Scala-Daum salıncağı

A -
A +

Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan, Beşiktaş ilkeleridir. Galatasaray ve F.Bahçe dahil; hiç bir kulüp, Beşiktaş'taki kadar ilkelerine sahip olma sorumluluğunu gösterememiştir. 16 yıllık Süleyman Seba yönetimi; asla taviz vermeyen politikalarıyla, doğru bildiklerini dosdoğru yapmıştır. Kulübü zarara uğratan... Kulübünün onurunu zedeleyen... Yanlış, yalan, yamuk, hata, kasıt, sömürü, ihanet... Bu kelimeleri içeren hiç bir davranış biçimi; hasıraltı edilmemiştir. Sorumluları; vazgeçilemez sanılan yıldız futbolcular da olsa, kelleleri koparılmıştır. Sergen... Feyyaz... Alpay... Daha niceleri... Beşiktaş ilkeleriyle bağdaşmayan davranışları nedeniyle, kaprislerine boyun eğmek bir yana; anında kulüpten gönderilmişlerdir. İlkelere bağlılığı, Beşiktaş kadar yüreğinde hissedemeyenler; bu operasyonları gaddar bulmuş, futbolcuların gönderilmelerine karşı çıkmışlardır. Kulüp, her türlü eleştiriye göğüs gererek; kendi doğrusundan sapmadı ve asla geri dönüş yapmadı.  Beşiktaş; sadece futbolcularını kılıçtan geçiren bir sığlıkta ilke sahibi olmadı. Futbolun tüm kurum, kural ve kurullarında; usulüne uygun davranış biçiminde bulundu. Ne çığırtkanlık yaptı, ne ödleklik yaptı. Kendi doğrusunu, ülke doğrusu ile harmanlayıp; bundan çıkan bileşik doğruyu, sonuna kadar savundu. Bunu yaparken de; zarar görebileceği noktalarda kıvırtmadı. Çünkü ilkeli olmak; öncelikle kârlı çıkmayı değil, haklı çıkmayı önerir. Beşiktaş; haklı olmak için, zararlı olmayı göze almıştır, İlkeli kulüpler, öyle yapar. Ancak yeni yönetim, eski atılanları bünyesine toplamak istiyor.  Seba sonrasının Bilgili dönemi; genç kuşak olmanın dinamizmi içinde, daha yüksek bir aktivite yoğunluğu yaşamak istiyor. Bilinçli düzeyde şirketleşme gibi, doğru ve güzel adımlar var. Ancak ne var ki; 16 yıllık Seba yönetiminin, artık neredeyse kulübün temel ilkesi haline getirdiği bazı kavramlar, çok erken değerini yitirmeğe başladı. Bundan ciddi şekilde kuşku duyuyoruz. Serdar Bilgili ve yönetimindeki hemen hemen tüm arkadaşları; Scala'dan memnun olduklarını, 1.5 yıllık sözleşmeleri daha olduğunu, hocayla devam kararı içinde olduklarını çok sık söylediler. Hatta sık söylemekle kalmadılar; bunun kesin ve tartışmasız olduğu kanısını yaydılar. Gazetelere ve televizyonlara; hiç bir yanlış anlamaya yer bırakmayacak kadar kesin konuşanlar; çok şaşırtıcı bir fırdöndü oyununa başladılar. Bunları büyük bir güven ve inandırıcılık duygusuyla söyleyenler; Daum'un peşinde koşmaya başladılar. Görüşmeler yaptılar... Dahası, ilke kararına bile vardılar. İşte burasını anlamak mümkün değildir. Taraftara, kamuoyuna ve basına verilen mesaj ile; ortaya çıkan peyzaj arasında, büyük bir çelişki var. Beşiktaş Kulübü, ikili oynuyor... Kârlı çıkmak için, geleneklerinden ve ilkelerinden taviz veriyor. Seba mirasına yakışmayan fırıldak bir politikanın, kulüp imajına darbe vurma süreci içindeler... "Tavşana kaç, tazıya tut" politikası; Fair - Play kurallarına ve Beşiktaş geleneklerine ihanettir. Beşiktaş; kârlı olmayı, ilkeli olmaya tercih ediyor. Seba'nın 16 yılından sonra, buna alışmak zor olacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.