Sanal gerçeklik!

A -
A +

Birbirinden dikkat çekici iki hamle…

 

Kamuoyunda çok ses getirdi.

 

Sanal yalanların yansıması olarak…

 

Neydi bunlar?

 

İlki, verilen sözlerin tutulmadığı,

 

Deprem konutlarının yapılamadığı,

 

Yapılanların ise cüzi miktarda olduğu…

 

İkincisi de Filistinlilerin hiç savunulmadığı,

 

Başkan Trump’ın çıkışına sessiz kalındığı…

 

Bu algı operasyonlarının sahibi kim?

 

Hemen söyleyelim Özgür Özel…

 

Hedefe koyduğu lider kim?

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

 

Oysa gerçekler ortada…

 

Asrın felaketinden sonra yapılanları yazsak,

 

Bu satırlar yetmez bile anlatmaya…

 

11 ilimiz âdeta şantiye alanına döndü.

 

Yeter ki gidin, gezin görün…

 

Erdoğan;

 

Filistin davasının yılmaz savunucudur.

 

Soykırımcı Netanyahu’ya karşı çıkan tek liderdir.

 

Hiçbir kimse bunun aksini iddia edemez.

 

Ulusal, uluslararası hiçbir arenada sözünü sakınmaz.

 

Güç gösterisi yapan Trump’ı da kale almaz, diğerlerini de…

 

Dost düşman herkes bunun şahididir.

 

Acımasız dünyada beşerî vicdanın sözcüsüdür.

 

Samimiyetini kimse sorgulayamaz.

 

Bu şüphe götürmez bir gerçektir.

 

Özgür Bey;

 

Sanal yalanlarla siyaset yapmamalıdır.

 

Algı operasyonlarına esir düşmemelidir.

 

Muhalefetini gerçekler üzerine kurgulamalıdır.

 

Böyle giderse en büyük zararı kendine verir.

 

İnsan psikolojisinin bir tezahürüdür bu:

 

Bir süre sonra kendi yalanlarınıza inanırsınız.

 

İleride hayat tarzınız hâline gelir.

 

Psikologların görüşü bu yönde...

 

Benim bir değerlendirmem değil.

 

Sözlerimizi Erdoğan’dan alıntı ile tamamlayalım:

 

"Bunlar siyaset yapmakla polemik yapmayı aynı şey zannediyorlar.

 

Unutmayın, her tırtıldan kelebek olmaz.”

 

 

 

BİR ŞEHRİN ANATOMİSİ

 

Sanal gerçeklik!

 

6 Şubat depremi nedeniyle Adıyaman’daydık.
İsmini rivayetlerden alan Vadi-i Leman’da…

 

Yani “Güzel Vadi” şehrimizde…

 

Çevre Bakanı Murat Kurum ile kent turu yaptık.

 

İzlenimlerimizi aktaralım sizlere:

 

Âdeta kadim şehir yeniden kuruluyor…

 

‘Altın şehir’ denen yerleşim yerinden…

 

İnderesi’ne kadar uzanan güzergâhta…

 

Kentin tepesinde kayalık bir alan İnderesi…

 

5 milyon metrekarelik bir alana kurulu

 

16 bin 400 konut ve iş yeri, sosyal donatılarıyla…

 

Toplumsal hayatın ana gövdesi olacak.

 

Modern mimari ile düzenlenen Kent Meydanı…

 

Kafesiyle, tesisleriyle gençlere kucak açıyor.

 

Adıyaman’ın çarşıları da cıvıl cıvıl…

 

Bir de ekonomi canlanırsa…

 

Adıyaman eski günlerine geri dönecek.

 

Tarihî hüviyetine yeniden erişecek.

 

Çevre Bakanı Murat Kurum işinin erbabı…

 

Haftanın birkaç günü deprem bölgelerinde

 

Vatandaşlarla kurduğu diyalog çok müthiş.

 

Mütevazı, kibirden uzak bir bakan…

 

Gösterilen ilgi, sevgi bunun bir göstergesi.

 

Depremin ikinci günü telefonu çalmış.

 

Sanal gerçeklik!

 

Arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan…

 

Kendisine unutamayacağı şu sözleri söylemiş:

 

 “Murat hazır ol!

 

Bu yuvaları yeniden biz yapacağız.

 

Bu şehirleri yeniden biz ayağa kaldıracağız.

 

Bu milleti yeniden biz mutlu edeceğiz!”

 

O gündür bugündür Bakan Kurum…

 

Dinlenmeden, usanmadan, şevkle heyecanla çalışıyor.

 

Gece gündüz şantiyelerde görev alan

 

İşçi, mimar ve mühendisleri de motive ediyor.

 

İnderesi’nde çalışanlarla bir araya gelmesi,

 

Kurduğu sıcak ilişki, toplu fotoğraf çekimleri…

 

En güzel örneği birliğin, beraberliğin, kardeşliğin,

 

Azmin, fedakârlığın, aynı duyguları hissetmenin…

 

***

 

Biraz da yerel siyasetten bahsedelim.

 

AK Parti yanlış aday seçiminden dolayı…

 

Adıyaman’ı CHP’ye kaptırmış.

 

Kentin bürokratik kesiminden aldığım bilgi.

 

Yeni başkan deprem çalışmalarına yönelik…

 

Ekstra bir katkı da sağlamıyormuş Adıyaman’a

 

Vatandaşlar da memnun değilmiş…

 

Belediye hizmetlerinin aksamasından dolayı.

 

Son not:

 

Adıyamanlıların Erdoğan sevgisi bir başka…

 

Havaalanı ile tören salonu arasındaki

 

20 dakikalık mesafelik yolda sık sık önü kesildi.

 

Anma toplantısına ancak 1,5 saatte gelebildi.

 

Salonda dillere destan bir coşku vardı.

 

Profilini dile getirdiğimiz bu güzide şehir,

 

İnşallah en kısa zamanda toparlanır.

 

Devletimizin ve milletimizin desteğiyle…

 

 

 

BAKIŞ FARKI

 

 

 

Başkan Trump’ın koltuk tutma hareketi…

 

Katil Netanyahu’ya jest olarak algılandı:

 

‘’Arkandayım korkma sakın ha…

 

Ben varken kimse senin kılına dokunamaz…’’

 

Ama bu jestte aynı zamanda tehdit de var:

 

‘’Kendini bir şey zannetme. Güçlüyüm deme

 

Koltuğu ittiğim gibi altından çekmesini de bilirim.

 

Tepetaklak düşersin seni kimse kurtaramaz.

 

Ne dersem harfiyen yerine getir yoksa…

 

Düşmanların pusuda dört gözle bekliyor.’’

 

 

 

Akif Bülbül'ün önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.