S A Ç I L I M!..

A -
A +

Ülkemizin gündemi çok zengin…

 

Her gün mutlaka bir konu buluyoruz.

 

Bazen de birkaç konu birden…

 

Diyalog, yumuşama, tokalaşma, yeni anayasa,

 

Savunma Sanayiine fon aktarımı derken…

 

Şimdi de hesapta olmayan çözüm süreci!

 

Bu da yetmemiş gibi Liderler Zirvesi önerisi…

 

Tartışmaların biri bitmeden diğerine atlıyoruz.

 

Ama en önemlisi de sonuca ulaşamıyoruz!?.

 

Sıfır çarpı sıfır, elde var sıfır…

 

     ***

 

Bizim bugün işleyeceğimiz konu ise belli.

 

Çözüm sürecine yönelik arayışlar,

 

Akabinde liderler zirvesi ihtimali…

 

Cumhur İttifakı yeni bir çözüm sürecine kapalı.

 

MHP ve AK Parti’de ortak payda;

 

"DEM'ín terörden arındırılmış Türkiye Partisi olması."

 

CHP, bu işe 3 günden meraklı zaten…

 

DEM ile diyaloğunu hiçbir zaman koparmadı.

 

İyi Parti de Cumhur İttifakı'yla paralel düşünüyor.

 

PKK-DEM bir bütünlük içinde…

 

Abdullah Öcalan üzerinden çıkışlar yapılması,

 

Selahattin Demirtaş’ın da oyuna dâhil edilmesi…

 

Ortak aklın ürününden başka bir şey değil.

 

     ***

 

CHP’nin pozisyonunu biraz daha açalım.

 

Özgür özel, bu hafta Doğu ve Güneydoğu’ya gidiyor.

 

Beş gününü bölgede sondaj yaparak geçirecek.

 

Sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelecek.

 

DEM’li belediye başkanlarıyla görüşecek.

 

Kürt vatandaşlarımıza önemli mesajlar verecek.

 

Hangi konuda?

 

Demokratikleşme ve Kürt Sorunu konusunda!

 

Geziye gitmeden önce de Edirne'ye uğrayacak.

 

Selahattin Demirtaş’la hasret giderecek.

 

Sürprizlere açık olacak ziyaretin getirisi ne olacak?

 

CHP kurmaylarına göre;

 

Bölgede olumlu hava esecek.

 

Halkın heyecanı körüklenecek!

 

Etkin rol almak için avantaj sağlanacak!

 

Sempatizan kazanılacak, oylar artacak!

 

CHP iktidara adım adım yürüyor ya!

 

Bu beklentiler ete kemiğe bürünür mü?

 

Zor dostum zor hem de çok zor…

 

Zira bölgede CHP’nin esamesi bile okunmuyor.

 

     ***

 

DEM de büyük beklenti içinde…

 

Her an her şey olabilir mantığı hâkim!

 

AK Parti ve MHP’nin bir planı olduğu düşünülüyor.

 

CHP’ye çok güveniyorlar ama…

 

MHP’nin çağrısına da sıcak bakar hâldeler:

 

“Bahçeli başını koyarsa, biz barış için bedenimizi koymaya hazırız.

 

MHP konusunda kırmızı çizgimiz yok.

 

Güvensizliği onarıcı somut adımlara ihtiyaç var...” diyorlar.

 

Bu çıkış inandırıcı ve samimi mi?

 

Ya da öylesine refleksle mi söylendi,

 

İlerleyen günlerde anlaşılacak muhakkak.

 

Bir husus daha:

 

DEM’liler merak ediyor, Özgür Özel’i…

 

Neler söyleyecek acaba diye.

 

İki partinin birlikteliği amacına ulaşır mı?

 

Bundan pek emin değiliz… Neden?

 

Devletin terörle mücadele konusunda tavrı net.

 

Hiçbir zaman kırmızı çizgisinden taviz vermez.

 

Hiçbir zaman şehitlerimizin ruhunu sızlatmaz.

 

Sonuç alamadığı yöntemleri bir daha denemez.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderlerle zirve yapar mı?

 

Yaptığını farz edelim, DEM davet edilir mi?

 

Davet edilse de KANDİL evet der mi?

 

Özel’in bu teklifi de imkânsız gibi! Zaten…

 

İktidar, Meclis’e önemli konularda bilgi veriyor.

 

Zaman zaman da Cumhurbaşkanının talimatıyla…

 

Bakanlar kritik meselelerde liderleri bilgilendiriyor.

 

     ***

 

Kürt sorununa ilk neşteri Turgut Özal vurmuştu.

 

Merhum Cumhurbaşkanı ileriyi gören bir liderdi.

 

AK Parti ise köklü düzenlemeler yaptı, yapıyor da…

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan özel hassasiyet gösteriyor.

 

Kürt vatandaşlarımızı en iyi anlayan bir lider…

 

Aslında;

 

Mesele vatandaşla devlet arasında değil…

 

CHP, DEM ve KANDİL üçgeninde,

 

Dış bağlantılı sürekli körüklenen bir mesele…

 

Demokratikleşme kisvesi altında,

 

Türkiye’yi köşeye sıkıştırma, itibarını zedeleme.

 

Ülkenin dinamiklerini etkisizleştirme…

 

Orta Doğu’da Gazze ve Lübnan’dan sonra …

 

İsrail’in gözü güzel Anadolu’muzun  topraklarında.

 

Birliğe çok ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz.

 

Gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeliyiz.

 

Konumuzu kardeşlik çağrısında bulunan…

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile noktalayalım:

 

“Bölgemizde gerilimin had safhaya tırmandığı bu dönemde toplumumuzun tüm kesimleri arasındaki diyalog zeminini genişletmemiz gerekiyor. İsrail'in koçbaşı olarak kullanıldığı kirli planın hedefine ulaşamaması her şeyden önce 85 milyonun, Türkiye ortak paydasında buluşma iradesi göstermesine ve bu doğrultuda adım atmasına bağlıdır. Gün, bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün, ezelî ve ebedî kardeşliğimizi güçlendirme günüdür.’’

 

 

 

 

GÜLELİM Mİ ÜZÜLELİM Mİ?

 

 

Tasarruf yapmak;

 

İnsana güven ve huzur veriyormuş.

 

Ruh sağlığına da iyi geliyormuş…

 

Asgari ücretle geçinen veya geçim sıkıntısı çeken…

 

Milyonlarca insanımız var…

 

Tasarruf yapmaları da mümkün değil.

 

Bu hayat pahalılığında…

 

Nasıl güven duysunlar?

 

Nasıl huzur içinde yaşasınlar?

 

Nasıl ruh sağlıklarını korusunlar?

 

Bilim adamlarımız bunu da araştırsalar?!.

 

Hem sevap kazanır, hem milyonlara umut olurlar?!.

 

Ne dersiniz?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.