Maç, maç gibi başlamadı. G.Saray; nedeni anlaşılamayan bir şekilde sinirliydi. G.Birliği sakin bir ortamda oynamaya çalışırken; sarı-kırmızılılar her hakem kararına topluca itiraz ediyordu. Golü de yiyince iyice huysuzlaştılar. Elle attıkları golün yan hakem tarafından iptâl edilmesinden sonra da, olaylar iyice tırmandı. Hagi'nin önce sarı kart, ardından ikinci sarı kartla oyundan atılışı sonrasında, adeta hakemi linç girişimi başladı. Önce detaya inelim: Hagi; daha önceki yıllarda bir çok maçta, hakemleri hırpaladı, itekledi... Çoğundan sarı kart bile görmedi. Doğrusunu söylemek gerekirse; yan hakem Birol Budan'a itirazda bulunurken, herhangi bir saldırgan tavrı yoktu... İşin tuhafı, alışık olduğumuz el - kol hareketlerini bile yapmamıştı. Hagi, Türkiye'deki 5 yılının en sakin ve en terbiyeli itirazını yapıyordu. Ama Erol Ersoy; yan hakem arkadaşının görüşünü bile almadan, heyecanla sarı kartını çıkardı. Eğer Hagi'nin dünkü hareketi sarı kartlıksa, geçmiş maçlarda yaptıkları neydi? Erol Ersoy 5 dakika önce, oyunun durduğu bir anda topa öfkeyle vurup, 60 metreye uzaklaştırdığında, Hagi'ye tepkisiz kaldı... Ama hiç olmayacak ve hiç hak edilmeyecek yerde de, sarı kartını gösterince, Hagi çileden çıktı. Erol Ersoy'u tekmeledi, yüzüne tükürdü. Sahayı terkederken de; şeref tribünündeki Haluk Ulusoy'a saldırmak isterken, güçlükle durduruldu. Ama küfürlerini kimse engelleyemedi... Yaşanan tablo, tam bir fiyaskoydu... Evet, Hagi gereksiz yerde ve gereksiz yere sarı kart gördü... Ama bu ona hakeme saldırma hakkını vermez. Erol Ersoy, 6 - 7 G.Saraylı'nın linç girişimini andıran tepkileri sırasında, ağır hakaretler gördü... Ama Hasan Şaş'tan başkasına kart gösteremedi. Maç yeniden başladığında ise uzun süre kontrolü elinden kaçırdı; dağıldı... Tamamen dengeyi sağlamak adına, G.Birliği'nden Mustafa'yı doğrudan kırmızı kartla oyundan attı. Oysa, pozisyonun gerçek hakkı, sarı karttı. Erol Ersoy; maç boyunca sürekli hatalar yaptı, ters kararlar verdi... Bu arada G.Saray'ın bir penaltısını da yedi. Kariyerinin en kötü maçını yönetti. Evet, G.Saray sinirli bir maç sonrasında; müthiş hırsıyla maçı kurtardı. Ama şurasını hemen belirtmek gerekir... Oyunun sinirli bir atmosfere dönüşmesinde, G.Birliği futbolcularının herhangi bir olumsuzluğu yoktu. Tam aksine sakindiler... Niyetleri iyi futbol oynamaktı. Bunu da başardılar.