CHP Genel Başkanı Özgür Özel…
Artık sık sık dile getiriyor; erken seçim çağrısını…
Tüzük Kurultayı dolayısıyla Sivas’ta, Ankara’da…
İşi tarih vermeye kadar da götürdü...
“Yerel seçimde birinci parti çıktık” demekle,
“İktidar yürüyüşüne Ankara’dan başlıyoruz” demekle,
“Her derdin çaresi Halk Partisi” demekle,
Partililere, "Ayağa kalkın partiyi iktidar yapın" demekle,
“Millet bir an önce seçim istiyor” demekle,
İktidar Partisi mindere çekilebilir mi?
AK Parti açısından ihtimal dışı durumla karşı karşıyayız.
Neden, kısaca izah edelim:
Hükûmetin 'Orta Vadeli Plan'ında dile getirildi.
Ekonomik göstergeler olumlu yönde ilerliyor.
2026 sonu enflasyonun belinin kırıldığı yıl olacak.
Uluslararası yatırımların gelmesi an meselesi.
Toplumun rahatlatılması öncelikli…
Geçim sıkıntısı çeken kesimlere,
Emeklilere daha iyi imkânlar sağlanması...
Hükûmetin en çok önem verdiği meseleler.
İşler yoluna girdiğinde…
Ekonomik krizin mutlaka sonu gelecektir.
Toplumsal huzur için zamana ihtiyaç vardır.
Özel’in teklifine, "Evet" demek,
Kendini ateşe atmaktan başka bir şey değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tuzağa asla düşmez.
Kaldı ki;
Türkiye bölgenin, uluslararası arenanın parlayan yıldızı,
Dünyayı ilgilendiren her meselede söz sahibi…
Orta Doğu ekseninde önemli gelişmeler var.
Mısır’la ilişkilerin ileri seviyeye gelmesi,
Suriye rejimiyle mutabakat için imkân doğması,
Irak’la kurulan münasebetlerin iyi noktada seyretmesi,
Filistin meselesinde önemli bir mesafe katedilmesi,
CHP aleyhine dengeleri değiştiren artı değer olacaktır.
AK Parti yönetiminde değişikliklerin gerçekleşmesi,
Parti teşkilatlarının halkla yeniden bütünleşmesi de…
Cumhur İttifakı’na daha fazla güç katacak,
Halkın teveccühünü fazlasıyla etkileyecektir.
Sıfır ihtimal ama diyelim ki bir erken seçim kararı alındı…
Gelelim CHP’nin handikaplarına…
Seçimi kazanması, sergileyeceği performansa bağlı.
Parti içi meselelerin çözülmesi lazım…
Son anketlerde yıldızı parlayan Mansur Yavaş ile…
Sürekli ivme kaybeden Ekrem İmamoğlu ikilemi.
(Son örneği kurultayda yaşandı.
İmamoğlu’na verilen konuşma hakkı.
Çok önceden ayarlandı, Yavaş’a ise…
Sadece bir saat önceden haber verildi.
Hazırlık yapması mesaj vermesi engellendi.)
İmamoğlu’nun başındaki yasak belası…
Özel’in, son anda ‘adayım’ deme ihtimali,
Yeni yaralar açacak mevcut yaraları kanatacaktır.
Parti içi bunalımları zirveye taşıyacaktır.
Gelişmeler karşısında çıkmaza girilecektir.
Teşkilatların isteksizliği de dikkate alındığında…
Finale gelmeden film hüsranla bitebilir.
***
Son günlerde olup bitenlere baktığımızda:
Hedefin de, amacın da aşikâr olduğunu görürsünüz:
Erdoğan’ı yıpratmak, iktidarı zayıflatmak,
Cumhur İttifakı'nı çaresiz bırakmak…
Mesela;
CHP’li Tuncay Özkan’ın Cumhurbaşkanına hakaretleri,
TİP’li Ahmet Şık’ın AK Parti’ye yönelik provokatif davranışları,
Sokak röportajlarında AK Parti seçmeninin küçümsenmesi,
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş üzerinden iktidara vurulması,
Ve de gündemi sarsan teğmenlerin korsan kılıç sallama olayıyla.
Milletimizin göz bebeği ordumuzun yıpratılmak istenmesi…
(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘O kılıçları kime çekiyorsunuz!
Kendini bilmezlerin ordumuzun içinde kalması mümkün değil…’
sözlerini de burada hatırlatalım.)
Bu olup bitenleri sıradan bir olay olarak kabul edebilir miyiz?
Üst üste cereyan eden bu olayları sadece…
Birer tesadüften de ibaret sanmayın sakın?
Ecdadımızın kanlarıyla sulanan,
Bu aziz vatanımıza sahip çıkmak için;
Birliğimizi, beraberliğimizi tahkim etmek,
Uyanık ve dikkatli olmak mecburiyetindeyiz.
Dört gözle tökezlememizi bekleyen,
Pusuda yatan şer odaklarına, egemen güçlere,
Hiçbir şekilde fırsat vermeyelim…
Atalarımız boşuna dememiş:
"Su uyur düşman uyumaz" diye…
Sosyal medya fenomeni Polat çifti artık özgür.
İlk mahkemede hâkim karşısına çıktıklarında…
Ailecek beyaza bürünmüşlerdi.
‘Biz suçsuzuz’ mesajı vermişlerdi.
Biliyorsunuz beyaz temizliği, saflığı temsil eder…
Gelinlikler hep beyazdır, masumiyeti simgeler.
Tabii beyazlara bürünmeyle işin içinden sıyrılamazlar.
Ömrünü hukuka adayan hâkimlerimiz,
Bu tür ayak oyunlarını çok iyi bilir…
Mutlaka adalet tecelli edecektir.
Bundan kimse şüphe duymamalı.
Polat çiftine kim akıl verdiyse kutlamalı!
Suçun masumiyetini literatüre soktu.
Anlamadığımız nokta ise şu:
Kara para aklama, vergi kaçırma çok ağır suçlamalar…
Elde çok iyi kanıtların olması gerekirdi…
Yer gök inletilen operasyona gölge düştü.
Acaba nerede yanlışlık yapıldı?
Soruşturmalarda eksiklik söz konusu mu?
Doğrusu merak ediyoruz?!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ne düşünüyor?
Neden mi?
Büyük operasyonlara imza atan polisimize gölge düşürülmemesi için…
CHP, DEM Parti ve TİP bu milletin en büyük talihsizliği. AK Parti bunlara istismar edecek alan bırakmamalıdır. Bilhassa Sn. Cumhurbaşkanına yapılan hakaret cezalandırılmalıdır. Bunlar devlet adamı kibarlığıyla değil, palikarya ağzıyla konuşuyorlar.