Ankara'dan Mehmet Akandır isimli okuyucumuzun sorusu şöyle: "Ben bir daire satın aldım. Benim daireyi satın almamdan önceki tarihlerde, apartmanda kapıcı varmış. Kapıcının iş akdine yine benim satın alma tarihimden önce son verilmiş. Kapıcı da bunun üzerine kıdem tazminatı davası açmış ve kazanmış. Şimdi bu paraları benden de talep ettiler ve aldılar. Kapıcı benim zamanımda hiç çalışmadı. Bu parayı benden alabilirler mi?" Cevap: Kapıcının iş akdine haksız olarak son verilmiş olması halinde, kapıcının tazminat talebine hakkı olduğu mahkeme kararı ile de tesbit edilmiştir. Buna göre, ödeme zamanındaki apartman kat malikleri bunu ödemekle mükelleftir. Kat Malikleri Kurulu, kapıcı çalıştırması halinde, kapıcı için bir fon kurması ve onun tazminat ve özlük hakları ile ilgili olarak İşletme Projesinde pay ayırması gerekmektedir. Bunu yapmayan yöneticinin, yönetim görevini hakkı ile yerine getirmemiş olmasından dolayı sorumluluğu da söz konusudur. Keza, daha önceki dönemler için böyle bir pay ayrılmamış olmasından dolayı önceki kat maliklerinin de sorumluluğu söz konusudur. Bu nihayetinde bir alacak hakkı doğuracağından, istirdat davasına konu olacaktır. Burada zaman aşımı problemi ile de karşılaşılabilecektir. Bunun için, 10 yıllık geriye doğru kat maliklerine bunun rücu ve istirdadı olabileceğini düşünmekteyiz. Blokların dili... Mustafa Bezci isimli okuyucumuzun sorusu şöyle: "Bizim site 4 bloktan ibaret. A, B, C ve D... Bütün kat malikleri toplandık. D Blokun bahçesi yeşillik olduğu için, çay bahçesi yapılması kararını aldık. Şimdi, diğer bloklardaki insanlar bizim blokun (D blokun) bahçesinin çöplük olmasını istiyorlarmış. Böyle bir karar alırlar ise iptal ettirme şansımız var mı?" Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, bir yerin çay bahçesi, çöplük ve sair olması noktasında karar alınabilmesi için, öncelikle yönetim planında bu konuda nasıl bir düzenleme olduğuna bakılması gerekir. Bu konuda, plan ve proje bakımından da bir engelin olmaması gerekmektedir. Öte yandan sadece D blokun bahçesi ile ilgili bir konuda karar alma hakkı, sadece D Blok sakinlerine aittir. Bu konuda, 4 blok bir araya gelerek karar oluşturabilirler ise de, D blok dışlanarak sadece 3 blok bir araya gelerek karar oluşturulamaz. Böyle bir durumun varlığı halinde, D blok sakinleri veya D blok yöneticisi, mahallin Sulh Hukuk Hakimliği'ne müracaat ile, iptal davası açabilir. Bu davasında, yönetim planını, plan ve projeyi, kanun hükümlerini göstermek yanında, fayda olgusunun da işlemesi gerekir. Zira, D blokun bahçesine yapılacak bir tasarrufun öncelikle D Blok sakinlerini ilgilendireceği bu konuda Kat Mülkiyeti Kanunu'na getirilen geçici maddelerdeki ayrıntıyı dikkate değer bulmaktayız. Komşuluk hukukunun güzel bir geleneği de, D Blok sakinlerinin diğer 3 blok sakinlerinin yapacağı toplantıya iştirak ederek, niçin böyle bir karar almak istediklerini sorup, böyle bir karardan dönmelerinin temini noktasında izahat yapmaktır. İnsanlar konuşarak anlaşırlar gerçeğini uygulamalıdır. Bu insanlar komşu olduğuna göre, bunu öncelikle yapmak gerekmektedir.