Gerçekten de yazık oldu... G.Saray özellikle ikinci yarıdaki futboluyla sahadan rahat bir galibiyetle ayrılabilirdi. Ancak ilk yarıdaki yanlış taktik; rövanşa daha büyük umut taşımamızı engelledi... Ama herşeye rağmen, danyanın çok güçlü bir takımına karşı 2-0 yenilgiden 3-2 galibiyete geçiş gerçekten mükemmel bir sonuç. G.Saray'la baş edilemeyeceğini bir kez daha gösterdik. *** Sarı-kırmızılılar; oyunun ilk yarısında, Real Madrid'i sürekli olarak 40 metrelik şandel ortalarla geçmek için ısrar edince, pozisyon bulamadan golleri yedi. Orta sahayı kolayca geçmek için doldur-boşalt yaparken, kendi adamına diye attığın topların çoğunu rakibe riske edersin... Organize bir atak şablonu içinde pozisyon üretemeyen G.Saray; şaşırtacak kadar kötü günündeki Suat'ın hatalarıyla; orta sahayı da yakalayamadı... Ümit de verimsiz günündeydi. *** G.Saray, ikinci yarıda uyandı. Kötü günündeki Suat'ı çıkardı Bülent Akın'ı aldı. Orta sahaya teknik ve düzen geldi. Bu arada oyuna alınan Fatih de kanattan inanılmaz bindirmeler yapıyordu. G.Saray ilk yarının tam aksine; uzun şandel ortalar yerine, kanatlardan ve ortadan keskin driplinglerle sokularak, Real'i tam anlamıyla tedirgin etti. Hatta uzun bir süre İspanyollar'ı kendi sahasına hapsetti. Rakip şaşırmıştı... Başına bir bela gelmesin diye kendi oyununu bıraktı, savunmaya çekildi. Buna rağmen ilk golümüz, pozisyonla değil; penaltıyla geldi... Doğrusunu isterseniz, kolay verilmiş hatırlı bir penaltıydı. Verilmese de, kimse "Neden verilmedi?" diye sormazdı... Ama daha sonraki bir pozisyonda; Roberto Carlos'un Jardel'i itmesi gerçek bir penaltıydı. Collina; vermemekle bunu eskisine saymış olmalı. *** G.Saray Real Madrid gibi bir dünya deviyle bırakın başabaş mücadele etmeyi; onu kendi manyetik alanına çekmişti... Arka arkaya pozisyonlar buldu. Goller de buldu. Jardel'in mükemmel kafa golünün iptal edilmesi de gerçekten bir talihsizlik oldu. G.Saray'ın önemli başarılarından birisi; ilk yarıda etkili kanat atakları yapan Roberto Carlos'un ikinci yarıda kontrol altına alınmasıydı. Oysa ilk yarıda Brezilyalı futbolcu çok etkili oynamasına rağmen G.Saray'dan hiç baskı görmemişti. Lucescu bu kez gerçekten oyunu iyi okudu. Akıllı değişiklikler yaptı... Uzun ortalardan vazgeçti... Kenarda Roberto Carlos'u ve ortada Makelele'yi kontrol altında tuttu... Bir hocanın takıma olumlu etkisinin güzel örneklerini gördük. Teşekkürler G.Saray. Tek farklı bir galibiyetle Barnebau'ya gitmek önemli bir avantaj değildir ama; G.Saray'ın 2 yıldır verdiği büyük mücadelelerden de ciddi bir deneyim kazandığını kabul etmek gerekiyor. Cimbom zor şartlardan sıyrılmasını bilen bir hüviyet kazandı. İnşallah turla dönerler.