İKİ LİDER, İKİ ŞAİR, İKİ ŞİİR
9 Ekim 2023 02:00 | Güncelleme :9 Ekim 2023 01:28
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;
AK Parti’nin güçlü, muktedir, tartışmasız lideri.
Meral Akşener Hanımefendi;
İyi Partinin tartışmalı ve tutarsız lideri.
Lider dedik ama aslında genel başkan sayılır.
İkisi üzerinden edebî analiz yapacağız.
Siyasetin kıyısından köşesinden bulaşarak…
Şairlerimiz ise;
Edebiyatta müstesna yeri olan,
Her kuşağın yakından tanıdığı,
Şiirleri her zeminde dile getirilen,
Namık Kemal ve Abdurrahim Karakoç.
Şiirlerimiz de;
Hürriyet kasidesi, Ülkü Türküsü…
***
Erdoğan 4. Olağanüstü Kongrede okudu.
Ülkü Türküsü’nün fazlasıyla hakkını verdi.
Şairane, vurgulu, tonlu, akıcı…
Samimi, sürükleyeci bir üslupla.
Salon pürdikkat kesildi.
Şiirin temasında sevda vardı.
Erdoğan bu kelimeyi öyle kullandı ki;
İlmik ilmik işledi, kalplere kazıdı,
Uçsuz bucaksız bir portre çizerken,..
Âdeta destan yazdı.
Sevdadan sevdaya geçerken…
Türkiye Yüzyılı sevdası,
Kutlu dava sevdası,
Hakka ve millete hizmet sevdası,
Ecdadın emanetine sahip çıkma sevdası,
Ülkesi için canını ortaya koyma sevdası,
Doğmamış bebeklerin sevdası,
Beka mücadelesi sevdası,
Tek tek isimlerini saydı:
Bu sevda 81 ile duyduğu sevdaydı.
Bunlarla da yetinmedi:
Türk dünyasını, İslam coğrafyasını
Gönül sevdasıyla kuşattı.
Erdoğan şiirin üç kıtasını terennüm etti.
Ama dördüncü kıta daha da anlam yüklüydü.
Keşke onu da dile getirseydi:
Mukaddes hareket, mübarek mana
Tük-İslam ülküsü yürür yan yana
Alır bir kaynaktan döker ummana
Irmak bu sevdayı, çay bu sevdayı.
***
Meral Hanım grup toplantısında sıraladı.
Hürriyet Kasidesi’nin mısraları…
Ama öyle okudu ki,
Şiir değildi, düzyazı değildi…
Literatürde bir karşılığı yoktu.
Ağdalı dille yazılmış mısraları,
Yarım yalamak kelimelerle,
Günümüz Türkçesine uyarlamıştı.
Şiirdeki temayı tam veremedi,
Tonlama yoktu, vurgu yoktu, içtenlik yoktu,
Kimse anlayamadı, Namık Kemal’in ünlü şiirini.
Şiir okumak bir sanattır.
Herkes terennüm edemez.
İnsanların gönlünü nakşetmek,
Huşu içinde dinlemelerini sağlamak,
Hele hele kitleleri etkilemek,
Herkesin becerebileceği sıradan bir uğraş değildir.
İsterdik ki Meral Hanımda,
Başarılı olsun ama, maalesef…
Hatta şu mısralarla noktalasaydı;
“Ne efsunkâr imişsin ah ey didar-ı hürriyet
Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten”
Böyle yapsaydı;
Hem demokrasinin vazgeçilmezliğini,
Hem hürriyet aşkının kutsallığını,
Dillere pelesenk ederdi.
Meral Hanım;
Ya şiir okumamalı,
Ya da mutlaka ve mutlaka ders almalı.
BOĞAZ DOKUZ BOĞUM DEĞİL Kİ!
Meclis;
Milletin egemenliğinin sembolüdür.
Devletin bağımsızlığının nişanesidir.
Kimse küçümseyemez.
Kimse hor gözle bakamaz.
Herkes saygı göstermek zorundadır.
Kim olursa olsun.
İster siyasetçi, ister sıradan bir insan…
Bağımsızlık ateşini fitilleyen,
Millî Mücadelenin karargâhıydı.
İlk gazi unvanını aldı.
15 Temmuz hain darbe girişiminde hedefti.
Bombardımana tutuldu.
Dirayet gösterdi, korkmadı, yılmadı.
Mücadelenin bir parçası oldu.
İkinci gazilik unvanını kazandı.
***
Gelelim Kemal Beye...
Yine yapacağını yaptı.
Terör sevicilere selam gönderircesine,
251 şehidimizi ve binlerce gazimizi yok saydı.
İkinci gazilik sıfatına karşı çıktı.
Onun adına üzücü, vahim bir durum
Efendim neymiş?
Bu Meclis Saray'ın Meclisi'ymiş.
Bu Meclis sadece el kaldıran bir Meclismiş.
Minareyi çalan kılıfını uydurur misali…
6’lı Masa millî iradeden tokat yedi.
Cumhurbaşkanı seçilemedi.
Milletvekilliğinden de oldu.
Bir atasözümüze atıfta bulunalım.
“Geçmişe mazi yenmişe kuzu derler...”
Ama günümüzde;
“Geçmiş mazi, gelecek niyazi” deniyor
Biz de konumuza göre yeniden tanımlayalım:
“Meclis gazi, Bay Kemal niyazi”
Fazla mı ileri gittik, ne dersiniz?!.
ÇANTADA “KEK”LİK
Afyonkarahisarlı mermer ustaları.
Üç ay uğraşmışlar, usanmadan bıkmadan,
Mermerden çanta üretmişler.
Sanatçı Bülent Ersoy’a da hediye etmişler.
Afyonkarahisar’da konser verdi diye.
Sayın ustalarım;
O gözlerinize yazık değil mi?
O emeklerinize yazık değil mi?
Ersoy için değeri yok, böyle hediyelerin.
Anlık bir hatıradır, gelip geçicidir.
Bir kenara koyar unutur gider…
Ersoy’a jest yerine:
Depremzede öğrencilere yardım,
Onarılan okullara mermer,
İhtiyaç sahiplerine maddi destek verseydiniz…
Ne güzel olurdu.
Hayırlı iş yaparken dua da alırdınız...