KAYIT DIŞI HİKÂYELER!

Sesli Dinle
A -
A +
Yer, Ankara’nın en eski ilçelerinden biri…
Konu, okula bağışta gelinen süper uygulama?!.
Anne, yavrusunu 5. sınıfa kayıt yaptırmak istiyor.
Müdürle uzun bir görüşme gerçekleşiyor.
Kayıt için bazı şartlar sıralanıyor.
Annenin önüne iki seçenek sunuluyor.
İlk seçenek;
Başarılı öğrencilerin bulunduğu bir sınıf…
İkinci seçenek;
Normal müfredatın uygulandığı bir sınıf…
Tabii bununla yetinilmiyor.
Seçeneklerin bağış miktarı da veliye anlatılıyor.
İlki 5.000 TL,  ikincisi 2.500 TL
Annenin gönlünden geçen;
Çocuğunun iyi bir eğitim alması,
Mükemmel düzeyde yabancı dil öğrenmesi.
İlk seçenek zorluyor.
Diğer seçenek en uygun olanı.
İçinde bulunduğu ekonomik sıkıntı,
Çocuğuna iyi eğitim almasına büyük engel.
Başka çaresi yok.
İstemeye istemeye, kararını veriyor.
Eline tutuşturulan IBAN numarasına parayı yatırıyor.
Burukluk içinde, boynu bükük.
Yavrusuna mahcup bir şekilde…
Kayıt işlemini tamamlıyor.
     ***
Okulların açılmasına sayılı günler kaldı.
Veliler kayıt için koşuşturuyor.
Ama kayıt yaptırmak bir çile…
Yıllardır kanayan bir yara.
Kuralı karşı taraf koyuyor.
Bağış parkurunu geçmek zorundasınız.
“Zoraki gönüllü” statüsünde koşuyorsunuz.
Pazarlık mekanizmasını işletme şansınız yok.
İtiraz ettiğinizde verilen cevap belli:
“Sen bilirsin!”
Sosyal medyaya bakın, internete girin,
Şikâyetler gırla…
Yukarıdaki örneği de bunun için verdik.
     ***
Bütçeden en büyük payı Millî Eğitim alıyor...
Yüzde 14’lerde, 677 milyar lira civarında.
Peki, bu bütçe yetmiyor mu?
Neden okullar bağış alıyor?
Okul yöneticileri kendilerine göre haklı.
Payı yetersiz buluyorlar.
Bağışlar hademe, güvenlik görevlisine gidiyormuş.
Hatta kırtasiye giderlerini dahi öğrenciden alıyorlarmış.
     ***
Millî Eğitim Bakanlarımız, hep “yasak” diyor…
Lakin pratikte yasak işlemiyor.
Teamül belli;
“Yatır parayı, yaptır kaydı…”
Millî Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin,
Eğitim konusunda çok hassas bir kişi.
Her kademesinde görev almış bir bürokrat.
İnşallah kayıt bağışı yarasına neşter vurur da,
Velilerimizin yüreğine su serper.
Fırsat eşitsizliğinin önüne geçer.
Okullardaki adaletsiz uygulamalar da tarihe karışır...
 

KAKOFONİ!

 
Nihayet beklenen konuşmasını yaptı.
Büyük Taarruz zaferinin meşalesinin yakıldığı,
Afyonkarahisar’dan Meral Hanım...
Masa ortaklarına vurdu.
İktidara yüklendi.
Parti içi muhaliflere suç attı.
Ana hedefi Kılıçdaroğlu’ydu.
Cesurluktan, yüreklilikten bahsetti.
Kendini bu çizgiye oturttu.
“Yerelde ittifaka girmeme”kararı aldı.
Ama iş birliği kapısını açık bıraktı.
Birbirine çelişkili ifadeler kullandı.
Kısacası ortaya net bir tavır koyamadı.
Bilerek mi yaptı, bilmeyerek mi yaptı?
Birileriyle kafa mı buldu?
Birilerini kafaya mı aldı?
Veya:
“Anlayan anlasın, anlamayan kafa yorsun” mu dedi?
Ya da:
İşi suyun akışına mı bıraktı?
Bu bilmeceyi çözebilene aşk olsun!
KAYIT DIŞI HİKÂYELER!
ANADOLU BACISI!
 
Güneydoğu’nun incisi Gaziantep…
Her geçen gün daha da güzelleşiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin…
Kendisini büyüdüğü topraklara adamış.
6 Şubat depreminde gösterdiği çabaya,
Olağanüstü performansına, fedakârlığına,
Bizzat şahit olmuştuk.
Sosyal belediyecilikte rakip tanımıyor.
Verdiği hizmetlerin haddi hesabı yok.
Bunu da şu sözlerle özetliyor?
“Doğumdan ölüme kadar hizmette varız.”
İşte bazı örnekler;
Her haneye günde bir bardak süt,
Yeni doğan bebeklere set,
Doğum yapan annelere otel,
Kırsalda doğan bebeklere 15 günlük bakım
Bebeklere mahalle kreşi,
Çocuklara okul çantası,
Yaşlılara bakım şefkati,
Alzaymır hastalarını bulmak için elektronik bileklik,
Yüzyılın anısına 100 bin bisiklet dağıtımı,
Öğrencilere toplu taşım yardımı,
22 müze ile 5 antik kentin turizme açılması…
Daha birçok insani yardım.
Ve de belediyecilik hizmetlerini aksaksız yürütme.
     ***
Halk, Fatma Hanım'dan çok memnun.
Bu memnuniyeti anketlere de yansıyor.
Her şey yolunda ama…
İcraatlarını tam anlatamadıklarından yana dertli.
Mülteciler, pandemi ve ardından gelen asrın felaketi…
Pozitif gündem oluşturmalarına fırsat vermemiş.
Medyada da tam karşılık bulamamışlar.
Bu durumu da şakayla özetliyor:
"Yıkılınca haber oluyor, yapılınca haber olmuyor.”
Hiç üzülmeyin Sayın Başkan:
Gaziantepli, 31 Mart’ta gösterecektir;
Size olan vefasını, hizmetlerinizin karşılığını…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.