiyor. Hatta zarar edersiniz diyor: Şaşırdık kaldık. Bize bu konularda bilgi verir misiniz?" Cevap: Kıymetli okuyucumuzun meselesini baştan ele alarak yapılan yanlışları ve çözümleri sunmaya çalışacağız. Şöyle ki; 1-Müteahhit ile malik, kat karşılığı inşaat sözleşmesini hazırlarken, noterden özel, düzenleme şeklinde bir sözleşme yapmalılardır. Bunun başlığı ise "GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ KARŞILIĞINDA, KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ " olmalıdır. Bu sözleşme, tapuya şerh edilmelidir. Bu sözleşme, tapuya şerh edilmez ise, sizin gibi müteahhitten daire alanlar mağdur olabilir. Tapusuz mülk, denizde balık 2- Müteahhit yapmış bulunduğu bu anlaşmaya istinaden, uhdesine düşecek payın tapusunu hemen almalıdır. Bunun teminatı olarak da, arsa sahibinin lehine ipotek tesis edilmelidir. İnşaatın belirli aşamalarında, bu ipotekten belirli miktarlarda fekler yani çözülme imkanı sağlanmalıdır. Sizler de, müteahhitten daire satın alırken, tapunuzu hemen almalısınız. Hatta, müteahhit ile arsa sahibi, tapu da kat irtifakı tesis etmeli ve herkes bu kat irtifakı kurulan yerlerini satın almalıdır. Tapu alınmadan yapılan işlem, havada uçan kuşu satmaya, denizde yüzen balığı avlamaya, benzer ki, bir risktir. 3- Malik ile müteahhit yaptıkları anlaşmada, inşaatın hangi teknik özelliklere göre yapılacağını belirtmeli ve anahtar teslimi, kat mülkiyeti kurulmuş ve kat mülkiyeti tapuları tanzim edilmiş olarak teslimine yönelik hüküm va'z etmelidir. Buna riayet edilmemesi halinde akdin feshi de dahil, ceza-i şartlarla ilgili düzenleme getirilmelidir. Buna paralel olarak, müteahhitten daire alanlar da benzer ve ağır hükümler tanzim etmelidir. Bu hükümler caydırıcı nitelik taşımalıdır. Akdin süresi bittiğinde, hemen mahkemeden yapılacak bir tesbit ile, akdin ifasına müteahhit davet edilmeli; bu olmadığı takdirde veya davet edilse dahi netice alınamayacağı anlaşılan hallerden sonra, dava hakları doğacaktır. Bu tür davalar genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek olup, akdin feshi veya ceza-i şartın kira karşılığının ecrimisin tahsili, tazminat ve diğer alacaklara yönelik istekleri kapsar. Kimi zaman bu davalarda tapunun iptali ve adınıza tescili istemi de yer alabilir. Bu genel anlatımı, önümüzdeki hafta, kıymetli okuyucumuzun özel olayına uygulayarak konumuza devam etmek dileğiyle.