FIFA, Marko Paşa mı?

A -
A +

Son haftalarda FIFA adı çok sık geçmeye başladı. Her zaman; en çok konuşulan şeyde olduğu gibi, gene bir yığın hata yapıyoruz. FIFA'yı, dünya futbolunun tek ve en büyük patronu sanırız ki; pek öyle değildir. Oyun kurallarını düzenleyen... Yeni kuralları getirip, eskilerini iptal eden... Futbolun hayati önemdeki tüm kararlarını alan FIFA değil, IFAB'tır. IFAB emreder, FIFA uygular! *** Peki nedir bu IFAB? Daha önce bir kaç kez bilgi vermiştim. Tekrar üzerinde duralım... 1993'te oluşturulan IFAB'ın İngilizce açık yazılışı, International Football Association Board'dır. Türkçe karşılığı ise; Uluslararası Futbol Birliği Kurulu... *** Merak edebilirsiniz ki; 1993'ten önce durum neydi? Eski adı "International Board" olan kurul; sadece İngiltere, K.İrlanda, İskoçya ve Galler'den oluşuyordu. Tam bir asırdan beri; bütün kararları, bu 4 ülke alıyordu. Kurulda FIFA'nın temsilcisi bile bulunmuyordu. Sonradan itirazlar yükseldi ve uzun mücadeleler sonunda, bu kurula FIFA temsilcisi de nihayet alınınca; yeni adı IFAB oldu. Düşünebiliyor musunuz; dünya futbolunun tek patronu diye bildiğimiz FIFA, ancak 8 yıl önce oy hakkı kazanabildi. 1993'ten önce, kurula ziyaretçi olarak dahi giremiyordu. *** Şimdi de çok fazla değişen bir şey yok. FIFA'nın tek başına karar alma yetkisi gene bulunmuyor. Sadece kurulda oy hakkı var. Hepsi bu! Demek ki; dünya futbolunun tek patronu FIFA değilmiş. "Gururlanma padişahım, senden büyük IFAB var" durumu söz konusu... Bir kez daha açıkça yazalım: O en büyük dediğimiz FIFA Yönetim Kurulu toplanır da; meselâ "5 golden fazla atanlara ekstradan bir puan fazla verilir" dese kesinlikle olmaz.. Ama IFAB derse olur! *** Türkiye'de bir başka komedi daha oynanıyor. Canı sıkılan herkes; her problemde "FIFA'ya gideceğim" diye tutturuyor. Afedersiniz, FIFA denilen yer; Çırpıçı Çayırı mı, nereye gidiyorsunuz! Her işin bir kuralı, yordamı var... İpini koparan herkes oraya koşarsa, orası FIFA değil; Dingo'nun Ahırı olur. Eğer ortada iki ülkeyi ilgilendiren uluslararası bir durum varsa; devreye FIFA girer. Onun dışında; lokal sorunları lokal federasyonlar çözümler. Nouma'nın Beşiktaş'tan alacağı var da, siyah-beyazlılar bir türlü vermiyorsa; Fransız futbolcu FIFA'ya gider... Ama bizim Suat, G.Saray'dan alacağını alamıyorsa; gidemez! Çünkü ilk başvuracağı yer; kendi ülkesinin Futbol Federasyonu'dur. Federasyon da çözemiyorsa, Tahkim'e gider. O kadar! *** Şimdi de tam tersinden düşünelim. İtalya'da Milanlı Maldini "Paramı alamıyorum" diye FIFA'ya gidemez... Ama yine İtalya'daki Emre ve Okan; aynı sorunla karşılaşırsa; gider! Önemli olan; farklı ülkelerden olan muhatapların varlığı... Muhataplar Türk ve Türk ise olmaz... Muhataplar İtalyan ve İtalyan ise, gene olmaz.. Nasıl olur? İtalyan ve Türk ise olur. Türk ve Fransız ise olur... Yani işin içinde uluslararası bir nitelik gerekiyor. Her konuda ve kafana estiği an, FIFA'ya gidemezsin! Ne olur... Allah rızası için... Gözünüzü seveyim. Aradaki farkı öğrenin artık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.