Yeter artık!

En son, 2 yaşındaki Rana’yı kaybettik.

 

10 sokak köpeğinin saldırısında…

 

26 yaşındaki Songül’e de sinsice yaklaştılar…

 

Canını zor kurtardı sokak köpeklerinden.

 

Kanun çıktı, yönetmelik yayımlandı.

 

Ceza miktarı belli oldu. Ama nafile…

 

Barınaklarda köpekler katledildiği zaman

 

Ortalığı yakıp yıkan, ayağa kaldıran

 

Hayvanseverler nerelerdesiniz!?.

 

Sesiniz soluğunuz çıkmıyor.

 

CHP’li belediyeler üstüne yattı.

 

Kimsenin aldırış ettiği yok.

 

Köpek terörüne son vermek için…

 

El birliğiyle hareket edelim.

 

Çözüm uzakta değil, vicdanlarımızla…

 

Bu eleştirimizden dolayı…

 

Bizi hayvan düşmanı yerine koymayın sakın…

 

Allahın yarattığı bir canlı… Onun da yaşamaya hakkı var.

 

Yeter ki insanlara zarar vermelerini önleyelim.

 

Sıcak bir yuvaya kavuşturalım.

 

Tek derdimiz bu, başka amacımız yok!

 

 

AL BİRİNİ VUR DİĞERİNE

 

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Parlamentosunda

 

Sosyalistler ve Demokratlar Grubunu ziyaret etti.

 

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan biraz esnek davranmaya gayret etti.

 

Ama başaramadı, ya da kasten yaptı.

 

Bir noktadan sonra iktidarı şikâyet etti.

 

Ülkemizle ilgili kara tablo çizdi.

 

Türkiye’nin stratejik önemine vurgu yapması güzeldi.

 

Jeopolitik bir konumda bulunduğumuzu dile getirmesi,

 

AB ile yakınlaşmanın gerektiğini ifade etmesi önemliydi.

 

Savunma iş birliğinin olmazsa olmaz olduğunu söyledi.

 

Vize kısıtlamasının kaldırılmasını istedi.

 

İlişkilerin göçmen pazarlığı üzerinden gitmesini eleştirdi.

 

Lakin bu kadar kıymetli tespitlerini çürüttü.

 

Bir çırpıda sarf ettiği sözlerle:

 

"Partimize ve diğer muhalefet partilerine kurulan baskıları ve iktidar güdümlü yargı tacizlerini her biriniz yakından takip ediyorsunuz. Biz bu sürece edilgen bir direniş yerine meydan okuyan bir ayağa kalkma ve itirazla başkaldırıyoruz.’’

 

Yani:

 

CHP’li belediyelerdeki yolsuzlukları görmezden gelmek,

 

Terör örgütü ile iltisaklılara göz yummak,

 

İhale bataklığına gömülmek,

 

Yandaşlara, eşe dosta iş vermek,

 

AK Partili Meclis üyesi kadını salondan atmak,

 

Ekrem İmamoğlu için Mansur Yavaş’ı harcamak,

 

Siyasetin ve demokrasinin gereği de…

 

Yargının görevini yapması hukuk dışı mı?

 

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in…

 

Türkiye ile iyi diyaloğunu eleştirmesi de çirkindi.

 

Son söz:

 

AB’nin yeni raporunda bunların yer alacağını kaydetmesi ise ayrı bir garabet…

 

 

IRKÇILIK VE İSLAMOFOBİ…

 

 

AK Parti’nin 16. Geleneksel Büyükelçiler İftarına, her zaman olduğu gibi ilgi büyüktü.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında…

 

Gazze, Suriye ve terör üzerinde durdu.

 

Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanlığını devralacak.

 

Erdoğan bu vesile ile büyükelçilere çağrı yaptı.

 

Terörle mücadelede verilen desteğe teşekkür ederken…

 

Önümüzdeki dönemde daha fazla dayanışma, daha fazla samimi destek verilmesini istedi.

 

11-13 Nisan’da yapılacak Antalya Diploması Formunun 4. toplantısını daha dikkatle takip etmelerini önerdi.

 

Davetin ev sahipliğini ise:

 

AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sırakaya üstlenmişti.

 

Avrupa Türk Demokratlar Birliğinde, AK Parti Brüksel Temsilciliğinde aktif görevlerde bulunan Sırakaya, yurt dışında yaşayan Türkleri en iyi tanıyan bir isim.

 

Irkçılık, İslam karşıtlığı, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün yaygınlaştırılmasını endişe ile takip ettiklerini vurguladı.

 

Endişelerini dile getiren Sırakaya şöyle dedi:

 

"Avrupa Birliği’nde yaşayan Müslümanların neredeyse %60’ı birden çok sebeple ayrımcılığa, her iki Müslümandan biri ırkçılığa maruz kalıyor."

 

Cibuti Ankara Büyükelçisi Aden Hüseyin Abdillahi de, BM’nin acil reforma ihtiyacı olduğunu ifade ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözünü hatırlatarak, hislerine tercüman oldu.

 

 

İKİ KANLI EL

 

 

İsrail, PKK’nın Suriye’de silah bırakmasından tedirginmiş.

 

Gerekçe de silahların bırakılmasının, dengeleri değiştirmesiymiş.

 

Gerçekleşirse İsrail’in güvenliği tehlikeye girermiş.

 

İsrail ile PKK arasında kan bağı var zaten…

 

Terörle mücadelede hep önümüzü kestiler…

 

ABD ile iş birliği yaparak, her desteği verdiler…

 

Silahtan, istihbarata, legal hâle getirmeye kadar…

 

40 yıllık mücadelemizi hep baltaladılar.

 

PKK’nın kısa geçmişine göz atalım:

 

Asker, polis, güvenlik görevlisi, korucu…

 

14 bin 902 vatan evladını şehit verdik.

 

22 bine yakın da gazimiz var.

 

Geride sönen ocaklar, yetimler kaldı.

 

İsrail’e de bakalım isterseniz:

 

50 bine yakın Gazzeli öldürüldü.

 

Milyonlarca insan aç sefil, evsiz barksız…

 

Dünya Kadınlar Gününü kutladığımız bugünlerde…

 

İçler acısı yürekler yapan dramı da aktaralım:

 

12 bin kadın katledildi.

 

2 bin kadın kalıcı engelli oldu.

 

14 bin kadın dul kaldı….

 

İsrail yönetiminin, Netanyahu’nun ne farkı var…

 

Terör örgütü PKK’dan…

 

Ortak yönleri aynı, hedefleri aynı…

 

Türkiye düşmanlığı, vahşet, katliam…

 

Birbirlerinden vazgeçmeme sebepleri çok…

 

Bunlar iş birliği yapmasın da kimler yapsın!?.

 

 

 

Akif Bülbül'ün önceki yazıları...