Zeytinyağı ile ilgili ilk söyleyebileceğimiz vücudumuza çok iyi geldiği… Araştırmalar gösteriyor ki zeytinyağının; vücutta iltihap oluşumuna yol açan genlerin bastırılmasından kalp hastalıkları riskinin azaltılmasına, 2. tip şeker hastalığından alzaymır ve depresyon riskini ortadan kaldırmaya kadar pek çok faydası bulunuyor. Tekli doymamış yağ asitlerinden oluşan zeytinyağının içeriğinde sadece yüzde 12 doymuş yağ asidi bulunuyor. Doymamış yağ asitlerinin faydalı kolesterolü yükselttiği, zararlı kolesterolü ise düşürdüğünü söyleyen uzmanlar Akdeniz mutfağında zeytinyağının yanı sıra çoğunlukla çiğden kullanılan sebze ve meyveler ile sıklıkla tüketilen beyaz etin ve elbette sofrada sıklıkla yer bulan baklagillerin de sağlıklı etkilerinin önemine işaret ediyor.
Bilim adamları, zeytinyağı ve yeşil salatanın herkesin bildiği SAĞLIK İKSİRİ olduğunu söylüyor.
Araştırmalarda zeytinyağı ve yeşil salatanın karışmasıyla nitröz yağ asidinin açığa çıktığı ve bu asidin de kan basıncını düzenlediği fark edilmiş. Çeşitli kaynaklar, zeytinyağındaki doymuş yağın yeşilliklerdeki nitrat ile birleşerek faydalı asitleri açığa çıkardığını belirtiyor. Benzer şekilde kabuklu yemişler ve avokado ile yeşilliklerin karışımıyla da aynı asidin elde edildiği vurgulanıyor. Akdeniz mutfağının kalp sağlığına faydalı olduğu uzun süredir biliniyor. Mutfağın temelini oluşturan taze meyve-sebzeler, tahıllar ile zeytinyağı sağlıklı ve dengeli beslenmeyi de beraberinde getiriyor.
Her bir malzemenin ayrı ayrı faydalı olduğu bilinse de Akdeniz mutfağını bu kadar sağlıklı yapan şeyin ne olduğu ise tartışma konusu… İngiltere’deki KİNG’S COLLEGE LONDON’dan Kimyasal Tepkime Profesörü olan PHILIP EATON, farklı gıdaların bir araya gelmesiyle açığa çıkan yeni bileşenlerin Akdeniz mutfağının esas sırrı olduğu sonucuna varmış. Nitröz yağ asidinin kan basıncını yükselten enzimleri bloke ettiği belirtiliyor. Eaton’a göre, Akdeniz mutfağının ciddi ölçüde yağ kullanılmasına karşın sağlıklı olmasının temel sebebi karışımlarda oluşan kimyasal tepkimeler… Yapılan araştırmaya göre Akdeniz tipi beslenenlerde, alzaymır riskinin azaldığı ve Akdeniz’de yaşayanların kalp krizi riskinin daha düşük olduğu ortaya çıkmış. En önemli özelliklerinden biri de değişik ot ve baharatlarla farklı lezzetler ortaya çıkarmış olmasıdır.
Uzmanlar tarafından tavsiye edilen, “beslenme piramidi” olarak da anılan beslenme biçimi, Akdeniz kültürlerinde hâkim olan beslenme tarzıyla oldukça uyumlu. Beslenme piramidinin temelinde tahıllar bulunuyor. Onun ardından en çok tüketilen gıdalar meyve ve sebzeler. Daha küçük dilimlerde et ile süt ürünleri bulunuyor, bu ürünlerin daha seyrek tüketilmesinin önerildiği anlamına geliyor. Piramidin en küçük diliminde ise yağlar bulunuyor. Piramit, Akdeniz ülkelerine oldukça uygun bir beslenme biçimi öneriyor. Akdeniz diyetinin en faydalı besin kaynağı ise içeriğinde tekli doymamış yağ asitleri bulunan ZEYTİNYAĞI.
Bilimsel araştırmalara göre zeytinyağı; iyi kolesterolü yükseltirken kötü olanı ise düşürüyor. Binlerce yıldır Akdeniz insanı, çok zengin besin değeri olan meyve, sebze, tam tahıl, ceviz, baklagiller, balık, zeytinyağı ve yağsız etlerle besleniyor. Akdeniz diyetinin içeriğinde; güçlü antioksidan etkisi bulunan POLİFONELLER ve faydalı yağ asitleri bol miktarda bulunuyor. Bu faydalı bileşiklerden ‘HYDROXYTYROSOL ACETATE’ zeytinyağında, OMEGA 3 ise balıkta bulunuyor. RESVERATROL maddesi ise kara üzüm çekirdeği başta olmak üzere birçok bitkinin içinde bulunuyor. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmaların çoğunun sonucuna göre; Akdeniz diyeti kanserden de koruyor. İrlandalı araştırmacılar; zeytinyağının, özellikle kolon kanseri hücrelerinin üreme ve yayılma kabiliyetlerini önlediğini söylüyor. Güçlü antioksidan etkili polifenol bileşiklerinin, zeytinyağının içindeki gizli silah olduğunu gösteriyor. Anadolu mutfak kültürü, çoklu kültürlerin bir araya gelmesi ile oluşmuştur… Dolayısıyla güney kıyılarımızı içerisine alan Akdeniz Bölgesi de bu kültür kaynaşmasından nasibini almış durumda.
MALZEMELER
>> 2 su bardağı kuru bakla
HAZIRLANIŞI
İlk olarak soğan yemeklik doğranır ve bol zeytinyağında pembeleşene dek kavrulur. Baklalar yıkanır ve suyu süzüldükten sonra tencereye eklenir. Üzerine üç su bardağı kadar sıcak su konularak karıştırılır.
MALZEMELER
>> Yarım çay bardağı zeytinyağı
Üzeri İçin:
>> 1 adet taze soğan
HAZIRLANIŞI
Geniş yüzeyli bir tencereye zeytinyağı eklenir. Kuru soğan çok ufak küpler hâlinde doğranır. Pirinçle birlikte kısık ateşte bir dakika sotelenir. Tencereye enginarlar çanak kısımları aşağı bakacak şekilde yerleştirilir. Yarım limon suyu, tuz ve şeker üstüne gezdirilir. Enginarların yarısına gelecek şekilde sıcak su koyulup tencerenin kapağı kapatılır. Enginarlar yumuşayana kadar kısık ateşte kontrollü pişirilir. Enginarlar ocaktan alınıp oda sıcaklığına gelene kadar soğutulur. Dinlenen enginarların üzerine dereotu kıyılır ve zeytinyağı gezdirilir.
MALZEMELER
>> 1 demet semizotu
HAZIRLANIŞI
Semizotlarının yaprak kısımları ayıklanarak bol suda güzelce yıkanır. Çilekler saplarından ayrılır ve istenen büyüklükte dilimlenir. Fındık havanda dövülür. Beyaz peynir küp küp olacak şekilde kesilir. Bütün malzemeler salata kâsesinde güzelce harmanlanır. Arzuya göre fındık yerine ceviz, çilek yerine de erik ya da yeşil elma kullanılabilir. Daha sonra sosu için limon suyu, nar ekşisi, tuz ve bol zeytinyağı karıştırılarak üzerinde gezdirilir.