Göstere göstere şike!

2 hafta evvel, burada yazdık. "Şike yapmanın da bir şerefi vardır" diye... Averajın düzelsin diye, hem de son hafta 14 gol atarak şike yaptın mı; herkesi saf ve enayi yerine koyuyorsun demektir. Bu kadar aptalca ve alçakça şike yapılmaz. Onun bile; kendine uygun bir raconu, kuralı, usulü, hatta terbiyesi var. * * * İstanbul 1. Amatör Küme A Gençler Ligi takımlarından; Kaynarca, Ümraniye Doğuş ve Karagücü takımlarının anlaşmalı maçlar yaptığını duyurmuştum. 13 - 14 gollü maçlar... Bir hafta tam kadro sahaya çıkan; ertesi hafta 8 temel oyuncusunu, kasıtlı olarak oynatmayan takımlar... Sahte lisanslı futbolcu oynatanlar... Bunları yapanlar da; dikkat edin, GENÇLER LİGİ takımları! Düşünebiliyor musunuz... Gençler daha şimdiden şikeyle, pislikle, dalga - dümenle, hileyle işe başlıyor... Bunlar az daha büyüyünce, kimbilir neler yapar? * * * Ağaç yaşken eğilir... 2 hafta evvel federasyonu göreve çağırdım. "Kaynarca, Üsküdar Doğuş ve Karagücü arasındaki üçlü şikeyi belgelemeye kalkmayın" dedim. Şikeyi ispata yeltenmek; gece karanlığında kuyunun dibine aksi vuran aydedeyi, kovayla yukarı çekmeye çalışmaktır. Beyhude uğraşırsın... Raporlar, şahitler, kanıtlar, belgeler filan derken; işi pazarlayanlar, bu hengame arasında sıyrılır gider, Şikenin kılıcı kanaattir. İtalya mahkemeleri, Futbol Federasyonu'nun şikeyi belgeleyemediği olayda; kanaatle karar vererek, Milan ve Lazio kulüplerini zamanında küme düşürmüştü. Şikenin kılıcı, kanaattir! Kılıcı sallayacaksın arkadaş... Var mı öyle; eksi 6 olan averajını, bir anda artı 6'ya çıkarmak! Son maçta 14 gol atmak, ha... Son maçta, 14 gol yemek, ha... Bu ne cüret! Helal olsun... Federasyon, balyozu kafalarına indirdi! Sadece puan silmek, muan silmek yok... Sadece kazananı hükmen mağlup saymak yok... Sadece 14 golü iptal etmek yok... Şikeye adı karışan 3 kulübü de, ligden düşürdüler. Müsabaka listelerinde yeralan tüm yöneticileri, ceza kuruluna sevkettiler. Onlar da yakında en az 1'er, 2'şer yıl ceza alır. Kimbilir, belki de süresiz futbol sahalarından uzaklaştırırlar. Federasyon dediğin böyle olur... Kodu mu oturtacak! * * * Bizim yazının Şike Tahkik Kurulu'na temel kaynak teşkil etmesi de, sevindirici bir gelişme... Bu yaklaşım; basının bu tür çirkin olaylar karşısındaki uyanık ve uyarıcı tavrının, federasyon üzerindeki olumlu bir meyvesidir. Şikeye büyük bir duyarlılık ve çabuklukla müdahale eden federasyona, teşekkürler... Halûk Ulusoy ve arkadaşları; gelmiş-geçmiş tüm federasyonlar içerisinde, bu konuda en kesin tavır koyan ekip oldu. Bravo! * * * Bu şike olayının ilginç bir tarafı daha var. Küme düşürülen Kaynarca Kulübü'nün başkanı; daha ortada bir şey yokken beni telefonla aramıştı. "Ali Sami bey" dedi, "Biz son maçımızı çok farklı kazandık. Şimdi buna şike diyecekler... Lütfen yanımızda olun" diye destek istedi. Ben de "Telefonda masumuz demekle olmaz. Araştırıp bakarım... Haklıysanız, hakkınızı yedirmeyiz" demiştim. Olaya muhatap kulüpler bazında geniş bir araştırma yaptım, belgeler topladım... Sonra da "ŞİKE diye yazdım. Telefonla yardım ve destek isteyen başkan; bu işin suçlusu çıktı... Kulübü küme düşürüldü. Başkan benden ne umdu, ne buldu? Eğer DOĞRULAR ve GERÇEKLER yanınızda değilse, ben de yanınızda değilim. Bu kadar basit!