Yürek yangını!

Kim suçlu, kim güçlü hiç önemli değil. Bakanlıkmış, belediyeymiş, işletmeciymiş… Hiç kimse sorumluluğu üstlenmese de… Ortada 36’sı çocuk 78 masum yitirdiğimiz can var Kartalkaya’daki meşum otel yangınında… Yangın söndü ama ardından yenisi başladı:

 

Yürek yangını… Bu öyle bir yangın ki;

 

Hiçbir zaman sönmeyecek, söndürülemeyecek.

 

Bir kâbus gibi hep içimizde yaşayacak.

 

Allah ölenlere rahmet, yakınlarına sabır versin. Mevzuat boşlukları da bir an evvel giderilsin… Tekrar yaşanmaması için tek tesellimiz bu!

 

 

YİNE AYNI KONU…

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aileye verdiği önemi bu köşede defalarca dile getirmiştik, hatırlarsınız… 2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesinin sebebi de buydu.

 

4. Yargı Reformu Strateji Belgesine de girdi. Beka meselesi hâline gelen aileyi korumak, güçlendirmek…

 

Cumhurbaşkanının açıklaması çerçevesinde:

 

Aileyi yıpratan problemlere neşter vurulacak. Hukuki boşluklardan kaynaklanan sorunlar giderilecek. ‘Aile ara buluculuğu’ kavramı hayata geçirilecek.

 

Mahkemeye gitmeden anlaşmazlıklar giderilecek.

 

İlgili mahkemelerin yapısı değiştirilecek. Boşanma, nafaka işleri sil baştan düzenlenecek. Aile içi şiddetle ilgili Soruşturma Büroları yaygınlaştırılacak. Büro savcılarının uzmanlaşması sağlanacak.

 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da konuşmasında…

 

Yerinde ve önemli değerlendirmeler yaptı. Strateji Reformunun geneli üzerinde…

 

Birkaç satır yazacak olursak, tanımları vurucuydu:

 

Toplumun adaletin erdemiyle yükseldiğini, adaletin yaşatılmasının reformlara bağlı olduğunu söyledi.

 

4. reform strateji belgesiyle;

 

Çağın gereklerine uygun, daha yenilikçi, daha hızlı, şeffaf ve adil bir yargı sistemini hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti.

 

Temennimiz yeni düzenlemelerin;

 

Yargı, hukuk, bireysel özgürlükler alanında… Türkiye Yüzyılının önünü açması… Gelecek nesillerin güvencesi olması…

 

 

ESRARENGİZ

 

 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de… Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da… Kendilerine yöneltilen suçlamaları inkâr etti. Soruşturmada ne sorulduğuyla hep; “Bilmiyoruz, tanımıyoruz…” cevabını verdiler.

 

Belediyelerde ihaleler çeteye veriliyor. Değerinin altında hastane satılıyor… Rüşvet çarkı dönüyor, görevde liyakat aranmıyor.

 

"Bizden olsun yeter" kriteri geçerli.

 

Halkın parası; eş dosta, akrabaya peşkeş çekiliyor. Özer’in terör örgütü ile iltisakı da iddialar arasında. O da hiçbir bağı olmadığını ileri sürüyor. Bolu Belediye Başkanı Tansu Özcan’ın Kartalkaya yangınından aklanma çabası…

 

Belediyelerde kötü yönetimin bir örneği!

 

     ***

 

Ekrem İmamoğlu kendisini tek aday ilan etti. Mansur Yavaş cephesine yükleniyor. Koltuğunu İmamoğlu’na borçlu olan Özer, Yavaş’a kol kanat geremiyor. Parti içi muhaliflerin hesabı başka. Bay Kemal pişmiş aşa su katıyor.

 

Özgür Özel, iki arada bir derede…

 

"Kırmızı kart"ı eline yüzüne bulaştırdı…

 

Terörsüz Türkiye meselesinde dik duramıyor.

 

CHP bir kaos içinde, cendereye sıkıştı. Bir kurtuluş reçetesi sunamıyor. Dert bini aştı, çare bulamıyor. Partiyi bir türlü selamete çıkaramıyor. Parti pürmelal bir hâlde... İster istemez aklına düşüyor, insanın…

 

CHP’yi bu hâle getiren gizli bir el mi var?!.

 

Varsa nerede? İçeride mi, dışarıda mı, uzaklarda mı?..

 

Bir ortaya çıksa da görebilsek… Neyin nesidir?

 

 

NE DERSİNİZ!

 

 

Mart ayı dert ayı olarak bilinir… İşletmelerin vergi ödemelerinden dolayı. Ekonomik göstergeler böyle giderse, Enflasyonda düşüş böyle devam ederse…  Faizler düşecek, krediler normale dönecek, piyasalar rahatlayacak, dar gelirliler nefes alacak. Yani mart ayı müjdeler ayı olacak! Bu kanaate nereden mi vardık? Ekonomi kurmaylarının değerlendirmelerinden… Zira onlar;

 

"Mart’ta çok şey değişecek, hepiniz göreceksiniz" diyor. Başka bir şey demiyorlar. Gün ola harman ola…

 

 

GÜZEL ANKARA

 

 

Cumhuriyetimizin kalbi, başkent Ankara… Siyasetin, bürokrasinin de merkezi…

 

Hem tarımda hem sanayide iddialı bir şehir...

 

Asayiş olayları çok az, güvenli, huzurlu bir şehir…

 

Kültürel, sanatsal, ekonomik etkinliklere imza atan.

 

81 il arasında en önlerde olan güzide bir şehir.

 

Vali Vasip Şahin’in verdiği brifinginden çok şey öğrendik. Yaşadığımız, büyüdüğümüz kentin gelişimine ilişkin.

 

Vali Bey titizlikle hazırlanmış;

 

2024 faaliyetlerini anlatmaya, 2025 öngörülerini sunmaya. Grafikler, dokümanlar, rakamlar, ekrana yansırken, çok değerli bir ilde yaşadığımızı fark ettik.

 

Vali Bey’in tevazuu, konulara hâkimiyeti, sakin tavrı, tecrübesi, dirayeti, üslubu, hiçbir konuda ayrımcılık yapmaması;

 

“İşte devletin valisi budur dedirtti” bize…

 

Vali Bey tasarrufa da özen gösteriyor. Yakından görme imkânı bulduk. Gaziosmanpaşa Kız Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinin

 

öğrencileri, servis hizmetlerini üstlenmişlerdi.

 

 

VARLIK SEBEBİ

 

 

Ayşe Barım çok yetenekli bir menajer! Dizi oyuncularını tahakküm altına almış… Hakkında açılan soruşturma sürüyor. Ardından da başka bir iddia gündeme geldi. Bomba gibi patladı sanat çevrelerinde. Hükûmete kalkışmaya yönelik…

 

Gezi olaylarında adı geçiyor… Hem de;

 

Organizatörleri arasında olduğu iddiasıyla…

 

Göbekten bağlı oyuncularını meydana sürmüş. Eylemlere katılmalarını teşvik etmiş. İsimleri burada tekrarlamaya gerek yok. Hepinizin bildiği şahsiyetler zaten. Teşbihte hata olmaz.

 

Acaba şunu mu demek istiyor hanımefendi:

 

"Adım Ayşe, soyadım Barım,

 

Her taşın altından çıkarım.

 

Bensiz eylem olmaz,

 

'Dizi'de de varım, 'Gezi'de de varım..."

 

 

 

Akif Bülbül'ün önceki yazıları...