Zengin tarihi, doğal güzellikleri ve kültürel özellikleriyle dikkat çeken Samsun’un mutfağını dağlar, yaylalar ve ovalar oluşturmuş. Yolunuz Samsun’a düştüğünde menemeninden pidesine özel lezzetleri tatmadan olmaz…
SAMSUN ismi hakkında rivayet çok. İbrani lider SAMSON, Karadeniz kıyılarına kadar gelip bir kent kurar ve kendi ismini verir. Diğer görüş ise Hazreti Nuh’un oğullarından biri olan SAM’dan şehrin ismi türemiştir. İki görüş de kanıtlanamamış. En net bilgi ise 1071 Malazgirt savaşından 30 yıl sonra 1100’de Melik Gazi tarafından AMİSOS yani bugünkü SAMSUN’un yanına yeni bir şehir kurulur. Türk akıncıları bu yeni kente kendi aralarında “AMİSOS’UN YANINDAKİ ŞEHİR” anlamına gelen İSAMİSOS adını verir. Daha sonraları ismi Türkler tarafından SAMİSUN şeklinde söylenmeye başlanır.
Samsun oldukça derin bir tarihe sahip. Türkiye’deki en eski üçüncü, dünyada ise sekizinci yerleşim olduğu tahmin ediliyor ki bu büyük bir iddia... Ve Samsun, Karadeniz Bölgesi’nin birçok alanda lider şehri. Gastronomik anlamda çok öne çıkmış olmasa da aslında oldukça özel bir şehir.
Samsun’un mutfağını oluşturan yer şekillerine bakıldığında üç ayrı özellik görülür. Bunlardan ilki dağlık kesim olması… Dağlık kesimle kıyı şeridi arasında kalan yaylalar ile yaylalarla Karadeniz arasında kalan kıyı ovaları. Yani Samsun mutfağını dağlar, yaylalar ve ovalar oluşturmuş. Samsun’da yazlar sıcak, kışlar ise ılık geçiyor ve her mevsim yağmur yağabiliyor. Samsun’da güne kahvaltıyla başlamak isterseniz KIZILIRMAK DELTASI MANDALARINDAN SÜT ÜRÜNLERİ, PİDELER ve MENEMEN akla gelir.
Atatürk Parkı içinde bulunan ve şehrin sembolü hâline gelen Samsun Atatürk Anıtı, 1931 yılında yapıldı. Anıtın çevresini saran Millî Mücadele dönemi kabartmalarıyla da ilgi çeken anıt, şehrin önemli buluşma noktalarından biri. Samsun’un en eski merkezi noktası olan Saat hane Meydanı, günümüzde de şehrin en büyük iki meydanından biri. 2. Abdulhamit döneminde yaptırılan saat kulesi ile dikkat çeken meydan; mağazalar, tarihî çarşılar, kafeler ve eğlence merkezleriyle şehrin önemli turistik yerlerinden biri.
92 metre yüksekliği ve etkileyici güzelliğiyle en çok ziyaret edilen şelalelerden olan KARACAÖREN ŞELALESİ, rehberli gezilerle yakından göreceğiniz Samsun’un en ünlü yerlerinden…
NEBİYAN Yaylası da görülmesi gereken yerlerden çünkü aynı zamanda ülkemizin en değerli kuzu cinslerinden BAFRA KUZUSU yaylım yeri. Ve tabii ki unutmak ne mümkün Türkiye Cumhuriyeti kuruluş dönemi simgelerinden biri olan BANDIRMA VAPURU ve Müzesi.
Samsun zengin tarihi, doğal güzellikleri ve kültürel özellikleriyle dikkat çeken bir şehir. Birçok farklı medeniyetin izlerini taşıyan Samsun’da yöresel yemekler, el sanatları ve müzikleri ilçeden ilçeye farklılık gösteriyor. Elbette size bu kısa yazı içinde Samsun’a dair her şeyi anlatmamız mümkün değil.
Samsun mutfağı Karadeniz kültürünün özelliklerini taşısa da Anadolu, Balkan ve Kafkas mutfağından da izler taşır.
Öne çıkan lezzetler SAMSUN PİDESİ, BAFRA PİDESİ, TERME PİDESİ, ÇARŞAMBA PİDESİ BEYAZ EV veya ÇALI KUŞU / Samsun Döneri ile ve Pideleri ile ünlü. Karadeniz’in kıyısındaki Samsun’da deniz ürünleri de revaçta PAMUK KARDEŞLER BALIK RESTORAN / Deniz Ürünleri. Balık pişirme anlamında iyi adres. Canınız kahve ve pasta istediyse Karadeniz hatta ülkemizin en özel noktalarından biri Pasta Hane / ATAKUM sizi bekler.
Kahvaltıyı elbette unutmadım aslında günün her saati TNC MENEMENCİ veya ORJİN KAFE iyi adresler. Evet benden bu kadar siz gelin Samsun’a ve keyifle gezin özel lezzetleri deneyin. Şüphesiz bilemediğimiz ya da yazamadığımız daha çok lezzet ve adres var.
>> 7su bardağı un
>> 2 adet yumurta
>> Alabildiğince ılık su
>> Tuz
İçi için;
>> 500 g kıyma
>> 2 adet orta boy soğan
>> Karabiber, tuz
Tüm malzemeler karıştırılarak hamur yoğurulur. Orta sertlikteki hamurdan yuvarlak bezeler hazırlanıp bir kaba alınır ve üzerine bir bez örtülerek yaklaşık 20 dakika dinlenmeye bırakılır. İçi için, kıymaya ince ince doğranan soğanlar ile bir tutam karabiber ve tuz ilave edilir. Harç elle iyice karışıncaya kadar yoğrulur.
Dinlenen bezeler un serpilmiş zeminde iki milimetre kalınlıkta ve yaklaşık 50 santimetre çapında açılır. Hamurlar 3-4 cm olacak şekilde kare formda kesilir. İçlerine hazırlanan harçtan fındık tanesi kadar konulur. Karşılıklı iki kenarları birleştirilerek muska şeklinde katlanan hamurlar, un serpilmiş geniş bir tepsinin içerisinde tüm bezelerin işlemleri bitene kadar bekletilir. Mantı yaklaşık iki litre suda yüksek ateşte pişirilir. Bu esnada üste çıkan mantılar tahta kaşıkla itilerek her birinin eşit pişmesi sağlanır. Ayrıca mantıların yapışmaması için suya sıvı yağ da eklenmelidir. Yaklaşık 20 dakika pişirme süresi yeterli olacaktır. Ateşten alınıp süzülen mantılar arzuya göre yoğurtlu ve cevizli servise sunulabilir.
>> 2 adet yumurta
>> 2 yemek kaşığı yoğurt
>> 1 çay bardağı sıvı yağ
>> 1 su bardağı ılık su
>> 1 yemek kaşığı sirke
>> 1 çay kaşığı karbonat
>> 1 paket instant maya
>> 1 yemek kaşığı toz şeker
>> 5,5 su bardağı un
>> 1 su bardağından biraz eksik toz şeker
>> 1,5 su bardağı ceviz
>> 1 tatlı kaşığı tarçın
>> 2 su bardağı kuru üzüm
>> Sıcak su
İlk olarak kuru üzüm sıcak su içerisine alınarak bekletilir. Yoğurma kabına iki yumurta, (birinin sarısı ayrılır), yoğurt, sıvı yağ, ılık su, sirke, karbonat, instant maya ile toz şeker alınarak yavaş yavaş un ilavesiyle yoğrulur. Yumuşak ele yapışmayan bir hamur elde edilir. İç harcı için üzümlerin suyu süzülür ve bir bez yardımıyla kurulanır.
Bir kap içerisinde üzümler, dövülmüş ceviz, toz şeker ve tarçınla harmanlanır. Hamur tezgâhın üzerinde toparlanır ve 8 eşit parçaya bölünerek bezeler oluşturulur.
Unlanmış tezgâhta bezelerden biri elle hafifçe bastırılarak açılır. Daha sonra merdane ile çok inceltmeden açılabildiği kadar açılır. Hamurun üzerine her yerine eşit gelecek şekilde eritilmiş tereyağı sürülür. Üzümlü harç da bolca serpilir. Bezelerden ikicisi de aynı şekilde açılır ve ilk açılan bezenin üzerine yerleştirilir. Üzerine tekrar eritilmiş tereyağı gezdirilir. Sarma işleminde dökülmemesi için uç kısmından bir boşluk kalacak şekilde iç harçtan serpilir. Ardından rulo şeklinde sarılır. Yaklaşık 3-4 cm genişliğinde kesilir. Kalan bezelerin her birine aynı işlem uygulanır. Hazır olan nokullar yağlı kâğıt serili fırın tepsisine alınır. Üzerlerine yumurta sarısı ve eritilmiş tereyağı karışımı sürülür. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında yaklaşık 30 dakika kontrollü pişmeye bırakılır.