Beşiktaş'ın Kanat'ı...

A -
A +

Havuz Sistemi'nin, Türk futbolunu nereden nereye getirdiğine ilişkin; ibret olabilecek bir olayı anlatmak istiyorum. Yıl, 1981... Ligin devre arası! Beşiktaş; devreyi, tarihinin en kötü puanı olan 13 puanla bitirmiş. Sondan ikinci! Teknik direktör, Miliç... Beşiktaş; devre arası hazırlığını yapmak için, İskenderun'a gidiyor. Sabah 07.00 uçağı ile Ankara, oradan da aktarmayla Adana... Sonra kara yolculuğu olacak. Ama neyle? Şehir içi yolcu taşıyan belediye otobüsüyle... Siyah-beyazlılar; ucuz olsun diye, İskenderun'a kadar bu otobüsle gidecek. Ama yola çıkılmadan önce, Adana Onbaşılar'da öğle yemeğine gidiyorlar. Hesap, 28 bin 500 lira! Kafile Başkanı Şevket Yorulmaz, fatura tutarını görünce; kalp krizi geçirmeye eş bir durumla panikler: "Neee... 28 bin 500 lira mı? Yahu benim maaşım 12 bin 500 lira!... Bu ne hesap!"  Çok değil, bundan sadece 20 yıl önce; ki yakın tarih sayılır... Beşiktaş bu lokanta borcunu ödeyemez. Siyah-beyazlılar, bu hesabı borç olarak bile kabul etmez. Onbaşılar'ın sahibi polis çağırmaya kalkar. Gene de bu para ödenemez. Beşiktaş'ın devre arası çalışmalarını takiple görevli spor yazarları arasında bulunan Kâzım Kanat da, bu lokantadaydı. Beşiktaş'ın bir yemek faturası yüzünden karakolluk olmasını istemez. Babasının ev inşaatına katkıda bulunmak üzere, gazeteden aldığı 30 bin lira para, yanındadır. Polisin gelmesini önlemek için, hesabı öder. Beşiktaş rezaletten kurtulur.  Ama iş bu kadarla da bitmez. Çünkü kulüp; daha sonra, Kâzım Kanat'a bu parayı iade etmekte de zorlanır. Kâzım, hayali ihracatçı değil ki; devletten tokatladığını Beşiktaş'a bağışlasın... Alınteri... Göznuru... El emeği... Fikir yumağı... O paranın içinde, herşey var. Ama Beşiktaş bu parayı veremiyor. Kâzım zor durumda!  Çözüm önerisini, gene Kâzım öneriyor: "İskenderunspor'la özel maç ayarlayayım... Hasılattan payımı verirsiniz." Beşiktaş bundan da pek umutlu değil. Devre 13 puanla bitmiş. Kulüp sondan ikinci. "Vallahi değil hasılat, hakem parasını bile çıkaramayız. Üstüne daha da borçlanırız" diyorlar. Beşiktaş maç yapmaya bile korkuyor. Kâzım yöneticilere "Bu takımın ölüsü bile yeter. Görürsünüz." deyince maç oynanır. Yöneticilerin "Hakem parasını bile çıkaramayız" dedikleri maça, tam 20 bin seyirci gelir. Hasılat, 300 bin lira! İçinden, Kâzım'ın 28 bin 500 lirası çıkarılıp iade edilir. ... Ve Beşiktaş, bir spor yazarına olan borcunu, binbir güçlükle nihayet öder. Tarihten önceki bir olay, değil... 20 sene öncesi! Havuz Sistemi olmadığı dönemlerle ilgili olarak, hazin bir örnek... "Havuz Sistemi'ni deleceğiz" diyenlere ithaf olunur...  Kâzım Kanat'ın maddi durumu; hamdolsun, şu günlerde çok iyi... Havuz Sistemi kalkar da, dara düşerlerse; bu kez Beşiktaş'a daha rahat yardım eder. Hatta bağışlar bile... Ama siz gene de, Havuz Sistemi'ni deldirmeyin... Değil Kâzım, size akıl lâzım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.