GEZ GÖZ ARPACIK

Orta Vadeli Program;

 

Her yönüyle dört dörtlük.

 

Titiz bir çalışmanın ürünü.

 

Türkiye’yi;

 

Ekonomik krizden kurtarmanın,

 

Yeniden düze çıkarmanın,

 

Adil bölüşümün,

 

Refahın, huzurun, mutluluğun,

 

Bugünün, yarının, geleceğin,

 

Toplumun umudunun reçetesi.

 

Bütün mesele uygulamada;

 

Şartlar ne olursa olsun, taviz verilmemelidir.

 

Sonuç, istikrar ve güvende düğümleniyor.

 

Halk güven duyduğu takdirde,

 

İstikrar da peşinden gelecektir.

 

Kaynakların verimli kullanılması,

 

Tasarrufa önem verilmesi,

 

Kamuoyunun öncelikli beklentisi:

 

Araç saltanatına son verilmesi,

 

Yeni binalar kiralanmaması,

 

Şaşaalı törenler yapılmaması,

 

Ölü yatırımlardan uzak durulması

 

Projelerde seçicilik aranması…

 

Fahiş fiyatların önlenmesi…

 

Güven verecektir.

 

Halk ikna olursa;

 

Güvenini tazeleyecek,

 

Kendine de çekidüzen verecektir.

 

 

 

 

 

KAFDAĞI'NIN ÖTESİ...

 

 

 

Yunanistan, çat kapı komşumuz.

 

24 yıldır diyalog ve iş birliği içindeyiz.

 

Ama;

 

Kıta sahanlığından hava sahasına,

 

Ege’deki adalardan, Kıbrıs’a,

 

Batı Trakya’dan, Akdeniz’e kadar…

 

ABD’ye üsler verilmesinden,

 

AB’ye girmemize köstek olunmasına,

 

Göçmenlerin katliamından,

 

Teröristlere destek verilmesine kadar

 

Birçok mesele çözüm bekliyor.

 

Hiçbir ilerleme kaydedemedik.

 

Bir arpa boyu bile yol alamadık.

 

Sebebi;

 

Yunanistan’ın ikiyüzlü politikası,

 

Dost görünüp hasmane tutumu,

 

Bazı ülkelerin dolmuşuna gelmesi…

 

Vehmetme(!) hastalığına tutulması.

 

Biz masada oturup:

 

Uluslararası kurallar çerçevesinde;

 

Hak ve menfaatlerimizi korumak,

 

Her problemi çözmek istiyoruz.

 

Başka bir isteğimiz, talebimiz yok.

 

Bu konuya neden girdik?

 

Dışişleri Bakanı Gerapetritis ülkemizdeydi.

 

Bakan Hakan Fidan geçen hafta misafir etti.

 

İki bakanın görüşmesinden;

 

Ön şartsız diyaloğa devam,

 

Sorunların çözümünde yeni yaklaşım,

 

Güven artırıcı tedbir görüşmeleri çıktı.

 

Gelgelelim;

 

Yine bulunduğumuz noktadayız.

 

Yunanistan kısa bir süre sonra…

 

Yine fabrika ayarlarına dönecektir.

 

Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

 

Bu kötümser tablodan sonra,

 

İyimser sözlerle tamamlayalım yazımızı,

 

Merhum Ecevit’ten mısralarla:

 

Aramızda bir mavi büyü

 

Bir sıcak deniz

 

Kıyılarında birbirinden güzel

 

İki milletiz

 

Bizimle dirilecek bir gün

 

Ege'nin altın çağı

 

Yanıp yarının ateşinden

 

eskinin ocağı…

 

 

 

 

 

PARALANMAK!

 

 

 

Yakın dönem tarihimizde,

 

Sayısız rüşvet olayı var.

 

Anlatmakla bitmez.

 

İki önemli olay ise hâlâ hafızalarımızda.

 

İlki Civangate, ikincisi de İSKİ skandalı...

 

Engin Civan Civangate’nin,

 

Ergun Göknel de İSKİ’nin süper kahramanıydı!

 

Olayların detaylarına girmeyeceğiz.

 

Kamuoyunun malumu.

 

Sadece hatırlatma yapacağız.

 

Civangate davasında kayıtlara geçmişti.

 

Rüşveti veren iş adamı Civan’a:

 

“Rüşvetin belgesi mi olur P…” demişti.

 

Neden gündeme getirdik?

 

Her dönemde mutlaka oldu.

 

Olmaya da devam edecektir.

 

Önlemek çok zor.

 

İşte size son örnek;

 

ABB Halk Ekmek Fabrikası.

 

İşin içinde hem torpil hem rüşvet…

 

İkisi bir arada uygulaması.

 

Torpilli olmak yeterli değil.

 

Tarifeye göre ödeme yapmak da gerekiyor.

 

Enflasyon farkı rüşvete de yansımış.

 

25 bin lira 40 bin liraya yükselmiş.

 

Hiç kimseden çekinme korkma yok.

 

Rüşvet belgeleri ortada uçuşuyor.

 

Rüşveti önlemenin tek yolu;

 

İhale mevzuatını güncellemek,

 

Cezaları artırmak,

 

Denetimlere önem vermek,

 

Ahlaki ve vicdanı değerleri özümsemiş

 

Liyakat sahibi insanları göreve getirmek.

 

Torpile, iltimasa son vermek.

 

Dünyada rüşvet almada üst sıralardayız.

 

Uluslararası Şeffaflık örgütüne göre

 

180 ülke arasında 101’inciyiz.

 

İtibarımızı zedelemeye kimsenin hakkı yok.

 

Bu ülkeye, bu millete yazık değil mi?

 

 

 

 

 

MUAMMA

 

 

 

Meral Hanım yerel seçim öncesinde:

 

Öyle bir denklem kurdu ki:

 

Kendisi de bilmiyor çözümünü…

 

Kurmayları da başkaları da.

 

Açıklamalar yapıyor,

 

Herkes kendine göre anlam çıkarıyor.

 

Kafasındaki plan nedir?

 

Akıl sır erdirmek mümkün değil.

 

Meydan okuma var ama kime?

 

Bahçeli’nin sabrını mı deniyor?

 

Kılıçdaroğlu’nu çileden mi çıkarmak istiyor?

 

CHP ile İyi Partililere ağız düellosu yaptırıyor.

 

İş birliği altında pazarlık gücünü artırmak mı istiyor?

 

Velhasıl ne yapmak istiyor belli değil!

 

     ***

 

NOT: Bugün yeni ders yılı başlıyor. Öğrenci kardeşlerimize başarılar diliyorum. Hepsine Allah zihin açıklığı versin. Geleceğin Türkiye'sini inşa edecek çocuklarımızı eğiten öğretmenlerimize de sabır ve kolaylıklar temenni ediyorum. Zor hayat şartlarına rağmen çocukları için fedakârlık yapan velileri de içten dileklerimle kutluyorum.