EKSEN KAYMASI…

A -
A +

Türkiye Yüzyılının ana temalarından biri de dış politika… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın -ufuk açan- uygulayıcılığıyla

 

Hariciyede çok ciddi değişimler yaşıyoruz.

 

Dünyaya örnek olacak kadar da çok iddialıyız. Şimdiye kadar Sistem Kurucularının peşinden gidiyorduk. 300 yıldır izlediğimiz bu yola artık son verme zamanı geldi.

 

En önemli hedefimiz Sistem Kurucu ülke olmak.

 

21. yüzyılın ilk çeyreği biterken zamanın akışı bizden yana… Gelenekten geleceğe uzanan hariciyemiz, girişim ve çabalarıyla âdeta dik bir duruş sergiliyor.

 

Nasıl mı?

 

Yeni yol haritamızın temel taşları belli: Vizyon, misyon, anlayış, yöntem, stratejik hedefler… İnsani değerler ve küresel barışı korumak… Misyonumuzun gereği…

 

Stratejik hedeflerimiz derken neyi kastediyoruz?

 

Dış ilişkilerimizi yapısal zemine oturtmak, bölgesel barış ve güvenliği tesis etmek, ulusal refah ve ekonomik gücü geliştirmek, küresel etkinlik hedeflerimizi büyütmek…

 

261 dış temsilcilikle en geniş ağa sahibiz. Şu anda dünyanın 5. ülkesiyiz. Yakında açılacak yeni temsilciliklerimizle, Çin ve ABD’den sonra 3.’lüge yükseleceğiz. Merkez ülke olma statüsü kazanacağız. Uluslararası arenada çekim merkezi hâline geldik.

 

Bölgemizin de aranılan ülkesiyiz.

 

Savunma, enerji, ulaştırma, teknoloji ve lojistik alanlar başta olmak üzere geliştirdiğimiz projelerle;

 

EKSEN KAYMASI…

 

Uluslararası arenada vazgeçilmez ortaklığa doğru gidiyoruz.

 

Bölgesel sahiplenme ve ittifak sistemleri geliştirerek, siyasi, askerî ve ekonomik kazanımlarınızı kalıcı hâle getireceğiz...

 

Türk Dünyası ve İslam Dünyası bizim için olmazsa olmaz…

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” çıkısının sebebini şimdi daha iyi anlıyoruz…

 

NOT:

 

Kaleme aldığımız bu değerlendirmeleri yaparken, devlet kademesinde -bürokratik mevkilerde- bulunan, halen Dışişleri Bakanlığı bünyesinde önemli görev üstlenen Dr. Gürsel Dönmez’in; “Dış Politikada Türkiye Doktrini” adlı eserinden büyük ölçüde yararlandık. Bu ay içinde yayımlanan, hem genç hariciyecilere ışık tutan, hem de akademi dünyasına çığır açan, kılavuz niteliğindeki titiz çalışmasından dolayı

 

Dr. Gürsel Dönmez’e binlerce teşekkürler.

 

Türkiye eksen kaybediyor iddiasında bulunanların, mutlaka okuması gereken baş ucu bir eser…

 

 

ELLE GELEN DÜĞÜN BAYRAM

 

 

İktidar, kaldırma vaadinde bulunmuştu…

 

Bazı dikkat çeken alanlar dışında…

 

Muhalefet,-şartsız- kaldırılmasını istedi.

 

Ayrımcılık, kayırma iddialarını önlemek için.

 

Ama orta yol bulunamadı bugüne kadar…

 

Mülakatla ilgili tartışmalarda…

 

Bir mesleği baz alarak konuya girelim, isterseniz.

 

Öğretmen adaylarına yönelik mülakat üzerinden…

 

İş öyle bir noktaya geldi ki;

 

“Mülakat Danışmanlığı” adı altında açılan kurslar, büyük bir sektöre dönüşmek üzere…

 

“Ne giyilir, nasıl konuşulur, güven nasıl kazanılır? Nefes, heyecan kontrolü nasıl yapılır? Beden dili nasıl kullanılır?...”

 

Bunlar öğretiliyormuş, rakiplerini elemek; Komisyondan geçer not alabilmek için adaylara. Ayrıca rehber niteliğinde kitaplar da var piyasada.

 

Türk insanının kafası süper işler…

 

Her imkânı değerlendirir, müthiş müteşebbistir…

 

Sakın olaya umut sömürüsü diye bakmayın!?

 

Yeni iş kapısı aralandı diye de düşünebilirsiniz…

 

Kardeş kuruluşumuz TGRT Haber’in Genel yayın Yönetmeni Ercan Seki arkadaşımız paylaşımında bakın ne diyor:

 

“Üniversiteyi bitirip öğretmen diplomasını almışsın, KPSS’ye girip şahane bir derece yapmışsın, tam atanmayı beklerken; Mülâkatsız olmaz… 100 bin öğretmen; Bir kez daha sınav baronlarının kucağına atıldı... Bu kış elbet geçecek. Ama öğretmenler yedikleri bu ayazı unutmayacak...”

 

Bize gelince…

 

Öğretmenlik kutsal bir meslektir… Çocuklarımızı, geleceğimizi onlara emanet ediyoruz. Mülakattan ziyade sıkıntı eğitimde…

 

Daha önce de yazmıştık…

 

Eskiden öğretmen okulları ve eğitim enstitüleri vardı… Buralardan donanımlı öğretmenler yetiştirilirdi. Öğretmen yetiştiren fakültelerde çağın şartlarına göre eğitim verilmeli” diye…

 

Konu YÖK ve Millî Eğitimde düğümleniyor.

 

İki kurum daha yakın iş birliği yaparsa...

 

Bu mesele ziyadesiyle çözülür.

 

Ama henüz bu noktada değiller gibi.

 

Kaliteli eğitim alan öğretmen yetiştirilirse…

 

O zaman mülakata hiç gerek kalmaz.

 

Bütün mesele bu…

 

Bizce, bu altyapı hazırlanıncaya kadar, mutlaka mülakat yapılmasında fayda var…

 

 

HESAP-KİTAP İŞİ!

 

 

Özgür Özel, -Yerel seçimden sonra- bir ivme yakalamıştı. Siyasette yumuşama konusunda…

 

‘Nirvana’ya çıkan diyalog girişimi, tepetaklak çukura düşmek üzere?!

 

Bunun sebebi de bizzat kendisi…

 

Olur-olmaz konuşma, benzetmelerle…

 

AK Parti ve MHP’e yükleniyor,

 

Polemiğe çekmeye çalışıyor.

 

Kayseri Pınarbaşı’ndaki olayı büyüterek, Sinan Ateş cinayetini hep öne sürerek, Yeni Anayasayı bahane ederek...

 

Ama unuttuğu bir şey var:

 

Ömrünü siyasete adayan, kurt politikacılarla güreş tutulmaz!

 

Birden el ense çeker,-insanı- tuşa getirirler.

 

Sırtınız -zamk gibi- mindere yapışır, kaldıramazsınız.

 

Zaten işaretleri de -yavaş yavaş- gelmeye başladı.

 

     ***

 

Özel’in ‘yumuşama’ adı altında yatan gerginliğinin sebebi nedir?

 

Aslında buna bakmak lazım.

 

"Bay Bay Kemal"in yeniden adaylığa soyunması, İmamoğlu’nun sessiz ve derinden kulis yapması, parti içi eleştirilerin dozunun giderek artması…

 

Bu beyhude çıkışların kaynağı olabilir mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.