Katledilen Gazzelilerin sayısı 51 bine ulaştı... Gıda ve sağlık malzemeleri stokları tükendi.
Ümitsizlik, çaresizlik tükenmişlik had safhada… Egemen güçlerin umurunda bile değil…
İsrail katliamlarını çeşitli bahanelerle sürdürüyor. Oyun oynayan çocukları, sağlık çalışanlarını hunharca katletmekten zevk alan, insanları açlığa, susuzluğa, ölüme mahkum eden, mazlum ve mağdurların kandan beslenen, küresel vicdanı ve adaleti yaralayan, 1,5 yıldır; insan haklarını hiçe sayan, uluslararası hukuku çiğneyen, Orta Doğu’yu yakıp yıkan, yangın yerine çeviren, Filistin’i haritadan silmek isteyen, Amerika ve Batılı ülkelerinin arkasına sığınan…
Zalim, duyguları körelmiş, katil Netanyahu, mutlaka yaptıklarının hesabını verecek.
Filistinliler özgürlüğüne kavuşacak… Belki bugün belki yarın, o günler yakın…
Keser dönecek sap dönecek, bir gün de hesap dönecek...
***
Antalya Diploması Forumu'nun da ana konusuydu; Orta Doğu’daki gerginlik, İsrail/Filistin meselesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında da huzur ve barış için dünyaya çağrı vardı:
"İsrail Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Buna karşı sesimizi yükseltmek, bu zulme itiraz etmek, buna olabilecek en güçlü tepkiyi verebilmek, kardeşlik değil aynı zamanda insanlık vazifemizdir. Çünkü hepimiz bir kalp taşıyoruz. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak suça ortak olmaktır. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu sorumluluk üstlenmeye akan kanı durdurmaya, Filistin halkının yanında durmaya davet ediyorum."
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da…
BM’nin fonksiyonunu yitirdiğini söyledi.
Barış, adalet beklentilerine cevap veremediğini vurguladı:
"Güvenlik Konseyi gücün tarafını tutan bir düzeni temsil eder hâle gelmiştir. Bunun en açık örneği Gazze’dir. Katliam karşısında sessiz ve etkisiz kalmıştır. Sessizlik büyüdü, adaletsizlik derinleşti. Vicdanlar kanadı. Bu tablonun adı ise karşımıza meşruiyet krizi olarak ortaya çıktı."
Çözümsüzlüğün adresi BM olduğuna göre…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle konuyu noktalayalım yine:
"Dünya beşten büyüktür. Çünkü insanlık beşten büyüktür..."
Özgür Özel büyük badireyi atlattı. Olağanüstü kurultaydan yara almadan çıkarak…
Emanetçi görünümünden kurtuldu şimdilik.
Partide iplerin Ekrem İmamoğlu’nda olup olmadığına önümüzdeki günlerde hep birlikte şahit olacağız.
CHP büyük bir travma geçiriyor…
Yolsuzlukların, rüşvet batağının, entrikaların içinde…
Siz bakmayan anketlere… Oyu artıyor, açık ara birinci diye…
Her şeyden önce sükûnete, sakin düşünmeye ihtiyacı var.
Hem Özgür Özel’in hem Ekrem İmamoğlu’nun…
Hırçınlıktan vazgeçmeliler, üsluplarını düzeltmeliler…
Mesela: ‘Cunta’ benzetmesi yakışmadı Özgür Beye…
Erdoğan demokrasiye gönül veren, darbelere, cuntacılığa karşı mücadele eden bir lider…
Askerî ve bürokratik vesayeti sona erdiren bir lider...
Millî iradenin gücüne inanan bir lider…
Bölgesel, uluslararası meselelerin çözümünde aranan bir lider…
Dünyanın istikrarına, barışa katkı veren bir lider…
28 Şubat’ı, 15 Temmuz’u unuttu galiba…
Sadece bu iki örneği hafızasında tazeleseydi keşke.
Cuntacı tezini kendi kendine çürütmesi açısından…
İmamoğlu da mahkemede savunma yapmalı…
İlgisiz konularla şov yapan pozisyona düşmemeli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef göstermemeli.
Olayı siyasi malzemeye tedavül ettirmemeli.
Bağımsız ve tarafsız yargıyı yıpratmamalı…
Gerçeklerin gizlenme gibi huyu yoktur. Er geç ortaya çıkacaktır.
Diyeceğimiz odur ki;
Gereksiz sokak eylemleri ve söylemleriyle sonuç alınamaz.
Demokrasinin erdemi millî iradededir, sandıktadır
"Her şey çok güzel olacak" sloganının sahibi…
Yönetime giren Berkay Gezgin’e de hatırlatma yapalım…
2002 yılında yayınlanan Ekmek Teknesi dizisi üzerinden…
O dönemin unutulmaz dizileri arasındaydı.
Başrol oyuncuları karı-koca arasında geçen diyalog…
Berkay’ın sloganının benzeri sözler dile getiriliyordu.
Hakkını yemeyelim Berkay’ın… Tesadüf de olabilir sözler…
Özgür Beyin son açıklaması da garipti.
En çok oyu alan Cumhurbaşkanı, başkası seçilecek… Bu arada yasağı kalkarsa, İmamoğlu onun yerine gelecek….
Çok yaygın sözdür, umutsuz bekleyişler için söylenir:
"Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek)"
Umarım biz yanılırız?!
Çağımızın iletişim dinamiklerini anlamak,
Yeni medya ekosistemin meydan okumalarına cevap verebilmek,
Adil ve sağlıklı bir iletişim ortamının inşasına katkı vermek için…
Üç kitap birden yayımladı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı.
Stratejik İletişimde Yeni Akımlar,
Yeni Medyada Kriz İletişimi Rehberi,
Stratejik İletişim Terimleri Sözlüğü...
İletişimin çok önem kazandığı günümüzde,
Yeni medyayı inceleyip, kavramak gerekiyor.
Yol haritası niteliğindeki bu kitaplara öncülük eden İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun Hocamıza çok teşekkürler.
Akif Bülbül'ün önceki yazıları...