HANGİ AKIL?

İmralı sakini(!) teröristbaşı Öcalan’a yönelik MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tarihi çıkışı…

 

Tabuları yıktı, siyasi ezberleri bozdu…

 

‘Hangi aklın ürünü’ tartışmasını başlattı.

 

Türkçemiz akli yönü zengin bir dildir.

 

Tarifinden, atasözüne, teriminden deyimine…

 

Birleşik fiillerden, kalıp sözlere kadar:

 

Akıl almak, akıllı geçinmek, akıl bırakmamak,

 

Akıl havsala almamak, akıl sır ermemek…

 

Aklın kişiye sermaye olması, aklın para ile satılmaması,

 

Arının söğüdü, akıllının öğüdü sevmesi…

 

Daha yüzlercesi var, yaz yaz bitmez, sonu gelmez…

 

     ***

 

Yazımızın başlığında ‘Hangi akıl?’ demiştik.

 

İsterseniz ne demek isteğimizi açalım biraz.

 

Sayın Bahçeli önerisini söylediğinde…

 

‘Devlet aklı’ gündeme geldi.

 

‘Öneri mutlaka devletin bilgisi dâhilinde’ denildi.

 

Cumhurbaşkanının tavrı merak edildi.

 

Erdoğan, İl Başkanları toplantısında mesajı verdi:

 

“Terörün, şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz.”

 

Devlet aklı; terörün bitirilmesini öngörüyor.

 

Huzurlu, sakin bir Türkiye için.

 

Hemen ‘muhalefetin aklı’ devreye girdi.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel öneriye sıcak baktı.

 

Bazı zikzaklar yapsa da…

 

DEM de yeşil ışık yakar gibi göründü.

 

En azından şimdilik de olsa!

 

Tabii ‘millet aklı’ da devreye girdi bu arada…

 

Devlet aklının yanında yer alarak.

 

Peki ‘terörizmin aklı’ ne yaptı?

 

Tam umutlar yeşerirken, barış ortamı doğacakken…

 

Türkiye’nin savunma sanayindeki göz bebeği…

 

TUSAŞ’a terör saldırısı düzenledi.

 

5 vatan evladımız şehit oldu.

 

Şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki;

 

Terörizmin arkasında bir ‘üst akıl’ var…

 

Suriye’de gördüğümüz üzere…

 

Silah yardımı yapan dış güçler…

 

Neden?

 

Bu sorunun cevabı ise çok basit:

 

Savunma sanayisinde geldiğimiz noktanın hazmedilmemesi…

 

Kara vatanı, mavi vatanı, gök vatanı…

 

Yerli ve millî imkânlarla kuşatmamız, korumamız…

 

Dosta güven düşmana korku salmamız.        

 

     ***

 

Hangi akıl galip gelecek derseniz…

 

Şüphesiz ki devletin aklı, milletin aklı…

 

Türk ile Kürt vatandaşlarımız et-tırnak gibi…

 

Birlik ve beraberliğine halel gelmesine,

 

Ortak tarihin, ortak tehdit hâline gelmesine karşı…

 

'Muhalefet aklı' da destek verirse…

 

Terörizmin aklı dumura uğrar.

 

Yerle yeksan olur. 'Üst akıl' da bataklığa saplanır.

 

Bakan Yaşar Güler Paşa’nın dediği gibi…

 

“Tek bir terörist kalmayıncaya kadar…

 

Güvenlik güçlerimiz sınır içinde, sınır ötesinde…

 

Mücadelesine devam edecek. Yerli ve millî imkânlarla…

 

Son operasyonlar da bunun kanıtı.

 

Allah askerimize, polisimize güç-kuvvet versin.

 

Geldiğimiz nokta;

 

Topraklarımızda gözü olan 'kuklacıları' da, 'kuklalarını' da rahatsız ediyor.

 

Bütün mesele bu…

 

Cumhurbaşkanımızın dediği gibi:

 

İç cephemizi sarsamayacaklar.

 

Ezelî ve ebedî kardeşliğimize pusu kuramayacaklar...

 

Devlet Bey’in dediği gibi:

 

“Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir;

 

Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.”

 

 

 

DÜŞÜNCE OYUNU

 

 

 

Kelimeler üzerinden analize devam edelim yine.

 

CHP’ye, mahallî seçim sonucu umut verdi.

 

Genel Başkan, her defasında; “İktidara yürüyoruz” diyor.

 

Daha seçimlere 4 yıl var…

 

Zaman neyi getirip neyi götürecek bilemeyiz ama…

 

Sandıktan CHP çıkarsa…

 

Özel bey, amacına “düş"ünce ulaştı diyebiliriz…

 

Bu mümkün olmadığı takdirde…

 

Yanında kimse kalmaz koltuktan düşünce…

 

Peki Cumhur İttifakı galip gelirse…

 

O zaman da, "Millî iradenin kararı isabetli”,

 

“Kendine hizmet edenleri unutmaz”,

 

“Vefakâr bir toplumuz”,

 

“Ne güzel düşünce” der geçeriz…

 

 

 

İKİ ŞEHİR, İKİ BAŞKAN...

 

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

 

Ekrem İmamoğlu… Aynı zamanda;

 

Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı…

 

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı

 

Uğur İbrahim Altay… Aynı zamanda;

 

Dünya Belediyeler Birliği Başkanı…

 

İmamoğlu Cumhurbaşkanlığına aday…

 

Popülerliği çok yüksek…

 

Geçen gün Ankara’daydı.

 

Medya temsilcileriyle bir araya geldi.

 

Çok az yer verdiği belediyecilik faaliyetinin ötesinde…

 

Ekonomiden yargıya, siyasetten dış politikaya…

 

Türkiye’nin meselelerine yönelik,

 

Her konuda düşüncelerini söyledi.

 

Mevcut durum için karanlık bir tablo çizdi.

 

İşi toplumsal cinnet noktasına kadar getirdi.

 

Anlayacağınız genel siyaset yapıyor.

 

Kurtuluşu da CHP iktidarına bağladı.

 

İbrahim Altay ise aksine…

 

Kendini tamamen halka hizmete adamış.

 

Kısa sohbetimizden çıkardığım sonuç:

 

Aklı fikri, yeni projelerde.

 

Akıllı şehir için 160 projeyi hayata geçirecek.

 

Popülerlik peşinde değil ama…

 

Hizmetlerinin duyulması noktasında…

 

Ulusal medyadan yana dertli.

 

Yeterince karşılık bulamadığını dile getiriyor.

 

6 Şubat depreminden sonra…

 

Hatay’a verdiği hizmetler unutulmayacak.

 

Anlayacağınız aklı fikri yerel siyasette.

 

Belediyelere dağıtılan Maliye ve İlbank payı..

 

O ilin nüfusu dikkate alınarak veriliyor.

 

İstanbul çok şanslı bu açıdan…

 

2022 yılını örnek verecek olursak…

 

Konya için kişi başına 1011 lira, İstanbul için 1575 lira…

 

Oysa yüzölçümü açısından;

 

Konya 1,5 katı İstanbul’un…

 

İstanbul’da trafik keşmekeş…

 

Konya’da düzenli ve sistematik.

 

Bisiklet kullanımı teşvik ediliyor.

 

Yolları var, parkları var bisikletlerin.

 

İmamoğlu için TBB bir basamak…

 

Altay için ise Dünya Belediyeler Birliği…

 

Türkiye’nin belediyecilikte geldiği noktayı…

 

Her ülkeye örnek göstermek…

 

 

 

***