Son dönemde dünya ve Türkiye’yi kuşatan bağımlılık,
Çocuklarımızı, gençlerimizi velhasıl insanımızı esir alıyor.
Alkol bağımlılığı, madde (uyuşturucu) bağımlılığı,
Teknoloji bağımlılığı (internet), tütün (sigara) bağımlığı
Ve de en önemlisi kumar bağımlığı olmak üzere…
Bağımlılıkla ilgili mücadeleyi 5 koldan yürütüyoruz.
Ülke olarak diğerlerine göre çok iyi bir konumdayız.
Izdırap çeken, problem yaşayan ülkeler arasında değiliz...
Mesela:
Avrupa ülkeleri, alkol batağında çaresizlik içinde debeleniyor.
Amerika, madde bağımlılığında büyük kriz yaşıyor.
Afrika her türlü bağımlılığın pençesinde kıvranıyor.
Avustralya ve Pasifik ülkeleri kumarın kıskacında.
Uzak Doğu ülkeleri zıvanadan çıkmış durumda…
İnternet bağımlığı ise yerkürede baş edilemeyecek seviyede.
Anlayacağınız mücadelede birçok ülke treni kaçırmış durumda…
Ama biz henüz treni kaçırmadık, kaçırmamak için çalışıyoruz.
***
Peki mücadeleyi nasıl yürütüyoruz?
Kısaca bundan da bahsedelim.
En köklü mücadeleyi Yeşilay yapıyor.
Bazı STK’lar da bu mücadelenin içinde…
Millî Eğitim, Aile, İçişleri, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere…
Devlet, kurum ve kuruluşlarıyla tam destek veriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da her imkânı sağlıyor.
Tabii ki tedavide en büyük etken aile yapımız.
Yeşilay Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç dile getirdi:
Tedavi sürecinde ailelerin katkısı yüzde elliymiş.
Toplumumuzun kültürel yapısı da etkileyen faktörlerden biri.
Kullanımı önleyici çabalar ise etkin bir rol oynuyor.
Bir tek insanımızı bile kaybetmemek için çabalıyoruz.
Mücadele seferberliğinde temel hedef:
Sokaklarda, mahallelerde her yerde…
Her türlü engele, sıkıntıya, zorluğa karşı…
Büyük bir inatla motivasyonla, mücadele etmek…
Geleceğimizi korumak en büyük önceliğimiz…
Mücadeledeki başarımızın sırrı da bu sayılır.
***
Bu vesile ile:
İletişim Başkanlığının düzenlediği,
İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Hoca’nın öncülük ettiği…
Geçtiğimiz hafta çok verimli bir çalıştaya tanıklık ettik.
Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği Çalıştayına…
Fahrettin Hoca,
Bağımlılıkla mücadeleyi beka meselesiyle eş tuttu.
Mücadelenin seferberlik ruhuyla verildiğini söyledi.
En çok da dijital bağımlık üzerinde durdu.
İnsanın iradesini âdeta sanal ve toksik zincirlerle kuşattığını,
Toplumsal barışı zedelediğini, kutuplaşmayı derinleştirdiğini,
Nefret dilini körükleyen bir sürece zemin hazırladığını vurguladı.
İBB’ye yapılan yolsuzluk ve terör operasyonu sonrası…
Özgür Özer ve CHP’lilerin tutumunu örnek gösterdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz…
Aynı zamanda Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı.
O da açılış konuşmasında önemli mesajlar verdi.
Meseleye, “Arz ve talep” yönüyle yaklaştı.
Arz ile mücadeleyi devletin güvenlik kurumlarının yaptığını hatırlattı.
Taleple mücadelede önleyici tedbirlerin önemine dikkat çekti.
Temennisini de şöyle dile getirdi:
“Başta çocuklarımız, gençlerimiz olmak üzere tüm toplumumuzun
bağımlılıklardan uzak, bağımsız bir yaşam sürmesini temenni ediyorum.”
Birkaç cümle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan verelim…
Mücadele seferberliğine yönelik kitaptaki ön sözünden alıntılayarak:
“Mücadeleyi ulvi bir görev olarak görüyoruz. Her paydaşın sunacağı katkı, koruyucu, önleyici ve tedavi edici adımları daha etkili hâle getirecek, bağımlılıkla mücadele politikalarımızın etkin yürütülmesine yardımcı olacaktır. İnanıyorum ki; geleceğimizin teminatı olan yavrularımızın zihinlerini, bedenlerini tüm bu zehirlerden hep birlikte koruyacak, bu sarmalın içine düşenleri de inşallah kurtaracağız. Bağımlılıklara karşı yılmadan ve azimle mücadele etmeye, sağlıklı bir gelecek hedefimize koşmaya devam edeceğiz.”
NOT:
Mübarek Ramazan Bayramı’nızı kutlarım. Allah’tan sağlıklı, huzurlu ve mutlu nice bayramlar, nice günler dilerim.
Akif Bülbül'ün önceki yazıları...