İlk önce üzerinde durmak istediğim konu, G.Saray - Beşiktaş maçının ertelenmesi tartışmaları. Diyorlar ki: "Avrupa kupalarında mücadele eden büyük takımların hiç birinin maçı ertelenmiyor." Doğrudur! Ama ne var ki; kupaların yarı finallerinde 4 takımdan 3'ünün, aynı ülkeden olduğu çok görüldü... Almanlar, İtalyanlar ve İspanyollar Avrupa kupalarına 7-8 takımla başlıyorlar... Epey de kupada kalıyorlar... Elbette oralarda ertelemeye gitmek, ligde sıkıntılar getirir. Ama G.Saray, Türkiye'nin Avrupa'daki tek temsilcisi. Bir maçın tehirinden ne olur? Şampiyonlar Ligi'nde yarı final arayan bir takımımıza anlayış, hoşgörü ve kolaylık göstermek; bu kadar ağır gelmemeli... Kupalarda çok takımımız yok ki, lig karışsın. Üstelik, Beşiktaş'ın şampiyonluk umudu, doğrudan kendi hocasının tabiriyle "Rüya görmekle" eşdeğer durumdayken... Bu kadar gaddar olmayalım. G.Saray; maçın tehir edilmemesini onur meselesi yapmış gibi, müthiş bir presle oyuna başladı... Beşiktaş'ı her türlü atak organizasyonuna karşı tamamıyla absorve etti. Siyah-beyazlılar, bu yüzden ilk yarıda tek pozisyon dahi bulamadı. Beşiktaş'ta Selami'nin kazanılması isteğini doğru, isabetli, ama zamansız bulduk... Şimdiye kadar çöplüğe atılmış bir adamı, çöp kutusundan çıkarıp bir anda G.Saray'ın üstüne sürmek; onu kazanmak değildir. Dahası, Beşiktaş'ı riske atmaktır. Karhan; Slovakya Milli Takımı'nda olduğu ve çok başarılı oynadığı görev bölgesindeydi... Ama ne yazık ki; Slovak kadrosundayken sergilediği başarılı performansı pek yineleyemedi. Zaten ikinci devre, ortaya alındı, sonrasında da oyundan alındı. Bırakın arka arkaya iki tekme atmayı, teşebbüs etmek bile; kırmızı kartı doğrudan gerektirir. Bu yüzden sabıkalı Nouma'nın oyun dışı bırakılması normal. G.Saray'ın Serkan'la attığı golde, ofsayt itirazları oldu. Serkan ve Jardel; ikili ver-kaçlarla Beşiktaş kalesine o kadar zengin görsel efektlerle sokuldular ki, bu durumda gerçekten ofsayt olsa bile, sayılmaması gerekir. Zaten FIFA; bu tür durumlarda, ilk başlangıcında ofsayt olmayan durumların, sonraki versiyonlarında ofsayt olsa bile, bayrak kaldırılmaması yönünde bir karar hazırlığı içinde. IFAB'ın Mart toplantısında bu karar çıkmadı. Ama seneye yürürlüğe sokulacak gibi... Çünkü bu kadar güzel hareketlerin, cezalandırılmaması gerekir. İlk yarıda kıpırdayacak alan bulamayan Beşiktaş, ikinci yarıda da nefes alamadı... Sahanın tamamı G.Saray'ın presi, denetimi ve baskısı altındaydı. Mehmet'in girişi bile; hiç bir silkiniş alternatifi üretemedi. Beşiktaş'ın, maçı daha farklı kaybetmemiş olması; şansıydı...