Noel, 20. yüzyılın başından itibaren Hristiyan olmayanlar tarafından da hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan bir gün olarak kutlanmaya başlamıştır...
Doğu’da önemli kutlamalardan birisi de karanlık ve aydınlığın üç günlük savaşı olarak kabul edilen 22 Aralık’tan, 24 Aralık akşamına kadar süren “yıl döngüsü” kutlamasıdır.
Yeni bir yıla çok az bir zaman kaldı. 2025’in sağlık, mutluluk ve refah elbette dünyaya barış ve huzur ve getirmesi dileklerimle başlamak istedim. Bu konuda çok spekülasyon var. YENİ YIL ve YILBAŞI aynı şey aslında NOEL ise 24 Aralık’ta kutlanan dinî bir ritüel. Demem o ki yeni bir yıla geçmenin dinle alakası yok. Merak edenler için bu anlamda dünyadaki geleneklere kısaca bir bakalım…
>> İskoçya ve Yunanistan’da ‘İLK ADIM’ eski bir yılbaşı geleneği. Yeni yılda eve ilk giren kişinin ya iyi şans ya da kötü şans getireceğine inanılırmış. Yani gece yarısının ilk saatlerinde eve “İLK AYAK” basan olmak için bir yarış yapılırmış. Arkadaşlar ya da akrabaların eve sağ ayakla adım atması şans işareti olurmuş ve gittikleri evlere para, ekmek, tuz gibi kültürel bolluk sembollerinden de götürürlermiş…
>> Danimarkalılar ise eş, dost ve arkadaşlarla birlikte sandalyeden atlayarak yeni yıla giriyorlarmış. Bunun kötü ruhları engelleyip, şans getirdiğine inanılıyormuş…
>> Brezilyalılar ise bu atlama olayını daha ileri götürerek yeni yıla girerken sahile gidip yedi dalga üzerinden atlar ve yeni yıldan yedi dilek dilerlermiş…
>> İspanya’da ve İspanyolcanın hâkim olduğu diğer Latin ülkelerinde ise insanlar yeni yıla ağızları dolu olarak girerlermiş: 12 üzüm tanesini yemenin 12 ay boyunca mutluluk ve refah getireceğine inanılırmış. Ama dikkat üzümler saat tam 24.00’te yenecek…
Rusya’da, yeni yıl dileği tutmak ciddi bir iş ve Ruslar bunun gerçekleşmesini sağlamak için oldukça çaba harcıyorlar. İnsanlar dileklerini küçük kâğıt parçalarına yazar, bu kâğıtları yakar ve sonra da yanan kâğıdın küllerini şampanya bardağına atıp bu şampanyayı içerlermiş…
>> Kolombiya’da bütün yılı seyahat ederek geçirmek isteyenler, boş bir valizle sokağın çevresini dolaşırlarmış!.. Brezilya’da kötü ruhları uzaklaştırmak için yılbaşında beyaz giyiliyor.
>> Çin’de ise şans getirmesi için kırmızı giyilir. (BU ARADA ÇİN YENİ YILI ŞUBAT AYINDA KUTLANMAKTADIR.)
Bazı ülkelerde yuvarlak biçimdeki yiyeceklerin yenmesinin bolluk getirdiğine inanılıyor. Mesela İtalya’da yılbaşı geleneği olarak mercimek (biraz da paraya benzediği için) yenir, böylelikle bütün yılın iş ve parayla dolu olacağına inanılır…
Bir daha hatırlatmakta yarar var bu gelenekler yeni yılı karşılamak için uygulanıyor yani Noel kutlaması değil. Çünkü NOEL her yıl çoğunlukla 25 Aralık tarihinde İsa’nın doğumunun kutlandığı bir Hristiyan bayramı… Diğer isimleri ise Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş, Milat Yortusu olarak da bilinir.
Biz Türklerde iş daha ilginç. Türkler, milattan önceki yani İslam öncesi yüzyıllarda yıl döngüsü olarak kabul edilen 21 Aralık gününü törenlerle kutlamışlar. Türk kültüründeki AYAZ ATA geleneği, Hristiyanlık’taki NOEL BABA veya Ruslardaki DED MAROZ mitolojisiyle alakalı değil, tam tersi onlardan çok eskiye dayanan mitolojik bir gelenek…
Doğu toplumlarında önemli kutlamalardan birisi de karanlık ve aydınlığın üç günlük savaşı olarak kabul edilen 22 Aralık günü gün ışığı başlayan, 24 Aralık akşamına kadar süren “yıl döngüsü” kutlamasıdır. Bu kutlamaya göre en uzun gece sona erip günler uzayacak ve güneş daha fazla görünecektir. Güneşin daha fazla görünmesi ise Yaradan’ın insanlara hediyesidir.
Anadolu’da SİVAS, TUNCELİ, ERZİNCAN, BİNGÖL VE MUŞ’ta yeni yılın karşılanması olarak “KHAL KAGAN” kutlamalar yapılmaktadır. Bu kutlama her yıl aralık ayının son haftası KHAL KHELK adı verilen ak saçlı, ak sakallı, yaşlı bir adamın, köy çocukları ile beraber kapı kapı dolaşarak hediyeler toplaması ile başlamaktadır…
Ne dersiniz, belki NOEL BABA İslam öncesi Türk kültüründen etkilenilmiş bir ritüel olabilir mi? Malum Hristiyanlık’taki Noel Baba figürü, yakın tarihte ortaya çıkmıştır…
Sözün özü yeni yıla girerken niyetiniz önemlidir. Aile ile, dostlar ve arkadaşlar ile yeni bir yıla girmek elbette çok daha özel ve anlamlı olur. Ne demiştik 2025 hepimize sağlık, mutluluk, refah elbette dünyaya barış ve huzur getirsin.
MALZEMELER
>> 600 kilogram kıyma
HAZIRLANIŞI
İlk olarak geniş bir kâsede kıyma, galeta unu, yumurta, rendelenmiş soğan, sarımsak, tuz, karabiber ve kimyon yoğrulur. Yufka tezgâha serilerek yarım ay şeklinde katlanır. Geniş kısmına kıyma eşit şekilde yayılır ve rulo sarılır. Uç kısmı suyla yapıştırılır. Kıymalı yufka ruloları iki parmak kalınlığında kesilir. Yağlanmış yuvarlak fırın kabına kıymalı kısımlar yukarıdan gözükecek şekilde dik olarak dizilir. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında kızarana kadar yaklaşık 40 dakika pişirilir. Bir sos tenceresinde zeytinyağı kızdırılır. Üzerine doğranan sivri biberler eklenerek sotelenir. Yumuşayan biberlerin üzerine rende sarımsak, domates ve suyu konulur. Suyun yarısı çekilene kadar pişirilir. Fırından çıkan köftelerin üzerine hazırlanan sosu gezdirilir ve 10 dakika daha kontrollü fırınlanır. Fırından çıkardıktan sonra üzeri ince kıyılmış maydanoz ve yoğurtla süslenerek servise sunulur.
MALZEMELER
>> 1 yemek kaşığı sıvı yağ
HAZIRLANIŞI
Bir tavaya sıvı yağ alınır. Yemeklik doğranan soğan pembeleşinceye kadar kavrulur. Üzerine kıyma eklenerek suyunu çekene kadar pişirilir. Bademler ve baharatlar da tavaya ilave edilerek kavurma işlemine bir süre daha devam edilir. Bir tutam maydanoz ince ince kıyılır. Ocaktan almadan önce karışıma eklenir. Hazırlanan kıymalı harç servis tabanına yayılır. Bir tencerede tereyağı kızdırılır. Pirinci eklenir hafif şeffaf olana kadar kavrulur. Üzerine kaynayan suyu eklenir. Tuzu ayarlanır kısık ateşte pişirilir. Suyunu çekince ocağın altı kapatılır ve demlenmeye bırakılır. Pilav da kıymanın üzerine yayılır. Ters çevrilerek servise sunulur.
MALZEMELER
>> 1 su bardağı tahin
HAZIRLANIŞI
Tahin derin bir kaba alınır. Su ile karıştırılıp yoğunluğu açılır. İçine zeytinyağı ve limon suyu ilave edilir. Sarımsaklar dövülüp, tahinli karışıma ilave edilir ve iyice karıştırılır. Son olarak incecik kıyılan marullar da kaba eklenir ve bütün malzemelerle harmanlanır. Arzuya göre maydanoz ile süslenerek servise sunulur.
Adnan Şahin'in önceki yazıları...