Sevmek de düşmanlık da Allah için...

A -
A +

Allahü teâlâyı sevmek çok kıymetli bir cevherdir. Gerçek sevgi iyilikle artmaz, kötülükle eksilmez. Bunun için sevgiliden gelen her şeyi gülerek, sevinerek karşılamak lâzımdır. Ondan gelenlerin hepsi tatlı gelmelidir. Sevgilinin sert davranması aşağılaması, ikrâm, ihsân ve yükseltmek gibi olmalıdır. Hattâ kendi nefsinin böyle isteklerinden daha tatlı olmalıdır. Seven böyle olmazsa, sevgisi tam olmaz. Hattâ seviyorum demesi, yalancılık olur. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Sırf Allah rızâsı için bir kimse ile arkadaş olan Cennette hiçbir amele verilmeyen yüksek bir dereceye kavuşur.) (Allah için birbirini seven iki kimseden Allah indinde en sevgili olanı diğerini daha fazla sevendir.) (Îmânın temelli ve en kuvvetli alâmeti Müslümanları sevmek, Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir.) (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Benim için birbirini ziyâret edenleri, benim için birbirlerini sevenleri, benim için birbirine kolaylık gösterenleri ve benim için yardımlaşanları elbette ben de severim.) (Kıyâmet günü Arş'ın gölgesinde bulunacak yedi sınıf kimseden biri de Allah için birbirini seven, Allah için toplanıp, Allah için dağılan kimselerdir.) Dostlarımı sevmedikçe!.. Cenâb-ı Hak, İsâ aleyhisselâma buyurdu ki: (Eğer yerde ve göklerde bulunan bütün mahlûkların ibâdetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarımdan uzaklaşmadıkça, hiç fâidesi olmaz.) Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma sordu: - Benim için ne işledin? - Yâ Rabbî, senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim, ismini çok zikrettim, dedi. - Yâ Mûsâ, namazların sana burhandır. Oruçların Cehennemden siperdir. Zekât, kıyamet gününün sıcaklığından koruyan gölgedir. İsmimi söylemen de, kabir ve kıyâmet karanlığında seni aydanlatan nûrdur. Yâni bunların fâideleri hep sanadır. Benim için ayrıca ne yaptın? buyurdu. - Yâ Rabbî, senin için olan ameli bana bildir! - Yâ Mûsâ, dostlarımı benim için sevdin mi ve düşmanlarıma benim için düşmanlık ettin mi? Mûsâ aleyhisselâm da, Allah için amelin Hubb-i fillah ve Buğd-i fillâh olduğunu anladı. Ebû Huzeyfe hazretleri, kızkardeşini, azatlı kölesi Sâlim ile evlendirdiği zaman Kureyşliler, kendisine hakaret edip ağır söz söylediler. Dediler ki: - Asîl bir kız köleye verilir mi hiç? - Siz ne söylüyorsunuz? Kızkardeşimle evlenmeyi kabûl etmez diye ne kadar korktuğumu bir bilseniz... Kureyşliler, bu söze daha fazla kızıp âdeta çılgına döndüler. Dediler ki: - O nasıl söz? - Siz benim bildiğimi bilseydiniz böyle söylemezdiniz. - Bildiğin neyse söyle! - Resûl-i Ekremden işittim ki, (Allahı bütün kalbi ile seveni görmek isteyen Sâlim'e baksın) buyurdu. Bunu işiten Kureyşliler özür dileyip onu tebrik ettiler. Hazret-i Ebû Bekr, vefât edeceği zaman Âişe validemiz içeri girerek der ki: - Babacığım işte yıkanmış temiz bir kefen getirdim. Babası şöyle cevap verir: - Yavrum yıkanmış kefeni bırak, Müslüman olduğum ilk gün üzerimde bulunan kaba elbisemi bana kefen yapın! Çünkü çok zamanlar, Allah sevgisinin verdiği korku ile ağlar, gözyaşlarımı o elbiseye sürerdim. Allahü teâlâ, o gözyaşlarımın hurmetine belki bana rahmet eder. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (İstediğin gibi yaşa, muhakkak öleceksin. İstediğini yap, muhakkak yaptığının karşılığını bulacaksın! Dilediğini elde et, muhakkak ondan ayrılacaksın! Mü'minin şerefi ibâdetinde, izzeti ise insanlara muhtaç olmamasındadır.) En büyük ni'met... Allahü teâlânın, bir kulunun kalbine, kendi sevgisini yerleştirmesi, kendi hicrânı, ayrılığı ile onu yakması ne büyük ni'mettir. Bu ni'metin kıymetini bilip şükrünü yapmak lâzımdır. Durmayıp, bunun artmasına çalışarak aşkı ilâhînin, en son derecesine yükselmesini beklemelidir. Bunun için de hakîkî matlûbdan başka, hiçbir şeye gönül bağlamamalı, fâidesi olmayan şeylerle uğraşmamalıdır! Yâni Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak için, İslâm âlimlerinin kitaplarında yazılı olduğu gibi îmân etmeli ve bütün sözleri, işleri onların bildirdiklerine uydurmalı, sünneti seniyyeye yapışmalı ve bid'atlerden sakınmalıdır! Çünkü, Allahü teâlânın sevgisine ulaştıran yolun esası budur...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.